Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2015/...E. sayılı takibin dayanağı olan 15/04/2015 tarihli senet yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin iş bu davayı ikame etmiştir. Davalı vekili dava dilekçesinin tebliği tarihinden sonra 2 hafta içinde sunduğu süre uzatım dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuştur. GEREKÇE: Dava, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. Yapılan tetkik ve incelemede; takibin başladığı yer ile davacının yerleşim yerinin Ankara, davalının yerleşim yerinin ise bağlı olduğu adliyenin Bakırköy olduğu tespit edilmiştir. Bilindiği üzere menfi tespit davalarında yetkili mahkeme; takipten önce açılmış ise genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesi, takipten sonra açılmış ise de davalının yerleşim yerinin yanında takibin başladığı yer mahkemesi de yetkilidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA :Davacı, takibin iptaline ve borçlu olmadığının tespiti ile haksız yapılan takipten dolayı davalının alacağın % 40'ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde bulunmayan ve sebepleri bildirilmiş olmayan bozma isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 01.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Sayılı icra takip dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin bu takipten haberdar olmadığını, tebligatın muhtara yapıldığını, müvekkili bu icra takibinden kıymet takdiri aşamasında haberdar olduğunu ve haberdar olur olmaz açılan kötü niyetli takipten kaynaklı borçlu olmadığının tespiti adına işbu davayı ikame etmiş olduğunu, davalı taraf kötü niyetli bir şekilde bir borca ilişkin yaptığı ödemeleri sanki alacaklı gibi icra takibine koyarak müvekkiline karşı olmayan alacağına rağmen takip başlattığını, müvekkilinin davalıya ... İcra Dairesi’nin 2021/... E. Sayılı icra takip dosyasındaki asıl alacak ve alacağa işlemiş faizler ile takibin bütün fer’ileri yönünden borçlu olmadığının tespitini ve icra takibinin iptalini, davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf dava dilekçesinde, taraflar arasında ticari ilişki olduğunu belirtmiş ise de, ......

        K A R A R Davacı, davalı tarafça kefil olarak imzaladığı borç senedine dayanılarak aleyhine icra takibi yapıldığını, ancak yapılan yasal düzenleme ile kefalete ilişkin sorumluluğun ortadan kaldırıldığını, ileri sürerek yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tesbitine, takibin iptaline, ve % 40 inkar tazminatının ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

          Köyü 136, 340 ve 342 no'lu parsellerinin satışa çıkarıldığını ve davalı tarafından alacağına mahsuben satın alındığını iddia ederek takibin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli takipten dolayı davacıya asgari %40 oranında icra-inkar tazminatı ödenmesine, icra takibi sebebiyle davacının elinden çıkıp davalıya geçen ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 136, 340 ve 342 no'lu parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Somut olayda, borcun varlığı ve miktarı kısmında uyuşmazlık bulunmayıp davacı takipten sonra borcu ödediğini iddia etmektedir. Bu durumda İİK 71 maddesine göre takibin iptali veya talikini talep edilebilecekken ve bu konuda açılan dava derdest olduğu halde menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar yoktur. Kaldı ki takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması veya hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi mümkün değildir. Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre, mahkeme kararı ve gerekçesi yerinde olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            - KARAR - Davacı, davalı tarafından Hopa İcra Müdürlüğü'nün 2009/633 E. sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan takibin dayanağı kredi sözleşmesindeki kefalet imzası kendisine ait olmadığından, söz konusu takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu kredi sözleşmesinin tanzimi sırasında görevli olan kişiler hakkında davalar açıldığından sözleşme aslının bu dava dosyalarına gönderildiğini, ancak banka görevlilerinin sözleşme aslının nereye gönderildiğini kayıt altına almadıklarından sözleşme aslının temin edilemediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              Mahkemece, yapılan yargılama, ödeme makbuzları ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davacının icra dosyasındaki 22.04.2009 tarihli taahhütnamesi uyarınca borcun 42.678 TL olduğunu kabul ettiği, dosyaya sunulan makbuzlara göre davacının yaptığı ödemelerin 31.680 TL olduğu, bu ödemelerin taahhütte tespit edilen miktardan mahsubu neticesinde davacının davalıya 10.998 TL borcunun kaldığı, buna göre yenilenen icra takibinde talep edilen 47.468 TL’den borçlu olunan 10.998 TL’nin mahsubu neticesinde davacının davalıya 36.680 TL borçlu olmadığının tespiti ile takibin bakiye borç 10.998 TL üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, takipten sonraki sebeplere dayalı menfi tespit davasıdır. Taraflar icra dosyasında 22.04.2009 tarihinde borcu 42.678 TL olarak sabitlemişler ve bir ödeme planına bağlamışlardır. Davacı borçlu ödeme planına tam olarak uymamış ancak davalı alacaklıya haricen ve parça parça toplam 31.680 TL ödeme yapmıştır....

                /2019 tarihinde tahsil edildiğinin belirtildiği görülmüş olup takipten feragat edilmemiş olması da dikkate alınarak iş bu takip yönünden de davacının dava açmakta hukuki yararı olduğu değerlendirilerek inceleme yapılmış ve mükerrer takipten kaynaklı olarak davacının davalıya borçlu olmadığı anlaşılarak Kayseri...İcra Dairesi’nin ... sayılı dosyası nedeni ile davacının davasının kabulü ile, takipten kaynaklı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/392 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili kurum aleyhine tespit davası açılarak 2020/23 K. sayılı ilamda Davanın kısman kabul kısmen reddine, Davacı borçlunun, davalı idarece tahakkuk ettirilen 3.200.348,50 TL’lik borçtan dolayı 2.268.638,19 TL’lik kısmından borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, eda hükmü içermeyen tespite ilişkin ilamın ilamlı takibe konu edilemeyeceği gibi dava borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin menfi tespit davası olup kesinleşmeden infaz edilemeyeceğini, takibe konu ilam likit olmayıp eda hükmü içermediğini bundan dolayı iptali istenen takibe konu kararda borçlu olmadığı tespit edilen tutardan başka bir tutarın takibe konulduğunu, yorum yolu ile ilamda yazandan başka bir hüküm icra takibine konu edilemeyeceği gibi ilamlı takip yolu ile kararda bahsi geçen borçlu olunmadığı belirtilen tutarın tahsilinin istenemeyeceği ayrıca tarafların icra emri ve eki ilam tebliğ edilmeden İİK’ya aykırı şekilde doğrudan bakiye borç...

                  UYAP Entegrasyonu