WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. Haciz işlemi talimat yoluyla yapılmayıp, doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan, bir başka ifade ile doğrudan haciz koyan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesi, hacizle ilgili şikayetleri incelemeye yetkili olup, bu durumda İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanmaz. Somut olayda; şikayete konu taşınmaza, Bakırköy 8....

Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını ve haczin söz konusu olmadığını beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; davalı alacaklı tarafından başlatılan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olduğu bu nedenle meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece deliller toplanmadan ve keşif yapılmadan karar verildiğini, nafaka dosyasının incelenmediğini, kefaletin geçersiz olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili istinafa karşı cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....

İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili hakkında ihtiyati haciz kararı alındığını, bu karara istinaden müvekkiline ait taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, haciz kararı ile ilgili 103 davetiyesi gönderildiğini, gönderilen 103 davetiyesinde haciz vazından bahsedildiğini, ancak dosyadaki haczin ihtiyati haciz olduğunu, tapu kaydına uygulanan haczin ihtiyati haciz olmasına rağmen kesin haciz şeklinde bildirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 103 davetiyesinin iptali gerektiğini ayrıca ihtiyati haczedilen taşınmazın aile konutu ve mesken olduğunu, İİK 82. Madde gereğince haczedilemeyeceğini söyleyerek haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı duruşmadaki beyanında davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için şikayete konu meskenin maliki olması zorunludur....

Somut olayda; davacılar T1 ve T2 takip borçlusu olmadığından meskeniyet şikayetine ilişkin aktif husumetinin olmadığı, borçlu T1'in ise süresinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı anlaşılmış, mahkemenin değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez (Yargıtay 12. HD'nin 02.06.2021 tarihli, 2021/1349 E, 2021/5859 K. sayılı içtihadı). Somut olayda, Mahkemece kolluktan aldırılan sosyal ekonomik durum araştırma tutanağında borçlunun bakmakla yükümlü kimsesinin bulunmadığı tespit edilmiş, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunan taşınmaza yönelik mahkemece keşif yapılmış, alınan 22/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda haciz tarihi itibariyle taşınmazın değerinin 445.651,00 TL ve borçlunun haline münasip alabileceği taşınmaz değerinin 130.000,00- TL olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu görülmüştür....

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davacının ekonomik ve sosyal durum araştırmasında bakmakla yükümlü olduğu eşi ve yaşı küçük iki çocuğunun bulunduğu ve asgari ücret aldığının tespit edilmesine, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda davacının haline münasip ev değerinin 50.000,00 TL, dava konusu taşınmazın değerinin ise 43.091,00 TL olarak belirlenmesine, istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, yine davalı vekilince davanın açılmasında davalı olarak kendilerinin kusurunun bulunmadığı aleyhlerine yargılama gideri hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu beyan edilmiş ise de, davacı borçlunun meskeniyet şikayeti ile açmış olduğu davada davalı alacaklının sunduğu cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep ettiği dolayısıyla işin esasına girilerek yargılama yapıldığının anlaşılması karşısında yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan...

ailesi ile birlikte yaşamını sürdürdüğü tek evi ve ailece çalışarak tarımsal faaliyetten ek gelir elde edebildiği taşınmaz olduğunu beyan ederek meskeniyet şikayetlerinin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İcra dairesinde açıldığını, takibin ilk aşamasından itibaren yetkisiz yerde açılması ve yetkisiz icra dairesinin yaptığı kıymet takdirinin hukuka aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesince ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığından meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı davalı bankadan geçimimi sağlamak için esnaf kredisi çekmek amacıyla bankanın zorunlu tuttuğu ipotek sözleşmesini imzaladığını, zorunlu ipotekler (esnaf kredisi, mesken kredisi, zirai kredi) meskeniyet iddiasına engel olmadığını ve ev üzerindeki ipotek tesisi mutlak anlamda haczedilmezlikten feragat anlamına gelmeyeceğini, davaya konu taşınmazın aile konutu şerhine sahip olduğunu ve davaya konu taşınmazdan başka herhangi bir evim bulunmadığını, iş bu davaya konu olaydaki evinin 3+1, dublex müstakil ev olduğunu, bu durumda ''haline münasip ev" in makul ölçülerini ve niteliklerini aşan bir durum da söz konusu olmadığını ileri sürerek...

İİK'nun 82/son maddesi uyarınca davacı borçlunun haczedilemezlik şikayetinin borcun haczedilen gayrimenkulün eşya bedelinden doğmaması halinde mümkün olabileceğinden mahkemenin anılan takip dosyası nedeniyle meskeniyet şikayetinin reddine ilişkin kararının dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

müvekkili T2 yönünden bu hacze ilişkin olarak meskeniyet iddiasında bulunduklarını belirterek, icra müdürlüğünün 13/03/2020 ve 10/03/2021 tarihli kararlarının kaldırılmasına, müvekkili T2 yönünden meskeniyet iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

UYAP Entegrasyonu