Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece T1 yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de, asıl taleplerinin ödeme emrinin/ takibin iptali olduğunu ve bu yöndeki taleplerinin değerlendirilmediğini, T2 yönünden takibe dayanak belgenin kambiyo vasfını yitirmesi nedeniyle takibin ancak adi takip yolu ile yapılabileceğini, mahkemece taleplerinin farklı ve yanlış değerlendirilmeyle zamanaşımı nedeniyle borca itiraz olarak değerlendirdiğini, taleplerinin bono vasfını kaybeden kıymetli evrak ile mevcut takibin yapılamayacağı yönünde olduğunu ve takibin iptali taleplerinin reddedildiğini, bonoda vade tarihinden itibaren 3 yılın geçmesiyle alacaklının takip hukukundan kaynaklı taleplerini ileri süremeyeceğini, taleplerinin niteliğinin şikayet olduğunu ve davadaki şikayet hakkının süresiz şikayet olduğunu, mahkemenin kararında kendi içinde çelişkiye düştüğünü, kurduğu gerekçe ile de davanın kabulünün elzem olduğunu, ayrıca her iki davacı lehine icra inkar tazminatı...

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ; İcra hukuk mahkemesinde icra takibine yönelik itiraz ve şikayette bulunulması halinde şikayet veya itirazın kabulü halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bu yöndeki istinaf sebebi yerinde olmadığı, takip talebinde takip konusu alacağın TL karşılığının gösterilmemesi nedeni ile takibin iptaline karar verilmiş olduğundan ve bu durum İİK' da tazminata hükmedilecek haller arasında sayılmadığı gerekçesi ile borçlunun istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine hükmedilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuşlardır. B. Temyiz Sebepleri Borçlu temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan...Bankası A.Ş., ...A.Ş., ... Varlık Yönetimi A.Ş., ... Bankası A.Ş., ... vekilleri ve şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, ... 30. İcra Müdürlüğü'nün 2013/13045 E. sayılı dosyasında sıra cetveli düzenlendiğini, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyalarla ilgili İİK'nın 100. maddeye yarar bilgilerin icra müdürlüğü tarafından yanlış gönderildiğini, bu nedenle sıra cetvelinin hatalı olarak düzenlendiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekilleri, şikayetin reddini istemişlerdir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ... 19....

      Müdürlüğü’nüm 2004/4055 sayılı takibine girişildiğini, daha sonra 120.000,00 TL bedelli ipotek alacakları için tahsilde tekerrür olmamak üzere 2006/1107 sayılı takibin yapıldığını, bu takip dosyasının sonradan şikayet olunan ...’a temlik edildiğini, ipotek alacağının ilk yaptıkları takip içerisinde değerlendirilemeyeceğini, zaten taşınmazın .../...’sinin satıldığından ipotek miktarının da bu kadarlık kısmının değerlendirilmesi gerektiğini, ancak ipotek alacağının garameye konu yapıldığını, ipotek alacağından sonra müvekkilinin alacağının birinci sırada ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunanlar vekilleri şikayetin reddini istemişlerdir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi ŞİKAYETÇİ : ŞİKAYET OLUNAN : ... Taraflar arasındaki sıra cetveline yönelik şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikâyetçi vekili, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde, lehlerine limit ipoteği tesis edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe giriştikleri gibi, başka dosyalarda da haciz yolu ile takip yaptıklarını, resmi senedinde ipoteğin, borçlunun her ne sebeple olursa olsun, doğmuş ve doğacak borçlarına karşı teminat teşkil edeceğinin yazılı olduğunu, oysa düzenlenen sıra cetvelinde hatalı olarak sadece ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin dikkate alındığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          Dolayısıyla somut olayda şikayetçi borçlunun takip tarihi itibari ile takip ehliyetinin bulunmadığı, 18 yaşını ikmalinden sonra da takibe muvafakati olmadığı anlaşılmakla şikayetin kabulü ile Akçaabat İcra Müdürlüğü'nün 2017/1103 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin iptaline karar verilmiş şikayet konusu edilen hususlardan takip ehliyetine yönelik şikayetin öncelikle incelenmesi gerektiği kanaatine varılarak bu hususta şikayetin haklı olduğu anlaşılmış olup bu yönüyle takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği ve ayrıca usulsüz tebligat şikayetinin incelenmesine yer olmayacağı değerlendirilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir" gerekçesiyle şikayetin kabulü ile Akçaabat İcra Müdürlüğü'nün 2017/1103 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin iptaline, davanın İcra Müdürlüğü işlemine karşı şikayet başvurusuna ilişkin olması sebebiyle davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır....

          İcra Müdürlüğünün 2018/6162 Esas sayılı takibin borçlu gösterilen ... yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetçinin ... 9. İcra Müdürlüğünün 2018/6162 Esas sayılı takibin tarafı olmadığını, şikayetin süresinde yapılmadığını, takibin usulüne uygun kesinleştiğini belirterek takibin tarafı olmayan kişi tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

            Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 3 (üç) aylık geçici konkordato mühlet konulu karar tarihinin 13.07.2018 olduğu, dolayısıyla şikayet konusu takibin, geçici mühlet kararı devam ederken borçlu şirket aleyhine başlatıldığı anlaşılmaktadır. O halde; Bölge Adliye Mahkemesince; İİK'nun 294. maddesine göre mühlet içinde hiç bir takip işlemi yapılamayacağı göz önüne alınarak borçlu şirket hakkında şikayet konusu takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 32....

              Davalı tarafından davacı hakkında ihtiyati haciz kararının infazı amacıyla takip başlatıldığı, davacının konkordato mühleti içinde takip başlatıldığı gerekçesiyle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece talebin kabulüne, takibin davacı bakımından iptaline karar verildiği, davalının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; (I) davacının ihtiyati haciz kararını ve takibi daha önce bildiğini, yedi günlük şikayet süresinin dolduğunu, (II) icra müdürlüğünün hasım olarak gösterilmediğini, (III) kanuna göre takiplerin iptalinin gerekmediğini, takibin durması gerektiğini, hacizlerin düşmesinin mümkün olmadığını, (IV) müvekkilin konkordatodan haberdar olmadığını, icra müdür işlemi ile takibin yapıldığını, davalıya yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür....

              İcra Hukuk Mahkemesinin 26/09/2019 tarih ve 2018/470 E, 2019/658 K sayılı ilamıyla İİK'nun 170/a maddesine göre takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 26/09/2019 tarih ve 2018/470 E, 2019/658 K sayılı ilamıyla Adana 10.İcra Müdürlüğünün 2018/12596 esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin iptaline karar verildiğine ve icra mahkemesi kararlarının icrası için kesinleşmesinin gerekmemesine göre eldeki davanın karar tarihinden önce konusuz kaldığının kabulü gerekir. O halde, mahkemece, şikayetin konusuz kaldığı gerekçesi ile şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken şikayetin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. HMK'nun 326. Maddesi gereğince şikayet tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama giderlerinden sorumluluk belirlenmelidir....

              UYAP Entegrasyonu