Tanınması istenilen yabancı mahkeme kararının dosyaya sunulan örneğinin "kararın aslı" olduğu; bizzat belge veya buna ekli kağıt üzerinde "..." mevcutsa kabul edilir." ...’in bulunmaması, sunulan belgenin güvenilirliğini ortadan kaldırır. Bu bakımdan, tanınması istenilen yabancı mahkeme kararında ...in bulunması zorunludur. O halde, davacıdan "..." taşıyan yabancı mahkeme kararının istenilmesi, bu yönde davacıya uygun süre verilmesi veya dosyaya sunulmuş olan yabancı kararın Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla kararın verildiği devlete gönderilerek, bu devletin yetkili makamlarından 5 Ekim 1961 tarihli ... Konvansiyonu hükümlerine uygun "..." (tasdik şerhi) konulmasının istenilmesi, eksikliğin bu şekilde tamamlanmasından sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
(Söz. m. 3, 4 ve 5) Tanınması istenilen yabancı mahkeme kararının dosyaya sunulan örneğinin "kararın aslı" olduğu; bizzat belge veya buna ekli kağıt üzerinde "..." mevcutsa kabul edilir. "...'in bulunmaması, sunulan belgenin güvenilirliğini ortadan kaldırır. Bu bakımdan, tanınması istenilen yabancı mahkeme kararında ...in bulunması zorunludur. O halde, davacıdan "..." taşıyan yabancı mahkeme kararının istenilmesi, bu yönde davacıya uygun süre verilmesi veya dosyaya sunulmuş olan yabancı kararın Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü) aracılığıyla kararın verildiği devlete gönderilerek, bu devletin yetkili makamlarından 5.Ekim1961 tarihli ... Konvansiyonu hükümlerine uygun "..." (tasdik şerhi) konulmasının istenilmesi, eksikliğin bu şekilde tamamlanmasından sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının ihtiyati tedbir talebine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı ... Devleti .. Mahkemesinin 29.06.2011 tarihli 204507/ VD RK 10- 2078 sayılı kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece kesin süre içerisinde yabancı mahkeme ilamının aslı ya da onanmış suretinin sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen bu karar yabancı mahkeme ilamının kesinleşme şerhli onaylı suretinin sunulduğu belirtilerek davacı tarafından temyiz edilmiştir....
(Söz. m. 3, 4 ve 5) Tanınması istenilen yabancı mahkeme kararının dosyaya sunulan örneğinin "kararın aslı" olduğu; bizzat belge veya buna ekli kağıt üzerinde "apostil" mevcutsa kabul edilir. "Apostil"in bulunmaması, sunulan belgenin güvenilirliğini ortadan kaldırır. Bu bakımdan, tanınması istenilen yabancı mahkeme kararında apostilin bulunması zorunludur. O halde, davacıdan "apostil" taşıyan yabancı mahkeme kararının istenilmesi, bu yönde davacıya uygun süre verilmesi veya dosyaya sunulmuş olan yabancı kararın ( ...) aracılığıyla kararın verildiği devlete gönderilerek, bu devletin yetkili makamlarından 5.Ekim.1961 tarihli Lahey Konvansiyonu hükümlerine uygun "apostil" (tasdik şerhi) konulmasının istenilmesi, eksikliğin bu şekilde tamamlanmasından sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Davacı-karşı davalı erkek, boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfızi için dava açtıklarını belirterek karar düzeltme talebinde bulunmuş, daha sonra Dairemize gönderdiği dilekçe ile boşanmalarına dair yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizine ilişkin ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2015/113 esas ve 2015/115 karar sayılı kararını eklemiştir. Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınmasıyla yabancı ilamın kesin hüküm etkisi, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihinden itibaren hasıl olur ve taraflar bu tarihten itibaren boşanmış sayılır (5718 s. MÖHUK m. 59). Bu hukuki durum karşısında yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfızine ilişkin dava dosyasının değerlendirilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
ın kısıtlanmasına dair Almanya'da verilen kararın tanınması istenmiş, mahkece duruşma açılmaksızın dosya üzerinden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacının 26.09.2013 tarihinde vefat eden babası ... ... hakkında Almanya mahkemelerince verilen vesayet kararının 5718 sayılı MÖHUK 58. maddesi gereği tanınması istemine ilişkindir. 5718 sayılı MÖHUK'nın 55. maddesinde, tenfiz istemine ilişkin dilekçe, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edileceği, ihtilafsız kaza kararlarının tanınması ve tenfizinin de aynı hükme tâbi olduğu, istemin basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanacağı, basit yargılama usulünün uygulandığı davalarda 6100 sayılı HMK'nın 317. maddesinde de, davalıya tebligat yapılması gerektiği; 320-1 maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği hükme bağlanmıştır....
