Mahkemece, " MÖHUK m. 50’ye göre tanıma veya tenfiz kararının verilebilmesi için gerekli olan ön koşulların; yabancı bir mahkeme tarafından verilmiş ilamın bulunması, yabancı mahkeme kararının hukuk davalarına ilişkin olması ve kararın kesinleşmiş olmasının gerektiği, tanıma ve tenfiz talebinin kabul edilebilmesi için gereken esasa ilişkin şartların ise MÖHUK m. 58’de düzenlendiği, anılan maddede; hükmün verildiği yer ile Türkiye arasında mütekabiliyetin bulunması (bu şart tanımada aranmaz), ilamın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilamın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı halde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmemiş olması, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı olmaması, kararın davalının savunma haklarına riayet edilerek verilmiş olması hükmünün mevcut olduğu, Türk mahkemelerinin yabancı mahkeme kararlarının tanınması veya tenfizi davasında sadece tanıma veya tenfiz...
Mevcut yasal düzenleme karşısında yabancı mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizi davasında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olması uygun görülmüştür. Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.10.2019 tarihli ve 2017/18(8)-1924 Esas, 2019/1060 Karar) Dava şartlarını düzenleyen Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114/ 1(c) bendinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 53. maddesinde tanıma ve tenfiz davalarında, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinin yetkili olduğunun belirtildiği, karşı tenfiz istenen davalının yerleşim yerinin dava ve cevap dilekçeleri kapsamı ve mernis kayıtlarından da anlaşıldığı üzere Kocaeli ili, Gebze ilçesi olduğu nazara alınarak dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile Mahkemenin yetkisizliğine, davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin Gebze Aile Mahkemesi olduğuna, dosyanın yetkili ve görevli Gebze Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Mahkemece; "Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava tanıma ve tenfiz istemine ilişkindir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun madde 50 ve devamına göre Türkiye Cumhuriyet ile ilamın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma veya fiili uygulamanın bulunması halinde tanıma kararı verilebilir. Dilekçeye yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca onanmış aslı ve onanmış tercümesi ile kesinleşmeye dair belge aslı ve onanmış tercümesinin eklenmesi gerekir....
"İçtihat Metni" Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve tenfiz Taraflar arasındaki boşanma kararının tanıma ve tenfizi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizine ilişkindir. Mahkemece; her ne kadar gerekçeli kararda kesinleştirme şerhli yabancı mahkeme ilamının dosya arasında bulunduğu belirtilmiş ise de bu belgeye dosya arasında rastlanılamamıştır. Sözü geçen belgenin, dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/231 Esas KARAR NO : 2022/142 DAVA : Tanıma Ve TenfizDAVA TARİHİ : 05/04/2021 KARAR TARİHİ : 24/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından davacı aleyhine -----ayıba dayalı bir alacak davası açıldığını, ancak bu davanın reddedildiğini ve kesinleştiğini, Davalının kesin hükme rağmen aynı teslim tarihli mallara yönelik ayıp iddiası ile ---açtığını,---- davanın MÖHUK m.54 tenfiz şartlarını taşıdığını, Tenfiz talebine konu ilamın süresi içerisinde usulüne uygun şekilde ileri sürülmüş bir ayıp ihbarının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi kararı verildiğini, işbu ilamın kamu düzenine aykırılık teşkil etmediğini iddia etmek suretiyle,----- sayılı ---- tespit kararının tanınması ve tenfizi, iddia ve talep etmiştir....
KARŞI OY YAZISI Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, gerekçeli kararda da belirtildiği gibi yabancılık unsuru taşıyan olayda Türk Mahkemelerinin yetkisinin MÖHUK m. 40 atfıyla İİK m. 258/1, c. 1 ve m. 50 ve bu hükmün de yaptığı atıfla 6100 s. HMK m. 5-... uyarınca belirleneceğine ve bu hükümler uyarınca ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yetkisinin bulunmadığının anlaşılmasına göre ihtiyati haciz kararını kaldıran yerel mahkeme kararının onanması gerektiği kanaatinde olduğumdan aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Holding A.Ş.’nin ortağı olmadığının tespitine, 6.500,00 TL’nin temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulüne 11.563,20TL'nin temerrüt tarihi olan 22/11/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verişmiştir. Kararı, asıl/birleşen davada davalılar ... Holding A.Ş, ..., ... vekili temyiz etmiştir. 1-Asıl ve birleşen dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Davalılar vekili, davacının hukuki sebepleri aynı olan işbu davayı daha önce yabancı mahkemede açtığını, yabancı mahkeme tarafından davanın reddine karar verildiğini ve yabancı mahkeme kararının kesinleştiğini ve ... .......
lehine hükmedilen tutara kadar davalıların mal varlığı ile üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz kararı tesis edilmesini talep ederek, davanın kabulüne tahkim kararının hüküm bölümünde tesis edilen 1.,2.,3.,4.,5.,6.,7.,8., ve 12 maddeleri ile tesis edilen kararların tenfiz edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davalılar vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın dava konusu kararlar bakımından tenfiz edilebilme şartlarının oluştuğuna ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, tenfizi talep edilen hakem kararının henüz kesinleşmediği gibi icra edilebilirlik şerhi de söz konusu olmadığını, yabancı hakem kararlarının Türkiye'de tanınması ve tenfizi ile ilgili temel mevzuat olan 5718 sayılı milletlerarası özel hukuk ve usul hukuku hakkındaki kanun olduğunu, tenfiz talebi için öncelikle MÖHUK...