Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müdürlüğü'nün 2011/21333 sayılı dosyasında kambiyo senedine dayalı takip başlatan şikayet olunanın da aynı kişiye gönderdiği haciz ihbarnamesinin ........2011 tarihinde tebliğ edildiğini, şikayet olunanın başlattığı takipte ödeme emrinin ........2011 ve ........2011 tarihlerinde olmak üzere iki defa tebliğ edildiğininden ikinci tebligata itibar edilmesi gerektiğinden şikayet olunanın takibinin 09.....2011 tarihinde kesinleştiğini, bu tarihlere göre şikayet olunanın haczi daha sonra kesinleşmesine rağmen, ... .... ... Müdürlüğünce, şikayet olunan vekilinin hacze iştirakinin reddi ile paranın taraflarına ödenmesine yönelik taleplerinin reddedildiğini ve her iki dosyanın kesinleşme tarihlerinin aynı olduğu gerekçesiyle, paranın garameten paylaştırılmasına karar verildiğini ileri sürerek, ........2011 tarihli ... müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Borçlu vekili takip dayanağı işe iade ilamında işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacağına yönelik bir hüküm bulunmadığından ilama aykırı olarak takipte talep edilen bu alacak kalemleri yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece takip konusu ilamda işe iadeye karar verildiği,işe iade edilmediği takdirde ödenecek miktarın belli olmadığı ve eda hükmü bulunmadığından bahisle şikayetin kısmen kabulü ile vekalet ücreti ve yargılama gideri bakımından takibin devamına, işe iade tazminatı ve faizi yönünden ise takibin iptaline karar verilmiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2015/1091 Esas No'lu dosyada işleme konarak infazı ile müvekkilinin mallarına haciz uygulanmasının yasaya aykırılığı nedeni ile iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesine ilişkindir. Mahkemece, ilk takipten geçerli bir feragat bulunmadığından ikinci takibin mükerrer olduğu belirlenerek taleple bağlı kalınarak şikayet kabul edilip her iki icra dosyasındaki haciz işlemlerinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. 20.01.2015 şikayet tarihi itibarı ile ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/20192 Esas No'lu dosyası ile ... İcra Müdürlüğü'nün 2015/1091 Esas No'lu dosyadalarındaki takiplerin kesinleşmediği ve ihtiyati haciz aşamasında oldukları, her iki takibin genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi olduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda özetlenen nitelikteki borçlu vekilinin şikayeti, ihtiyati haciz kararının mükerrer infaz edilerek hacizler konduğuna yönelik olup, takibin mükerrerliğine dair açıkça bir iddiası da yoktur....

        İcra Müdürlüğünün 2019/4166 E. sayılı dosyasında verilen hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair kararın kaldırılması talebinin olmadığını, davacının talebinin takibin iptaline yönelik olduğunu, HMK'nın 26.maddesine aykırı olarak mahkemenin davacının talebi dışında hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; takibin iptali istemine ilişkin şikayet niteliğindedir. 6100 sayılı HMK'nın "Taleple Bağlılık" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir....

        İcra Müdürlüğü’nün 2012/23826 sayılı takip dosyasında yapılan 14.12.2012 günlü hacze konu menkullerin üçüncü kişiye ait olduğu iddiası üzerine takibin devamı kararı alındığını, bundan sonra muhafaza için aynı adrese 25.12.2012’de gelen alacaklı tarafın mahcuzların yerinde olmadığını iddia ederek yeniden haciz yapılmasını istediğini, kıymet takdirinin önceki haciz ile uyumlu olmadığını ve hacze yönelik olarak, İİK’nun 99. maddesinin uygulanması gerektiğini belirterek şikayet başvurusunun kabulü ile 27.12.2012 tarihli Müdürlük kararının iptaline karar verilmesini istemiştir....

          Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; Ödeme emrinin borçluya 30/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 01/07/2016 tarihinde borca itiraz edildiği, takibin durduğu, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptaline ilişkin ... (Kapatılan) 6....

            Sulh Hukuk Mahkesinin 2014/646 Esas - 2016/687 Karar sayılı dosyasında 07/06/2016 tarihinde takibin devamına dair karar verildiği ve Uyap üzerinden yapılan sorgulamada kararın 09/09/2016 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla 09/09/2016 tarihinde takibin kesinleştiği hususu sabit olduğundan, henüz takip kesinleşmeden 25/06/2014 tarihinde şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, şikayet tarihi itibariyle kesinleşmiş bir takip bulunmadığından, CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğine yönelik hüküm uyarınca, şikayet hakkının düşürülmesi kararı yerine, yazılı şekilde sanığın beraatine dair karar verilmesi isabetli görülmemiştir....

              Şti'nin temyiz başvurusunun incelenmesinde; Borçlu şirket hakkında takibin iptaline karar verilmiş olup, takibe yönelik itiraz ve şikayetleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hükmü ve buna yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığından temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2) Borçlular ..., ..., ... ve ...'...

                ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; borçlu apartman yönetiminin tüzel kişiliği olmadığından takibin iptali gerekeceğini, kaldı ki ödeme emrininde usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu ve takibin iptalini gerektirir bir husus olmadığından şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçluya gönderilen ödeme emrinin "adres kapalı olup tebliğ imkansızlığı nedeniyle ......, Mahalle muhtarı ... imzasına ... muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırılıp durumdan en yakın komşusu ... haberdar edildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunan ...’un iflasa tabi kişilerden olmamasına rağmen iflas yoluyla kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takip yapıldığını, müvekkilinin alacaklı olduğu takibin icra emrinin tebliğ edildiği gün, şikayet olunanların taraf olduğu takipteki ödeme emrinin icra müdürlüğünde borçluya tebliğ edildiğini, aynı tarihte borçlunun İİK’nundaki sürelerden feragat ederek sıra cetveline konu aracına haciz konulduğunu, bu haczin usulsüz olduğunu, şikayet olunanlar arasında muvazaa olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu