- K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı banka ile hiçbir hukuki ilişkisinin bulunmadığını, kredi kullanmadıklarını, kefil olmadıklarını, buna rağmen bankanın müvekkilleri aleyhine icra takibine giriştiklerini belirterek müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, davacılar hakkındaki takibin sehven yapıldığını, takipten feragat ettiklerini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacıların takipten önce sözleşmenin borçluları olmadıklarını bildirmelerine rağmen davalının icra takibine giriştiği, daha sonra takipten feragat ettiği, davacıların takibe konu sözleşmenin borçluları olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller sonrası alınan 07/05/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tarafların birbirini teyit eden defter kaydı ile davalının takibe konu faturadan kaynaklı davacıya borçlu olduğu ve herhangi bir ödemesinin olmadığı anlaşılmış olup, Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilamı da dikkate alınarak davalıya yeminin hatırlatılması ile davalının yemine dayanması ve davacı şirket yetkilisinin duruşmada takipten kaynaklı davalıdan alacaklı olduğuna yemin etmesi ile davacının asıl alacak bedeli yönünden davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davacının takipten önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin olarak dosyaya yazılı delil sunulmamış olması nedeni ile faiz talebi kabul edilmemiş, takibin faturadan kaynaklı likit alacak olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebi yerinde görülmüş ve böylece davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava takibin iptali talebine ilişkindir.Davacı vekilinin İ.İ.K'nun 72. Maddesinden kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti ve takibin iptali talepli mahkememize açtığı------ Esas sayılı dosya davasının yargılaması sırasında verilen ara karar gereği takibin iptali talebi yönünden tefrik kararı verilmiştir. Hakkında icra takibi (ödeme emri) kesinleşen borçlu, artık cebri icradan kurtuluş çaresi kalmadığını anlayarak, alacaklıya borcunu ödemiş olabilir.Bu halde, alacaklının normal olarak icra takibini geri alması, yani icra takibinden vazgeçmesi veya hiç olmazsa icra takibine devam etmemesi gerekir. Fakat alacaklı, buna (borcun ödenmiş olmasına) rağmen, icra takibine devam etmek isterse, böyle kötü niyetli alacaklılara karşı borçluyu korumak için, icra takibinin iptali yolu kabul edilmiştir....Takibin iptali talebi dava da değildir....İcra takibinin iptali, borçlu tarafından, icra takibinin yapıldığı yerdeki icra mahkemesinden istenir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava takibin iptali talebine ilişkindir.Davacı vekilinin İ.İ.K'nun 72. Maddesinden kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti ve takibin iptali talepli mahkememize açtığı------ Esas sayılı dosya davasının yargılaması sırasında verilen ara karar gereği takibin iptali talebi yönünden tefrik kararı verilmiştir. Hakkında icra takibi (ödeme emri) kesinleşen borçlu, artık cebri icradan kurtuluş çaresi kalmadığını anlayarak, alacaklıya borcunu ödemiş olabilir.Bu halde, alacaklının normal olarak icra takibini geri alması, yani icra takibinden vazgeçmesi veya hiç olmazsa icra takibine devam etmemesi gerekir. Fakat alacaklı, buna (borcun ödenmiş olmasına) rağmen, icra takibine devam etmek isterse, böyle kötü niyetli alacaklılara karşı borçluyu korumak için, icra takibinin iptali yolu kabul edilmiştir....Takibin iptali talebi dava da değildir....İcra takibinin iptali, borçlu tarafından, icra takibinin yapıldığı yerdeki icra mahkemesinden istenir....
(M) KARŞI OY YAZISI Davalı-alacaklı tarafından davacı-borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takibe karşı davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine İİK'nun 170. maddesine dayanılarak açılan ödeme emrine karşı imzaya itiraz davası ... İcra Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilerek "takibin durdurulmasına" karar verilmiştir. Davalı-alacaklı tarafından artık bu takibin yürütülmesi hukuken mümkün olmadığından davacı-borçlunun ayrıca bu takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açmasında hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar bir dava şartı olup yokluğu halinde davanın usulden reddi gerekir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak davanın kabulü yanında davalının harç yargılama gideri ve vekalet ücretiyle sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Yerel mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan saygıdeğer çoğunluğun onama kararına muhalifim.14.01.2019...
a cirolandığını öğrendiğini, ayrıca devre mülke konu yerin yerin ruhsatsız olduğunu ileri sürerek sözleşmenin iptali ile hakkında haksız olarak başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı ..., senet metninden anlaşılamayan şahsi defilerin kendisine ileri sürülemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiş, diğer davalı şirket ise usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, şirket yönünden davanın kabulüne,diğer davalı ... yönünden senetten kaynaklanmayan defilerin iyiniyetli cirantaya karşı ileri sürelemeyeceği ve bononun vade ve tanzim tarihi itibariyle TTK 687/2 de yer alan alacağın temlikine ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali ile bu sözleşmeye istinaden düzenlenen bonodan kaynaklı icra takibine vaki borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir....
Esas sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ödediği 8.589,50 TL'nin 27/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, 3-Alınması gerekli 3.415,50-TL. karar ve ilam harcının peşin yatırılan 1.000,57-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 2.414,93-TL.'...
Dava, davalının kefil olarak imzaladığı tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, 7.5.2003 tarihli tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine davacı Banka tarafından daha önce asıl borçlu ... ve kefiller Kenan Kara ve davalı ... hakkında ... İcra Müdürlüğünün 2008/118 Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığı, davalı Bankanın icra dosyasına vermiş olduğu, “Borçlu ... hakkındaki takibimizden feragat ediyoruz. Bu borçlu hakkındaki takibin düşürülmesini, diğer borçlular hakkındaki takibin devamına karar verilmesini talep ediyoruz.”...
Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu hâlde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur....
ve kötü niyetli" takipten ötürü müvekkilin kişilik değerlerinin zarara uğraması, maddi-manevi zararlar göz önünde bulundurulmak suretiyle, yasa gereğince alacağın % 20'sinden aşağı olmamak kaydıyla, "kötüniyet tazminatı"na mahkum edilmesini, bu nedenle; öncelikle işin aciliyeti ve telafisi güç veya imkansız zararların önüne geçmek maksadıyla; dosya üzerinden inceleme yapılarak takibin "ihtiyati tedbir" yoluyla teminatsız durdurulmasına, takip konusu çekte imzanın müvekkil davacıya ait olmadığının tespit edilmiş olması ve diğer hususlar nazara alınmak suretiyle neticede ve keşide yeri --------olan çekten dolayı müvekkilin borçlu olmadığının tespitine ve çekin iptaline karar verilmesini, davalının söz konusu takipten ötürü haksız ve kötü niyetli olması imzanın kendisine ait olmaması ve borcun bulunmaması söz konusu haksız ve kötü niyetli takipten ötürü davacının kişilik değerlerinin zarara uğraması maddi- manevi zararlar göz önünde bulundurulmak suretiyle, yasa gereğince % 20'den aşağı...