Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

emrine karşı 10/05/2022 tarihinde müvekkili şirkete karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek itiraz ettiğini, borçlu tarafından barcı itiraz edilmiş ise de borcun ödendiğinin ileri sürülmediğini, sadece borçlu olmadığının iddia edildiğini, davalı (icra dosyası borçlusu) tarafından İzmir 9....

    Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Prof. Dr. Hakan Pencanıtez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Doç. Dr. Meral Sungurtekin Özkan, Doç. Dr. Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156-164)....

      Borçlular hakkında açılan kambiyo takibi kesinleşmiş olup söz konusu icra takiplerinde müvekkil şirketin alacaklı olduğu da sabit hale geldiğini, diğer taraftan ipotek takibinde de borçlu olan şirketin borcu konusunda bir itirazı bulunmadığını, davalı borçlunun ileri sürdüğü itirazları kabul etmediklerini, borçlu bu takibe müvekkil şirketin alacağını geciktirmek amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini açıklanan nedenlerle takibe konu itirazların iptali ile takibin devamını ve kötü niyetli davalı borçlunun %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masraflarının ve ücreti vekaletin davalı borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. Mahkememizin 2016/1247 Esas 2018/392 Karar sayılı dosyası ile yapılan yargılamada; Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılmış ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketçe davalıya yapılan mal satışı sonucu oluşan cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya borçlu olmadıklarını, tüm fatura ve mal bedellerinin ödendiğini, davacının kur farkı faturasına dayandığını, ancak bu kur farkı faturasına zamanında noter kanalıyla itiraz edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

          -TL bedelli müvekkili adına kayıtlı İstanbul ili Esenler İlçesi 4971 parsel 4.Kat 18 nolu bağımsız bölüm üzerine 27.09.2005 tarih ve 8636 yevmiye nolu ipotek yönünden müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, TMK md 883 uyarınca; müvekkiline ait tapuda İstanbul İli Esenler İlçesi 4971 parselde kayıtlı taşınmazda 4.kat 18 nolu bağımsız bölüm üzerine tesis edilmiş olan 27.09.2005 Tarih ve 8636 Yevmiye No’lu ipoteğin terkinini gerektiğini belirterek neticeten borçlu olmadığının tespiti, kötüniyet tazminatına hükmolunmasını ve ipoteğin terkini talep etmiştir. Davacı vekilinin takibin durdurulması talebi 13.05.2022 Tarihinde değerlendirilerek takipten sonra dava açıldığından tedbir isteminin reddine karar verilmiş, bu karara karşı kanun yoluna başvurmamıştır....

          İcra mahkemesinde borçlunun takibin dayanağı İİK’nun 68.maddesinde sayılan belgeleri hükümden düşürecek belgelerden birine sahip olması halinde borçlu itirazın kaldırılması talebinin reddini sağlayabilir. Oysa menfi tespit davasında borçlu bütün savunma sebeplerini ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti yönünde lehine karar alabilir. Bu nedenle alacaklının itirazının kesin kaldırılmasını talep etmesinden sonra açılan menfi tespit davasında borçlunun hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir. 2-Alacaklını İtirazının Geçici Kaldırılması Talebinde Bulunmasından Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar Alacak ilamsız icra takibinde adi senede dayanmış ve borçlu sadece takibin dayandığı belgedeki imzaya itiraz etmişse, alacaklı itirazın tebliğinden itibaren 6 ay içinde icra mahkemesine başvurarak itirazın geçici kaldırılmasını isteyebilir. (İİK.m.69)....

            İcra Dairesi'nin 2019/13460 E sayılı dosyasından borçlular İbrahim Önen T3 Şirketi hakkında genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, her iki borçlu vekilinin takibe itiraz dilekçesi sunduklarını, icra müdürlüğünce 20/10/2020 tarihli karar ile borçlu İbrahim yönünden itiraz süresinde olmadığından takibin devamına, borçlu şirket yönünden müddeti içerisinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, İbrahim yönünden verilen karara bir itirazlarının olmadığını ancak, borçlu şirketin yetkilisi olan diğer borçluya yapılan tebligat ile şirket takipten haberdar olduğundan şirket yönünden yapılan itirazın süresinde olmadığının açık olduğunu, ayrıca borçlu şirket vekilince itiraz yapıldığı tarihte tebligat yapılmamış olduğundan itirazın sonuç doğurmayacağını beyan etmiş, şikayete konu kararın kaldırılmasına ve takibin her iki borçlu yönünden de devamına karar verilmesini talep etmiştir....

            Bu durumda takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olması dikkate alındığında davacının kambiyo vasfı olmayan bir takipten ve bu takibe dayanak belgeden kaynaklı borçlu olmadığının kabulü gerekir. Ancak, davacının temel ilişkiden kaynaklı edimini gereği gibi ifa etmemesinden kaynaklı borcu olduğu hususu davalının davacıya açacağı alacak davasında dinlenebilir. Davalının cevap dilekçesi sunmaması ile davacının tüm vakıalarını inkar ettiğinin kabul edilmesi gerekir. Davalı inkar kapsamında bile olsa delil listesi sunmamış ve davacının işi eksik yaptığına dair herhangi bir delile dayanmamıştır. Ayrıca davacının yaptırdığı delil tespitinde bilirkişilerce inşaatın kaba inşaatının tamamlandığı belirtilmiş ve bu bilirkişi raporuna davalının itiraz dilekçesi sunmadığı görülmüştür....

              Esas sayılı dosyasından davalı tarafından davacı aleyhine 02/06/2021 tarihinde başlatılan borç ve senetler yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ve %20 kötü niyet tazminatı talebine ilişkin dava olduğu görüldü. Deliller: Dosya içeriği, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas Sayılı icra dosyası, Dava, İstanbul ...Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas, ... Karar sayılı kararı uyarınca görevsizlikle mahkememize gönderilmiş olup, dosya mahkememizin ...Esasına kaydedilmiştir. Davacı, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas Sayılı icra dosyasına konu iki adet bononun müvekkilinin ortağı olduğu Konuk firmasının, davalının ortağı olduğu ...firmasına olan borçlarına teminat olarak verildiğini, ... fiması hakkında konkordato tasdiki kararı verildiğini müvekkilinin kişisel borcunun bulunmadığını beyanla takibin iptali talebinde bulunmuştur....

                Mahkemece, davacının kefaletin iptali, senetlerin ve takibin iptali, genel kredi sözleşmesi, senetlerden ve krediye ilişkin verilen ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespiti talepleri açısından davaların mutlak ticari dava olduğu, bu istemler yönünden ticaret mahkemelerinin görevli olduğu, tapu iptali ve tescili ile ipoteğin fekki talepleri yönünden ise tefrik kararı verilerek ayrı bir esasa kaydı gerektiği gerekçeleriyle kefaletin iptali, senetlerin ve takibin iptali, genel kredi sözleşmesi, senetlerden ve ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespiti yönündeki talepler yönünden görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu