Bu nedenle, mahkemenin, borçluların itirazı ile takibin durdurulması gerektiğine ilişkin gerekçesi yerinde ise de; HMK’nun 26. maddesine göre, “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.”...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2020 NUMARASI : 2020/72 ESAS, 2020/336 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Bodrum 2....
Davacı, çocukları ile birlikte kendi ihtiyaçları için başladıkları ticari amaç taşımayan bina yapımı işini ekonomik nedenlerle durdurduklarını belirterek 20/09/2012 tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydının kapatılması talebiyle 26/09/2012 tarihinde Devrek Vergi Dairesi Müdürlüğüne başvurmuştur. Bu başvurunun zımnen reddi üzerine davacı, bina yapımı işinin ticari faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek mükellefiyet kaydının kapatılması ve bu mükellefiyet nedeniyle adına tarh edilen vergi ve kesilen cezaların kaldırılması talebiyle 28/01/2013 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığına şikayet başvurusunda bulunmuştur. Şikayet başvurusunun zımnen reddedilmesinin ardından mükellefiyet tesisi işleminin 01/05/2011 tarihi itibarıyla iptali ile bu mükellefiyet nedeniyle adına tarh edilen vergi ve kesilen cezaların kaldırılması istemiyle Devrek Vergi Dairesi Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle 12/04/2013 tarihinde görülmekte olan dava açılmıştır....
İcra Müdürlüğü’nün 2012/19945 ve 2012/23448 Esas sayılı dosyalarında davalı lehine takip başlattığını, davalının adli yardım kapsamında bulunan dava dosyalarında karşı yan, adli yardım kapsamında bulunmayan icra dosyaları için ise ayrı ayrı taraf vekalet ücretini ödemediğini, bunun üzerine vekalet ücreti alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız icra takibine başlandığını, davalının borca itiraz ederek icra takibin durdurduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, ayrıca davalının iftira niteliğindeki beyanları ile kendisini ... Barosu’na şikayet ettiğini ileri sürerek davalının takibe itirazın 4.000 TL’lik kısmının iptaline ve bu miktar üzerinden takibin devamına, davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesine, 2.000 TL manevi tazminatın baroya şikayet tarihi olan 13.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı; davanın reddini dilemiştir....
Çaycuma Şubesi olmayıp Çankırı Şubesi olduğu gibi şubenin tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetinin bulunmadığını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Eldeki başvurudan önce zaten borçlu şirket bakımından konkordoto geçici mühlet kararı takip dosyasına sunularak icra müdürlüğünün 16/03/2021 tarihli kararı ile takibin durdurulması kararı temin edilmiştir. Diğer borçlu yönünden de aynı şekilde verilen konkordato mühlet kararının borçlu vekilince icra dosyasına sunulması ve takibin durdurulmasının sağlanması mümkün iken bu yapılmayıp, doğrudan yukarıdaki iddia ile takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması istenmiştir. Yine borçlu Cevat Yönün'den konkordato geçici mühlet kararından sonra konulan bir haciz bulunmamaktadır. Bu durumda konkordato geçici mühlet kararları tarihi, takip ve haciz tarihleri gözetildiğinde takibin iptali ve hacizlerin kaldırılmasının mümkün olmadığı açık olduğu gibi, takipten sonra verilen mühlet kararının ise takip dosyasına ibrazı ile takibin durdurulmasının temini her iki borçlu bakımından mümkündür. Kaldı ki, şirket yönünden eldeki başvurudan önce bu işlem yapıldığı ifade edilmişti....
olması ve borcun itfa edildiğinin belge ile ispat edilmesi halinde takibin iptali talebinde bulunulabileceğini, takibin iptali talebinin bir şikayet olmadığını, takibin iptali talebi davası adı altında şikayet davası açılmasının hukuka aykırı olduğunu, taraflarınca başlatılmış olan takibin ilamsız takip olduğunu, davacılardan T2 takibe itiraz ederek kendisi yönünden takibi durdurduğunu, T2 için takip durduğundan dolayı T2 söz konusu davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığını, bu husus gözetilerek de davanın reddi gerektiğini, söz konusu takibin vekalet ücreti alacağına ilişkin olduğunu, davacıların birden fazla iş ve işleminin davalı/ müvekkili tarafından yerine getirildiğini, ancak yapılan iş ve işlemlerin masrafları ve vekalet ücretlerinin müvekkiline ödenmediğini, bu husus hakkında müvekkili tarafından davacılara "Tarafınızla yapmış olduğumuz lehinize ve aleyhinize olan davalar ile her türlü hukuki işlemler ile avukatlık hizmetlerine ilişkin ücret sözleşmesi şartlarına tarafınızca...
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; borçlu apartman yönetiminin tüzel kişiliği olmadığından takibin iptali gerekeceğini, kaldı ki ödeme emrininde usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu ve takibin iptalini gerektirir bir husus olmadığından şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçluya gönderilen ödeme emrinin "adres kapalı olup tebliğ imkansızlığı nedeniyle ......, Mahalle muhtarı ... imzasına ... muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırılıp durumdan en yakın komşusu ... haberdar edildi....
Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali kararı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamakla, takibe devam edilebilmesi için kesinleşmesine de gerek yoktur. İtirazın iptaline ilişkin kararın ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosyaya sunulması gerekir. Buna göre, itirazın iptali kararı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağı hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez. Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya icra emri tebliğ edilmelidir. Somut olayda, alacaklının, itirazın iptali istemiyle açtığı dava sonucunda İstanbul 16....
iddia ederek; --- sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir....