Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in şirket adına makbuz karşılığında tahsilat yapmaya yetkisinin bulunmadığının kabul edilemeyeceği, şirket adına mal teslim eden ve senet alan bir kişiye çiftçinin makbuz ile ödemede bulunmasının ticari teamüllere uygun bulunduğu, davacının 1.850 TL’lik ödemeyi senet vadesinden önce ödediği, bu kısım için takibin ve işletilen faizin yerinde olmadığı, icra takibinin takip tarihi itibariyle 1.192 TL asıl alacak, 58.78 TL işlemiş faiz üzerinden yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 1.850 TL asıl alacak ve 236.22 TL işlemiş faiz alacağı kısmının iptaline, davacının 1.850 TL asıl alacak ve 236,22 TL işlemiş faiz kısmı için borçlu olmadığının tespitine, davacın takipten sonra yapmış olduğu ödemenin takibe konu borçtan mahsubuna ve kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

    Ltd.Şti. ile imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcun tahsili için dava dışı asıl borçlu ile birlikte müvekkili aleyhine de icra takibi başlattığını, ancak müvekkilinin anılan dava dışı şirketteki hisselerini kredi sözleşmesinden önce devrettiğini ve sözkonusu sözleşmenin müvekkili tarafından imzalanmadığını belirterek, müvekkilinin ... 31. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3810 sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde; dava konusu icra takibinde davacının sehven takip borçlusu olarak gösterildiğini ve müvekkili bankanın talimatı ile davacı hakkındaki takipten feragat edildiğini belirterek, davanın konusuz kalması nedeniyle 6100 sayılı HMK'nun 312/2 maddesinin ve AAÜT'nin 6. maddesinin dikkate alınarak karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen protokole göre davacı şirketin borçlu sıfatının sona ermiş saymak gerektiği, protokole konu olan senetlerin davalı şirketin taraf olmadığı hisse devri ilişkisi için verildiği, bu senetlerin verilmesi ile birlikte davacının dava konusu senetlerden de borçlu olmayacağı, ayrıca protokolde dava konusu takipten vazgeçileceğinin kararlaştırıldığı, bu ilişki ile davacı şirketin borçlu sıfatını taşımadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir....

        KARAR Davacılar, dava dışı Hatice Tok'un muris Hayriye Tüfekçigil'in bakıcılığını yaptığını, bakıcılık hizmetinden doğan alacaklarının ödenmediği gerekçesi ile aleyhlerine icra takibinde bulunduğunu ve bu takipten doğan alacağını takip aşamasında davalıya temlik ettiğini, dava dışı alacaklı Hatice Tok'un bakıcılık hizmeti vermediği gibi herhangi bir alacağının da bulunmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, Hatice Tok'un uzun yıllar davalıların annelerine baktığını, verdiği hizmet karşılığı doğan alacağı hakkında takip başlattığını, takipten doğan bu alacağının tarafına temlik edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

          KARAR Davacı, davalıya ait taşınmazda 1.6.1997 başlangıç tarihli, 10 yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğunu, sözleşmedeki % 60 artış oranı ile 2000 ve 2001 yılları için 4531 sayılı kanunla getirilen artış oranlarına göre gerekli artırımları yaparak, 2003 yılı haziran ve temmuz kiralarını ödediğini, ancak davalının bu aylar için eksik kira ödendiğinden bahisle aleyhine icra takibi yaptığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tesbiti ile takibin iptaline karar verilmesini istemiş, birleşen dava ile de, 2003 yılı ağustos, eylül, ekim ve ... kiralarının tahsili için yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tesbitini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

            Etimesgut/Ankara adresinde bulunan bağımsız bölümler, davalı müvekkili ... tarafından restoran işletilmek üzere 20/01/2020 tarihinde kiralandığı davalının memur kefil dayatması üzerine müvekkilinin kefil olduğunu, teminat senedinin kambiyo senedine özgü haciz yoluna konu edilmesi yasa ve usule aykırı olduğunu, takibin iptalini talep ettiklerini, kira bedellerinin ödenmediği nedeni ile Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyaları üzerinden ilamsız takibe geçildiğini, müvekkillerinden ...'in kira kontratını kefil sıfatı ile imzaladığını beyan ederek, Ankara ...İcra Dairesinin ... sayılı dosyasına ilişkin müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptali, alacağın likit ve davalının kötü niyeti sabit olduğundan alacağın %20 si tutarında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

              Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabilmekte ve savunmayla ilgili tüm delillerini gösterebilmektedir.Somut olayda dava, ------sayılı icra takibi dosyasıyla aleyhine başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, aynı icra takibi nedeniyle davalı tarafından davacı aleyhine ------------ itirazın iptali davası açılmış ve bu dava devam ederken iş bu dava açılmıştır. Davacının menfi tespite ilişkin bu davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                İcra mahkemesinde borçlunun takibin dayanağı İİK’nun 68.maddesinde sayılan belgeleri hükümden düşürecek belgelerden birine sahip olması halinde borçlu itirazın kaldırılması talebinin reddini sağlayabilir. Oysa menfi tespit davasında borçlu bütün savunma sebeplerini ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti yönünde lehine karar alabilir. Bu nedenle alacaklının itirazının kesin kaldırılmasını talep etmesinden sonra açılan menfi tespit davasında borçlunun hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir. 2-Alacaklını İtirazının Geçici Kaldırılması Talebinde Bulunmasından Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar Alacak ilamsız icra takibinde adi senede dayanmış ve borçlu sadece takibin dayandığı belgedeki imzaya itiraz etmişse, alacaklı itirazın tebliğinden itibaren 6 ay içinde icra mahkemesine başvurarak itirazın geçici kaldırılmasını isteyebilir. (İİK.m.69)....

                  Bu durumda borçlu ve kefil takip tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olup, takip tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken asıl borçlu yönünden ödeme emrine itiraz tarihinden, kefil yönünden takipten sonra gönderilen ihtarnamede öngörülen sürenin bitiminden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; dava dışı davalı miras bırakanı ... ile davacı arasında imzalanan elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklı olarak borç bulunması nedeniyle aralarında davalının da bulunduğu mirasçılar aleyhine başlatılan takipten kaynaklı olarak gönderilen ödeme emrine davalı tarafından yapılan itiraz üzerine itirazın haklılık teşkil edip etmediği, ettiğinin anlaşılması halinde davacının davalıdan ne miktarda alacağının olduğu ve ayrıca istem konusu edilen icra inkar tazminatı talebinin yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu