ın ölümü sebebiyle açılan destekten yoksun kalma davası) ... Sigorta A.Ş.'nin ödemesinin tenzilinden sonra kalan miktarın karar altına alındığı; dolayısıyla işbu davaya konu rücu ödemesinin zaten düşülerek davalılardan tahsiline karar verildiğinden, anılan davada karar altına alınan tutarın işbu rücuya konu tutarla mükerrerlik teşkil etmesinin söz konusu olmadığı, zira mahkemece zaten bu tutarın |indirilmesinden sonra kalan miktarın karar altına alındığı ödemeye konu tutar dışındaki karar altına alınmakla yapılan ödemenin mükerrerlik oluşturmadığı yani davacının talebinin dava öncesi ödenen miktara ilişkin olduğundan mahkemece davanın kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, gerçek kişiler adına oluşturulan 7190 ve 7191 parsellerin davacı ... adına kayıtlı parsellere mükerrerlik oluşturduğu tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, iptali istenilen taşınmazların bir kısmının 01.04.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokili raporda, Belediye adına kayıtlı taşınmazların parsel sınırı dışına taştığı görülmesine rağmen bu husus gözardı edilerek tamamının iptaline karar verilmesi hatalıdır. Öte yandan, tapu kaydı iptal edilen taşınmazlarla mükerrerlik oluşturan taşınmazların, halen Belediye adına tescilli olması nedeniyle, yalnızca mükerrer kayıtların iptaliyle yetinilmesi gerekirken ayrıca tescile de karar verilmesi doğru değildir....
Dosyalardan tahsilat yapılması halinde gerekli mahsup yapılacak olup mükerrer tahsilat söz konusu olmayacaktır." şeklinde açıklamada bulunulduğu bu haliyle iki takip dosyasında da borcun sebebinin aynı olduğunun borçlu vekili tarafından ikrar edildiği, aynı borç için iki farklı takip başlatılmasının TMK'nun 2.maddesi gereğince dürüstlük ilkesine aykırı olduğu anlaşılarak, Davacının mükerrerlik talebinin KABULÜ İLE ; Bakırköy 14. icra dairesinin 2021/4459 esas sayılı dosyasında başlatılan takibin davacı yönünden İPTALİNE ,fazlaya ilişşkin talebin reddine'' karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2021/1100 Esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, takibin kredi borcundan kaynaklandığını, diğer borçlu Meltem Karagöz'ün itiraz ettiğini, takibin durduğunu, Bakırköy 14....
İcra Müdürlüğünün 2018/35957 E. dosya ile takibi yapıldığını, borcun ödenerek dosyanın infaz edildiği halde takibe konu çek aslının infaz edilerek icra dosyasından alınarak muhatap bankaya iade edildiğini buna rağmen mükerrer takip yapıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir. Borçlunun mükerrerlik itirazı takip şartı olup kamu düzenine ilişkin olduğunda sürenin şikayet yolu ile mükerrer takibin icra mahkemesinde iptali mümkündür. HMK 114 maddesinde dava şartları arasında sayılan hukuki yarar ve derdestlik icra takipleri içinde geçerlidir. Bu konuda icra infaz kanununda hüküm olmadığı için niteliğine uygun düştüğü ölçüde HMK kuralları icra takipleri için de uygulanır. İcra mahkemesinin bu gerekçelerle takibin iptali kararı isabetlidir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 30.12.2014 tarih ve 2013/10 E.-2014/1214 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 1 nolu bendinde yazılı "takibin iptaline" sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine "takibin durdurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK.nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak mükerrer takip yapıldığını ileri sürdüğü ve bu nedenle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece mükerrer takip yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Borçlunun mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz....
İcra Müdürlüğünün 2015/10783 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamlı icra takibi başlatılmasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek takibinin iptalinin talep edildiği, mahkemece, itirazın iptali davası ve doğrudan açılmış alacak davası hakkında tek bir karar oluşturulduğu ve ilk açılan icra takibinden müstakilen davacı hakkında başlatılan takipte mükerrerlik olmaması hususunun belirtildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Somut olayda, borçlu şirket hakkında alacaklının başlattığı ilamlı icra takibine dayanak ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.06.2015 Tarih, 2012/230 Esas- 2015/313 Karar sayılı ilamında davalı...'nın ... 17. İcra Müdürlüğünün 2012/5932 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 6.195,00 TL üzerinden devamına karar verildiği, ancak anılan ilamda şikayetçi aleyhine para alacağına hükmedilmediğinden, bu ilama dayalı olarak, şikayetçi aleyhinde bir ilamlı icra takibi başlatılamaz....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin dayanağını oluşturan mahkeme kararının istinaf incelemesinden geçerek ortadan kaldırılmasına rağmen bu husus hakkında herhangi bir karar verilmediğini, mükerrerlik iddialarının mahkemece değerlendirilmediğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, takibin iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Davalı şirket imzaladığı sözleşmedeki sözüne uymayıp faturayı ödememesi basiretli tacir ilkesiyle bağdaşan bir davranış olmadığı, kaldı ki, davalı şirket tahakkuk ettirilen faturaya 8 günlük sürede itiraz da etmediği, davalı şirketin ve şahsın borca itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve borca haksız olarak itiraz etmiş olması ve müvekkil şirketin alacağının likit olması nedeniyle borçluların %20'den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür. SAVUNMA: Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, yalnızca icra tal e itiraz ederek borcu kabul etmediğinin bildirildiği görüldü....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili banka kanalı ile kredi kullandığını kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilip takibe geçildiğini, ancak davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı yargılamaya katılmış ancak esasa ilişkin bir beyanda bulunmamıştır....