Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nda kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır....
Her ne kadar Münih Asliye Mahkemesi'nin verdiği boşanma kararı 18.07.2002 tarihinde kesinleşmiş ve verildiği ülkede kesin delil ve kesin hüküm olarak kabulü sonucunu doğurabilmekte ise de, kararın Türkiye'de uygulanabilmesi ancak bir tenfiz kararı verilmesi halinde mümkün olabilecektir (MÖHUK m. 50). Ne var ki, ortada tenfiz edilmiş bir karar söz konusu değildir. Bu husus eldeki davanın görülebilmesinin ön koşulunu oluşturmaktadır. Saptanan bu hukuki ve somut olgular karşısında tarafların boşanmalarına ilişkin bulunan yabancı mahkeme kararının yetkili ve görevli Türk mahkemesi tarafından tenfizine karar verildiği ileri sürülüp kanıtlanmadığına göre, davanın görülebilirlik koşulu olan mal rejiminin sona ermesi somut olayda gerçekleşmemiştir. Yabancı mahkemece verilen boşanma kararı yetkili Türk mahkemesince tanıma veya tenfiz kararı verildiği takdirde Türk Hukuku bakımından hukuki sonuç doğurur....
Birinci gruptakiler davalı tarafından savunma olarak ileri sürülüp ispat edilmesi gereken tenfiz engelleri, ikinci gruptakiler ise mahkemece resen gözetilecek tenfiz engelleridir.Esasen tanıma ve tenfiz davalarında taraflar, maddi vakıaların yeniden tartışılmasını isteyemez ve tenfiz davasında mahkemece yapılacak inceleme, tanıma ve tenfiz engellerinin mevcut olup olmadığıyla sınırlıdır. Mahkeme, hakem kararının maddi hukuk yönünden isabetli olup olmadığı denetleyemez. Aleyhine tanıma ve tenfiz talep edilen taraf, ancak tenfiz şartlarının bulunmadığını (tenfiz engellerinin mevcut olduğunu) öne sürerek itiraz edebilir. Yani uyuşmazlığın esasına ilişkin savunma sebeplerine dayanamaz ve bunlara ilişkin olarak delil gösteremez. Bu nedenlerle, davalı vekilinin hakem kararının esasına dair iddialarının dinlenmesi mümkün değildir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2019 NUMARASI : 2017/656 ESAS - 2019/57 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında davalı tarafça istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların Köln Yerel Mahkemesi Aile Mahkemesi'nin 307 F 37/15 sayılı dosyası kapsamında 09/05/2017 tarihinde verilen kararla boşandıklarını, bu kararın 09/05/2017 tarihinde kesinleştiğini, davacının boşanmış olmasına rağmen nüfus kayıtlarında halen evli göründüğünü beyanla, Köln Yerel Mahkemesi Aile Mahkemesi'nin 307 F 37/15 sayılı dosyası kapsamında verilen boşanma kararının tanınarak, davacının nüfus kütüğündeki evli kaydının boşanmış olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından açılan tanıma ve tenfiz davasında; davalı, yetkili mahkemenin Haymana Mahkemeleri olduğundan bahisle yetki itirazında bulunmuş, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili Haymana mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 24/02/2022 NUMARASI: 2021/231 Esas - 2022/142 Karar DAVA: Tanıma Ve Tenfiz İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/02/2023 Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından davacı aleyhine Almanya Krefeld Eyalet Mahkemesinde ayıba dayalı bir alacak davası açıldığını, ancak bu davanın reddedildiğini ve kesinleştiğini, Davalının kesin hükme rağmen aynı teslim tarihli mallara yönelik ayıp iddiası ile İstanbul Anadolu 5 ATM de 2020/332E....
"İçtihat Metni" Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tenfiz ..... ile ..... ve ..... aralarındaki tenfiz davasının reddine dair İstanbul 3. Aile Mahkemesi'nden verilen 16.04.2013 gün ve 786/282 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, tarafların 2010 yılında boşandıklarını, davacının mal paylaşımı için İngiltere ... Mahkemesi'ne başvurarak dava açtığını, Mahkemenin davacının talebini haklı görerek kabul ettiğini, Ekli Mahkeme kararında belirtildiği üzere davalı koca .... iki adet taşınmazını davacıya devretmesine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, alacağın tahsili ve infaz edilmesi için mal rejiminin tasfiyesine ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizine ve diğer davalı .... tarafından muvazaalı şekilde davaya konu taşınmazlar üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, tarafların yabancı mahkeme kararı ile boşandığını,tanıma ve tenfiz kararı verildiğini,bu davanın ise yabancı mahkeme tarafından verilen 12/10/2012 tarihli ve 510000 USD birikmiş evlilik nafakası kararına ilişkin olduğunu ileri sürerek anılan yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir....
Adli Yargı Mahkemesi adına Gezici Mahkeme Dava No. 16-2019-DR-000834- FM ve 10.12.2021 tarihli ve 10.12.2021 tarihinde kesinleşen kararının 5718 sayılı Kanun'un 58 inci maddesi gereğince tanınmasına ve tenfizine karar verildiği, bu kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizce verilen kararda da belirtildiği üzere yabancı ilamın boşanmaya ilişkin kısmının tanınmasına dair verilen kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi nedeniyle davacının, davalının davacıya 64.193,50 USD borçlu olduğunun tespitine yönelik mali kararın tenfizi talebinin reddine karar verildiği, davacı tarafından tanıma ve tenfizi istenilen asıl kararın konusu para veya para ile değerlendirilmesi mümkün olmayan boşanma kararına ilişkin olduğu ve davacı tarafın davası kısmen kabul edildiği, tanıma ve tenfiz isteminin reddedilen kısmı için ayrıca davalı tarafa vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gerekçesi ile tavzih talebinin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Hukuk Dairesi’nin 2019/2410E., 2020/158 K. sayılı ihtiyati haciz kararının kesin nitelikte olması ve bu bakımdan ihtiyati haczin icrasında MÖHUK 57/2. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı gözetildiğinde; ihtiyati haczin icrası kapsamında 89/1 haciz ihbarnamesi düzenlenmesinde ve icra müdürlüğünün şikayet konusu 03.03.2020 tarihli işleminde hukuka aykırılık tespit edilmediği" gerekçesi şikayetin reddine karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/942 E. 2020/2604 K. Sayılı 19/11/2020 tarihli ilam ile ".. ihtiyati haczin icrasında MÖHUK 57/2. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı , ihtiyati haczin icrası kapsamında 89/1 haciz ihbarnamesi düzenlenmesinde ve icra müdürlüğünün şikayet konusu 03.03.2020 tarihli işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı,.." gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddedildiği, kararın Yargıtay 12 HD 2021/628 E. 2021/4797 K. Sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür....