"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda yerel mahkemece asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar (asıl-birleştirilen) tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi ...' in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine,birleştirilen davanın kısmen kabulüne davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, mirasbırakan ...'...
Ayrıca, miras taksim sözleşmelerinde, sözleşme tarihinden sonra tüm mirasçıların ya da sözleşmede hak iddia eden tarafın katılımı ile elbirliği mülkiyetinin, müşterek mülkiyete çevrilmesi durumunda sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gereklidir. TMK'nın 676 ncı ve 677 nci maddelerine göre; elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda, elbirliği maliklerinin, yazılı olması koşulu ile miras taksim sözleşmesi veya pay devri sözleşmesi yapmaları mümkündür. Bu maddeye göre sözleşmenin yazılı yapılması geçerlilik şartıdır. Ancak; mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı olan taşınmazlara ilişkin taksim sözleşmesinde, paylı mülkiyete geçilmekle taşınmazlar miras bırakanın terekesinden çıktığından ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olmadığından, pay temlikinin resmi şekilde yapılması (TMK m.706, 6098 S. TBK m.237) gerekeceğinden, tüm mirasçıların katılımıyla da yapılsa bu sözleşmeye değer verilemez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, TMK.nun 676.maddesinde düzenlenen sözleşmenin miras taksim sözleşmesi niteliğinde olup olmadığının tesbiti isteğine ilişkin olup, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 8.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu hüküm uyarınca elbirliği mülkiyetinde tabi taşınmazlarda mirasçılar arasında yazılı taksim sözleşmesi yapılmış olması halinde geçerli olması için miras bırakanın ölümünden sonra yapılmış olması, tüm mirasçıların imzalamış olması, taşınmazların belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Madde hükmünden de açıkça anlaşıldığı üzere elbirliği mülkiyetine konu mallarda ortaklar paylaşma sözleşmesi (miras taksim sözleşmesi) yapmış iseler bu sözleşmeyle elbirliği haline son vermiş olduklarından artık ortaklığın giderilmesi davası açamazlar. Somut olayda yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde güncel tapu kaydının incelenmesinde, tarafların müşterek hisseli malik oldukları, taksim sözleşmesinin ancak iştirak halinde söz konusu olabileceği bu nedenle taksim sözleşmesinin uygulanmasına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
Bir kısım davalılar cevap dilekçelerinde, taksim sözleşmesindeki yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, infaz edilmeyen protokole dayanarak bu davanın açılmasının doğru olmadığını, 2942 sayılı Yasanın 12. maddesinde belirtilen hususun yalnızca mülkiyet kamulaştırmalarında uygulanabileceğini, irtifak hakkı tesisinde uygulanamayacağını, fiilen taksim edilen taşınmazın üzerinden geçen tellerin tarafların narenciye yetiştirmesine engel bir durum teşkil etmediğini belirterek davanın reddini istemişlerdir. ./.. -2- Davalı ..., taksim sözleşmesinin infaz edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 8982, 8983, 8984 ve 8985 sayılı parseller üzerindeki iştirak halinin henüz çözülmemiş olup, taraflar ile dava dışı ...'...
Kısaca, dava dışı ... ..., davalıya ait yine dava dışı kooperatifteki 676 ada 1 parsel sayısını alan taşınmazın satışı vaadinde bulunmuştur. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde, vaat borçlusu ileri de yapılacak asıl sözleşme ile (taşınmaz satışı) sözleşme konusu taşınmazın zilyetlik ve mülkiyetini vaat alacaklısına devredecek olan gerçek veya tüzel kişi ya da kişilerdir. Kural olarak vaat borçlusunun satış sözleşmesinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez ise de ferağ icbar davasının açıldığı tarihte taşınmaza kayden malik olması veya somut uyuşmazlıkta olduğu gibi davayı kabul etmesi gerekir. Bu gibi durumlar söz konusu değilse ancak o zaman dayanılan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağından bahsolunamaz. Eldeki davaya gelince; az yukarıda sözü edildiği üzere davalılar 25.07.2006 tarihli duruşma tutanağına geçirilen sözlerinde sonuç bakımından davaya karşı çıkmamış, davayı kabul etmiştir....
DAVA TÜRÜ : Miras Paylaşım Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacılar vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.10.1997 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 14.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan ... , ... ile ... davayı kabul etmiş, davalılardan ... koşullu kabul beyanında bulunmuştur. Diğer davalılar, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; miras taksim sözleşmesinin iptali isteğine ilişkin olup; davada mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali tescil isteği bulunmamaktadır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 14.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nın taraflardan başkaca mirasçılarının da bulunduğunu, miras taksim sözleşmesinde tüm mirasçıların imzasının bulunması gerektiğini, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen ödeme belgelerinin neye ilişkin olduğunun belli olmadığını, ödeme belgelerinde davalının imzasının bulunmadığını, davacı tanıklarının ödemelere ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığını, davalı tanıklarının beyanlarının dikkate alınmadığını, harç ve vekalet ücretinin hatalı takdir edildiğini, davacının iddiasını yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, davacının tanık dinletmesine muvafakatinin bulunmadığını, açılan davanın TMK 677. maddesi kapsamında olmadığını, taksim sözleşmesinin tüm mirasçılar arasında yapılması gerektiğini beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir....