Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/392 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili kurum aleyhine tespit davası açılarak 2020/23 K. sayılı ilamda Davanın kısman kabul kısmen reddine, Davacı borçlunun, davalı idarece tahakkuk ettirilen 3.200.348,50 TL’lik borçtan dolayı 2.268.638,19 TL’lik kısmından borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, eda hükmü içermeyen tespite ilişkin ilamın ilamlı takibe konu edilemeyeceği gibi dava borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin menfi tespit davası olup kesinleşmeden infaz edilemeyeceğini, takibe konu ilam likit olmayıp eda hükmü içermediğini bundan dolayı iptali istenen takibe konu kararda borçlu olmadığı tespit edilen tutardan başka bir tutarın takibe konulduğunu, yorum yolu ile ilamda yazandan başka bir hüküm icra takibine konu edilemeyeceği gibi ilamlı takip yolu ile kararda bahsi geçen borçlu olunmadığı belirtilen tutarın tahsilinin istenemeyeceği ayrıca tarafların icra emri ve eki ilam tebliğ edilmeden İİK’ya aykırı şekilde doğrudan bakiye borç...

- K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı banka ile hiçbir hukuki ilişkisinin bulunmadığını, kredi kullanmadıklarını, kefil olmadıklarını, buna rağmen bankanın müvekkilleri aleyhine icra takibine giriştiklerini belirterek müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, davacılar hakkındaki takibin sehven yapıldığını, takipten feragat ettiklerini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacıların takipten önce sözleşmenin borçluları olmadıklarını bildirmelerine rağmen davalının icra takibine giriştiği, daha sonra takipten feragat ettiği, davacıların takibe konu sözleşmenin borçluları olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

    Mahkemece anılan rapora dayanılarak imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir. ----alınan bilirkişi raporu Mahkememizce de uygun bulunarak usul ekonomisi açısından yeniden bir imza incelemesine gerek duyulmamıştır. Konuya ilişkin soruşturmanın yürütüldüğü ------ dosyasının --- istenmiş, gelen kayıtlardan soruşturmanın devam ettiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu; --- --- ait, keşidecisi---- miktarlı davacı --- düzenlenen ve bu şirketin elinden rızası dışında çıktığı belirtilen çek üzerindeki --- imzasının davacı --- olmadığı, sahte kaşe üzerine taklit imza oluşturularak el değiştirdiği iddiasına dayalı olarak çekten ve takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve çek ve takibin iptali konularına ilişkindir. ----- uyarınca çıkarılan tebliğlerle düzenlenen bir kıymetli evraktır. ----- çerçevesinde poliçeye ilişkin hükümlerin uygulanması kabul edilmiştir....

      Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller sonrası alınan 07/05/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tarafların birbirini teyit eden defter kaydı ile davalının takibe konu faturadan kaynaklı davacıya borçlu olduğu ve herhangi bir ödemesinin olmadığı anlaşılmış olup, Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilamı da dikkate alınarak davalıya yeminin hatırlatılması ile davalının yemine dayanması ve davacı şirket yetkilisinin duruşmada takipten kaynaklı davalıdan alacaklı olduğuna yemin etmesi ile davacının asıl alacak bedeli yönünden davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davacının takipten önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin olarak dosyaya yazılı delil sunulmamış olması nedeni ile faiz talebi kabul edilmemiş, takibin faturadan kaynaklı likit alacak olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebi yerinde görülmüş ve böylece davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, ......

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava takibin iptali talebine ilişkindir.Davacı vekilinin İ.İ.K'nun 72. Maddesinden kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti ve takibin iptali talepli mahkememize açtığı------ Esas sayılı dosya davasının yargılaması sırasında verilen ara karar gereği takibin iptali talebi yönünden tefrik kararı verilmiştir. Hakkında icra takibi (ödeme emri) kesinleşen borçlu, artık cebri icradan kurtuluş çaresi kalmadığını anlayarak, alacaklıya borcunu ödemiş olabilir.Bu halde, alacaklının normal olarak icra takibini geri alması, yani icra takibinden vazgeçmesi veya hiç olmazsa icra takibine devam etmemesi gerekir. Fakat alacaklı, buna (borcun ödenmiş olmasına) rağmen, icra takibine devam etmek isterse, böyle kötü niyetli alacaklılara karşı borçluyu korumak için, icra takibinin iptali yolu kabul edilmiştir....Takibin iptali talebi dava da değildir....İcra takibinin iptali, borçlu tarafından, icra takibinin yapıldığı yerdeki icra mahkemesinden istenir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava takibin iptali talebine ilişkindir.Davacı vekilinin İ.İ.K'nun 72. Maddesinden kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti ve takibin iptali talepli mahkememize açtığı------ Esas sayılı dosya davasının yargılaması sırasında verilen ara karar gereği takibin iptali talebi yönünden tefrik kararı verilmiştir. Hakkında icra takibi (ödeme emri) kesinleşen borçlu, artık cebri icradan kurtuluş çaresi kalmadığını anlayarak, alacaklıya borcunu ödemiş olabilir.Bu halde, alacaklının normal olarak icra takibini geri alması, yani icra takibinden vazgeçmesi veya hiç olmazsa icra takibine devam etmemesi gerekir. Fakat alacaklı, buna (borcun ödenmiş olmasına) rağmen, icra takibine devam etmek isterse, böyle kötü niyetli alacaklılara karşı borçluyu korumak için, icra takibinin iptali yolu kabul edilmiştir....Takibin iptali talebi dava da değildir....İcra takibinin iptali, borçlu tarafından, icra takibinin yapıldığı yerdeki icra mahkemesinden istenir....

            (M) KARŞI OY YAZISI Davalı-alacaklı tarafından davacı-borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takibe karşı davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine İİK'nun 170. maddesine dayanılarak açılan ödeme emrine karşı imzaya itiraz davası ... İcra Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilerek "takibin durdurulmasına" karar verilmiştir. Davalı-alacaklı tarafından artık bu takibin yürütülmesi hukuken mümkün olmadığından davacı-borçlunun ayrıca bu takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açmasında hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar bir dava şartı olup yokluğu halinde davanın usulden reddi gerekir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak davanın kabulü yanında davalının harç yargılama gideri ve vekalet ücretiyle sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Yerel mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan saygıdeğer çoğunluğun onama kararına muhalifim.14.01.2019...

              a cirolandığını öğrendiğini, ayrıca devre mülke konu yerin yerin ruhsatsız olduğunu ileri sürerek sözleşmenin iptali ile hakkında haksız olarak başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı ..., senet metninden anlaşılamayan şahsi defilerin kendisine ileri sürülemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiş, diğer davalı şirket ise usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, şirket yönünden davanın kabulüne,diğer davalı ... yönünden senetten kaynaklanmayan defilerin iyiniyetli cirantaya karşı ileri sürelemeyeceği ve bononun vade ve tanzim tarihi itibariyle TTK 687/2 de yer alan alacağın temlikine ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali ile bu sözleşmeye istinaden düzenlenen bonodan kaynaklı icra takibine vaki borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir....

                Dava, davalının kefil olarak imzaladığı tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, 7.5.2003 tarihli tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine davacı Banka tarafından daha önce asıl borçlu ... ve kefiller Kenan Kara ve davalı ... hakkında ... İcra Müdürlüğünün 2008/118 Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığı, davalı Bankanın icra dosyasına vermiş olduğu, “Borçlu ... hakkındaki takibimizden feragat ediyoruz. Bu borçlu hakkındaki takibin düşürülmesini, diğer borçlular hakkındaki takibin devamına karar verilmesini talep ediyoruz.”...

                  Esas sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ödediği 8.589,50 TL'nin 27/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, 3-Alınması gerekli 3.415,5‬0-TL. karar ve ilam harcının peşin yatırılan 1.000,57-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 2.414,93‬-TL.'...

                    UYAP Entegrasyonu