Dairemizin 23.10.2014 tarih ve 2014/18236 E.-24834 K. sayılı bozma ilamında belirtilmesine ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, ödeme emrinin tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten önce yapılan hacizlerin hükümsüz kaldığı gözetilerek, borçlunun meskeniyet şikayetine konu taşınmaz yönünden, meskeniyet şikayetinin esası incelenmeden bahse konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek haczin kaldırıldığı görülmüştür....
Dava konusu takip dosyasında başlatılan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olduğu ve düzenlenen icra emrinin borçluya 25/05/2018 tarihinde tebliğ edilmesi ile borçlunun ipotek verdiği ilgili taşınmazın paraya çevrilmesi ve alacaklının alacağına kavuşması için yapılacak tüm icra işlemlerinden haberdar olduğu, bu tarihi itibariyle yasal süre olan 7 gün içerisinde takibe ve ipotek verdiği taşınmazla ilgili her türlü itirazlarını yapması gerekirken, yasal sürelerin geçmesinden sonra meskeniyet iddiasının 21/09/2018 tarihinde açıldığı görülmekle, davanın süre yönünden reddine karar verilmesi yasal ve yerinde görülmüştür..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın süre yönünden REDDİNE," karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu müvekkilinin, dava konusu taşınmazın satış yoluyla paraya çevrilmesi işlemini, Küçükçekmece 1....
GEREKÇE; Uyuşmazlık İİK. 82/12 maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. Hatay İcra Müdürlüğünün 2019/3408 esas sayılı dosyasının Uyap sistemi üzerinden yapılan incelemesinde alacaklı Garanti Bankası vekili tarafından borçlu T1 hakkında ilamsız icra yolu ile takip yapıldığı, takibin kesinleştiği, dosya kapsamında menkul ve gayrimenkul hacizleri uygulandığı, icra dosyasının alacaklı banka tarafından varlık şirketine temlik edildiği görülmüştür. Dava ve icra dosyası kapsamında mevcut şikayete konu taşınmaza ait takyidatlı tapu kayıtları incelendiğinde Kırıkhan İcra Müdürlüğünün 2019/188 Talimat sayılı dosyasından taşınmaz kaydına konulan bir haciz bulunmadığı, Hatay İcra Müdürlüğünün 2019/3408 esas sayılı dosyasından taşınmaz kaydına haciz işleminin yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir....
İcra Dairesi 2019/22581 sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini, ödeme emri ve kıymet takdirinin müvekkiline yasaya ve usule aykırı olarak tebliğ edildiğini, bahse konu edilen imzalara ilişkin müvekkilin bilgi sahibi olmadığı halde takibin kesinleştirildiğini ve evinin satış aşamasında olduğunu eve gelip görmek isteyen kişiler olduğunda anladığını ve bu tarihin 07.12.2020olduğunu, yaptıkları tebligatların usul ve yasaya aykırı tebliğ edildiği hususlarında Mahkemece gerekli araştırma ve inceleme yapılmadığını, her ne kadar tebligatın usule uygun olduğu ve imza ve borca itirazı ile meskeniyet şikayetlerinin süresinde yapılmadığı yönünde karar verilmişse de; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra dosyasında bulunan tebligatların ayrıntılı incelendiğinde usul ve yasaya aykırı oldukları tespit edileceğini, akabinde icra takibini öğrenme tarihinin mahkemede hazır edilmesine rağmen dinlenmeyen tanığın beyanları alındığında süresinde açılan iş bu dava ile icra takibine konu edilen senet...
Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ilk kararın BAM'ce kaldırılması neticesinde Mahkemece hiçbir inceleme yapılmadan aynı yönde hüküm kurulduğunu, kira geliri elde edilen taşınmaz yönüyle şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını ve gerekçesinin açıklanmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın tümüyle kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2020/805 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 24.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesi üzerine şikayete konu taşınmazların haczedildiği ve 103 davetiyesinin borçluya 10.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 7 günlük süre içerisinde 12.03.2020 tarihinde şikayet yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
ve İİK’nın ruhuna aykırı olduğunu, haciz işlemine cevaz veren yasaların amacı borçluyu sosyal ve kültürel anlamda cezalandırmak değil, alacaklının alacağını tahsil kabiliyeti sağlamak olduğunu, müvekkilinin söz konusu dosyadan borçlu da olmadığını, alelade yapılmış bir tasarrufun iptali davası sonucunda söz konusu taşınmazın satış işlemlerine başlanıldığını mahkemece verilmiş olan bir ihtiyati haciz kararı doğrultusunda müvekkilinin mağduriyetine neden olunmasının temel hak ve özgürlüklere de aykırılık teşkil ettiğini, meskeniyet şikayetlerinin kabulü gerektiğini, müvekkilinin içinde yaşadığı evin satılması durumunda kendisine alınması gereken evin güncel değeri oturduğu evin satımından elde edilen paradan daha fazla olacağı için taşınmazın satımının tarafların menfaatine olmadığını, bu taşınmaz satışının hiçbir şekilde borçlu ve alacaklı açısından faydası bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesi kararında; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz safhası bulunmadığından meskeniyet şikayetinde bulunulmayacağı gibi, taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmaması sebebiyle de davacının meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş olduğu gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine, kıymet takdirine itirazın kabulü ile kıymet takdiri işleminin iptaline taşınmazın değerinin 722.537,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunu ve bölünebilir niteliğe haiz olduğunu, mahkemece en azından davacının evinin bulunduğu yerin bölünerek kalan kısmın satılmasına karar verilebilecek iken meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın bu yönüyle kaldırılmasına ve meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; Meskeniyet şikayetinin süreden reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin dava konusu taşınmazın maliki olduğunu, müvekkilinin Bünyan Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğunu, taşınmazda müvekkilinin eşi ve iki çocuğunun yaşadığını, müvekkili hakkında başlatılan takibin kesinleştiğini ve taşınmaza konulan haczi müvekkilinin haricen öğrendiğini, vasiye yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, haczedilen taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunu, Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/666 Esas 2019/195 Karar sayılı ilamı ile bu yönde bir karar verildiğini, İİK'nun 82/12 maddesi gereği borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğini, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlığın; İİK'nun 82/2 maddesi gereğince meskeniyet şikayetine ilişkin olduğu görüldü....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meskeniyet iddiasında bulunan tarafın borçlu Mithat Ayar'ın kredi borcu nedeniyle kefil olduğunu ve kefalet sözleşmesi imzaladığını, taşınmazın hisseli olması nedeniyle satışın ne şekilde olacağının Mahkemeye sorulduğu ve ortaklığın giderilmesi hususunda yetki aldıklarını, bu davanın tebligatını davacının 11.03.2021 tarihinde tebliğ aldığını ancak davanın 19.03.2021 tarihinde 7 günlük süreden sonra açıldığını, bu sebeplerle şikayetin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
karar verilmesini talep ve dava etmiştir....