Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabilmekte ve savunmayla ilgili tüm delillerini gösterebilmektedir.Somut olayda dava, ------sayılı icra takibi dosyasıyla aleyhine başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, aynı icra takibi nedeniyle davalı tarafından davacı aleyhine ------------ itirazın iptali davası açılmış ve bu dava devam ederken iş bu dava açılmıştır. Davacının menfi tespite ilişkin bu davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
KARAR Davacılar, dava dışı Hatice Tok'un muris Hayriye Tüfekçigil'in bakıcılığını yaptığını, bakıcılık hizmetinden doğan alacaklarının ödenmediği gerekçesi ile aleyhlerine icra takibinde bulunduğunu ve bu takipten doğan alacağını takip aşamasında davalıya temlik ettiğini, dava dışı alacaklı Hatice Tok'un bakıcılık hizmeti vermediği gibi herhangi bir alacağının da bulunmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, Hatice Tok'un uzun yıllar davalıların annelerine baktığını, verdiği hizmet karşılığı doğan alacağı hakkında takip başlattığını, takipten doğan bu alacağının tarafına temlik edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davalı vekili, dava konusu veresiye fişlerinde müvekkili şirket imza ve kaşesi bulunmadığından müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili adına düzenlenmiş bir fatura bulunmadığını, veresiye fişleri üzerinde borçlu olarak görülen ... Köyü ... Kooperatifinin damlama ... ihalesinin dava dışı ... tarafından alınması üzerine müvekkilinin ...'nın sadece işçiliğini yaptığını, ... Köyü ... Kooperatifi ile ...'nin mazot ve malzemeden sorumlu olduğundan davanın bu kişilere ihbarı ile davacı ... davalı ile davanın ihbarı talep edilenler ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinden müvekkilinin borçlu olmadığının anlaşılacağını, ayrıca müvekkili temerrüte düşürülmediğinden takipten sonrası için faiz talep edilebileceği gibi talep edilen faiz ve miktarını kabul etmediklerini belirterek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....
İcra mahkemesinde borçlunun takibin dayanağı İİK’nun 68.maddesinde sayılan belgeleri hükümden düşürecek belgelerden birine sahip olması halinde borçlu itirazın kaldırılması talebinin reddini sağlayabilir. Oysa menfi tespit davasında borçlu bütün savunma sebeplerini ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti yönünde lehine karar alabilir. Bu nedenle alacaklının itirazının kesin kaldırılmasını talep etmesinden sonra açılan menfi tespit davasında borçlunun hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir. 2-Alacaklını İtirazının Geçici Kaldırılması Talebinde Bulunmasından Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar Alacak ilamsız icra takibinde adi senede dayanmış ve borçlu sadece takibin dayandığı belgedeki imzaya itiraz etmişse, alacaklı itirazın tebliğinden itibaren 6 ay içinde icra mahkemesine başvurarak itirazın geçici kaldırılmasını isteyebilir. (İİK.m.69)....
Bu durumda borçlu ve kefil takip tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olup, takip tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken asıl borçlu yönünden ödeme emrine itiraz tarihinden, kefil yönünden takipten sonra gönderilen ihtarnamede öngörülen sürenin bitiminden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının borçlu olmadığının tesbitine ve takibin iptaline karar verilmiş, hüküm; davalı M.. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı M..'ya haricen sattığı taşınmazın hisse devrinin imkansız olması nedeni ile ödediği bedelin iadesine ilişkin 24.5.2013 tarihli belgeyi imzaladığını, ancak davalının öncesinde tapu devrinin temini maksadıyla verilen boş senedi 200.000 TL. olarak doldurarak aleyhine haksız icra takibi yaptığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tesbiti isteği ile eldeki davayı açmıştır. Davalılar ödedikleri satış bedeline karşılık olarak aldıkları senedi icraya koyduklarını savunmuşlardır. Mahkemece, takibe konu senedin davalılar tarafından anlaşmaya aykırı doldurulduğunun sabit olduğu gerekçesi ile, davacının borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiştir....
olmadığının tespitin istediği, ancak asıl davada yapılan yargılamada davalının borçlu olup olmadığının tespiti yönünden de bilirkişi incelemesi yapılması ve asıl davada yapılan yargılama sonucu davalının davacıya borçlu olduğu, davacının asıl davada aynı takip talebinden dolayı açılan itirazın iptali davası olmasına rağmen aynı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti yönünde birleşen davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla asıl davanın kısmen kabulü kısmen reddine, birleşen davanın ise hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı, davalı tarafından Gaziantep İcra Müdürlüğü 2022/21710 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takipte alacak miktarının 30.935,61 TL olduğunu, gerçekleşen kazada davacının kusuru bulunmadığını ileri sürerek işbu takip nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptali isteminde bulunmuş, dava dilekçesinde harca esas dava değeri 1.000,00 TL olarak gösterilmiş, fazlaya dair hak saklı tutularak bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere dava kısmen borçlu olunmadığı yolunda bir talebe dayalı olmayıp davacı takip alacağının tümü bakımından menfi tespit ve takibin iptali isteminde bulunmuştur. Bu yönde bir talep içeren menfi tespit davasının “şimdilik” kaydıyla kısmi dava olarak açılması mümkün değildir....
Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ise aynı yasanın 120. maddesi dikkate alınarak belirlenecek temerrüt faiz oranının uygulanması sureti ile hesabı gerektiğinden, yeniden bilirkişiden ek rapor alınarak dosya borcunun tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken anılan yasa hükümleri göz ardı edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğunu, Ankara 7. İcra Müdürlüğü 2019/8922 E. sayılı takibinden kaynaklı fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, fazladan talebi yönünden takibinde kötüniyeti sabit olan davalı yan aleyhine, hükmolunacak bedelin % 20’sinden az olmayan tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinin 16/07/2021 tarihli 2020/320 Esas, 2021/543 Karar sayılı davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, yönelik kararıdır....
Sigorta AŞ tarafından borçlular ... ve Nimet Andiç aleyhine, 43.747,00-TL asıl alacak 1.423,87-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.170,87-TL alacak için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, borçlu ...'in 19/01/2016 tarihli dilekçesi ile borca ve faize itiraz ettiği, 19/01/2016 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E. ... K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı ... Sigorta AŞ ile davalı ... arasında haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeniyle açılan itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda davacının davasının reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dava; davacı taşıyıcının yükte meydana gelen hasar zararı nedeniyle davalı taşıtan satıcı sigortalıya karşı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat davasıdır. Mahkememizin ... Esas, ... karar sayılı dosyasında, davacı ... Sigorta A.Ş. tarafından, davalı hasar sorumlusu olan taşıyıcı.........’e karşı, dava dışı sigortalısı olan ... ......