Yabancı mahkeme ilamına dayanılarak Türkiye’de idari bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır. (5718 sayılı Kanun m. 58) Yasanın 58/2. maddesine göre; kesinleşmiş yenilik doğurucu nitelikteki ihtilafsız kaza kararlarının tanınması mümkündür. Vasi tayini gibi ihtilafsız kaza kararları verildikleri şartlar içinde kesinliklerini koruduğundan ve esasen yenilik doğurucu nitelikleri dolayısıyla kesin hüküm kuvvetini taşıdıklarından tanınmaları mümkündür. (Prof. Dr. Aysel Çelikel; Doç. Dr. B. Bahadır Erdem – Milletlerarası Özel Hukuk 9. Bası – sahife 635) Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle yabancı mahkemece verilmiş “vasi tayini” kararlarının tanınması mümkün olduğundan, sayın çoğunluğun onama düşüncesine iştirak edilmemiştir....
Tanınması talep edilen yabancı mahkeme ilamı incelendiğinde; davalı lehine 20 Kasım 2017 tarihinden itibaren tedbir amaçlı gıda yardımı olarak, boşanma tarihinden itibaren de nafaka bedeli olarak aylık 500 Euro'ya hükmedildiği, ilk derece mahkemesince davacının yabancı boşanma kararında yer alan nafaka yükümlülüğü hakkında bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Yabancı ilamın Türkiye'de icra olunacak bölümü, nafaka yükümlülüğüne ilişkin olan bölümüdür ve bunun için 5718 sayılı Kanunun 54. maddesi gereğince tenfiz kararı gereklidir. Her ne kadar , davacı, dava dilekçesinde, boşanma ilamının tanınması ve tenfizine karar verilmesini istemiş ise de, olayları açıklamak taraflara , hukuki niteleme hakime aittir. Bir kimsenin kendi aleyhine olan nafaka yükümlülüğü yönünden tenfiz talep etmesi beklenemez....
Asliye Hukuk Mahkemesince; "kısıtlama kararının tanınmasına ilişkin davaya Türk mahkemelerinde bakılabileceği, HMK 382/b-19.maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı işi olduğu, aynı Kanunun 383. maddesinde ise çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğunun belirlendiği, davada ise vesayet mahkemesi olarak görevli Almanya yerel mahkemesinin 07/03/2016 tarih ve VG6/2015 dosya numarasında verilen kararın tanınması ve tenfizi istenildiğinden görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu, davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkemelerinin görevsizliğine" dair karar verilmiştir. Sakarya 2. Sulh Hukuk Mahkemesince; "davacı Kircheim Vesayet Mahkemesi tarafından verilen vasi tayinine ilişkin kararın tanınması ve tenfizi isteminde bulunduğunu, her ne kadar Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi HMK 382/b-19 maddesince vesayet işlerinin çekişmesiz yargı işi olduğu, aynı kanunun 383....
maddi haklarının ödenmesi ve özlük haklarının tanınması istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığında kuşkuya yer olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir....