O halde, dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nın 355 maddesi çerçevesinde incelenmiş ve kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu, anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Maddesi uyarınca haciz şerhi işlendiğini, haciz şerhinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, meskeniyet iddiasında bulunmak için müvekkilinin adına kayıtlı meskende bizzat oturmasının şart olmadığını, müvekkilinin bu taşınmazdan gelen kira ile ikamet ettiği taşınmaza ilişkin kira bedelini ödediğini, haczedilen taşınmazın niteliği, müvekkilinin ekonomik ve sosyal durumu, aile üye sayısı incelendiğinde taşınmazın "taşınmazın haline münasip" niteliğinde olduğunu, öncelikle satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasını, meskeniyet iddialarının kabulüne ve şikayet konusu mesken üzerindeki haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın haczin kaldırılması talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı borçlunun üzerine kayıtlı 6 adet aktif taşınmaz bulunduğunu, bu itibarla haline münasip ev iddiasında bulunulamayacağını, bu sebeple davacı tarafın davasının reddine istemiştir....
Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu vekiline 20.01.2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 02.03.2021 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır (Yargıtay 12. HD'nin 15.02.2021 tarihli, 2020/5792 E, 2021/1541 K. sayılı içtihadı). Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 10....
Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edildiği, ancak cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmaya katılmadığı görülmüştür. Akhisar İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, Akhisar İcra Müdürlüğünün 2018/5174 Esas sayılı dosyasında, alacaklısı T3 borçlusu T1 olan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte ipotek konusu Manisa ili, Akhisar İlçesi, Hürriyet Mahallesi, 1246/1 parsel 1 nolu bağımsız bölüm üzerinde davalı takip alacaklısı lehine 285.000,00 TL bedelli 2. Dereceden ipotek tesis edildiği, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz aşaması bulunmadığından takibin niteliğine göre davacının meskeniyet iddiasının dinlenebilmesinin olanaklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Dosyaya sunulan Ticaret Mahkemesi kararıyla muris yönünden itirazın iptali talebi reddedildiğinden ve meskeniyet şikayeti nedeniyle de T1 yönünden murisinden intikal eden hissesine konulan haciz kaldırılmış olduğundan, belirtilen ilamlar gereğince taşınmazdaki ihtiyati haciz ve T1 yönünden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesine dair mahkeme kararı usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
ödenmesi olduğunu, İcra Mahkemesinin ve dairesinin takip aşamasında alacaklı menfaatlerini gözetmekle yükümlü olduğunu beyanla, meskeniyet şikayetinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi ... yönünden yapılan incelemede; şikayetçi 3. kişinin eşi hakkında icra takibi yapıldığı, meskeniyet iddiasında bulunma hakkının ancak takip borçlusuna ait olduğu, takipte taraf sıfatı bulunmayan şikayetçi 3. kişinin haczedilmezlik iddiasında bulunamayacağı, şikayetçinin aktif husumet ehliyeti bulunmadığının anlaşıldığı, şikayetçi borçlu ... yönünden yapılan incelemede; somut olayda; mahkemece ekonomik ve sosyal durum araştırması ile mahallinde keşif yapılarak hükme esas alınan 11.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda; hacze konu taşınmazın değerinin 1.400.000,00 TL olduğu, şikayetçi ve ailesinin ikamet edebileceği hallerine münasip bir evin 580.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunun hükme ve denetime elverişli olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığı...
İlk derece mahkemesince bu rapor hükme esas alınarak karar verilmiş ise de, meskeniyet şikayetinin niteliği, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücünde yaşanan değer kaybı ve taşınmaz değerlerinde meydana gelen ciddi artış dikkate alındığında, meskeniyet şikayeti bakımından haciz veya dava tarihinden ziyade hüküm tarihine en yakın olan keşif tarihi itibariyle yapılan değerlendirme esas alınarak şikayetin esası hakkında karar verilmesi, meskeniyet şikayeti ile korunmak istenen hakkın özüne, ölçülülük ve hakkaniyet ilkelerine daha uygun olacaktır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti ile takibe konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16, 17, 18 ve 82/1-12. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Buna göre davacının mezkur icra dosyasında hazırlanan ilk bilirkişi raporu ile tespit edilen değerin taşınmazların objektif özellikleri ve emsallerine göre ''düşük'' olduğu iddiası mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporu ile ortaya konulmuş olmakla kıymet takdiri şikayetinin kabulüne dair hüküm kurmak gerekmiştir. Haczedilmezlik şikayeti bakımından; İİK.nın 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesi de mümkün değildir. (Yargıtay 12....