Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin ihtiyati haciz kararı ve 15.000,00 USD bedelli senede dayalı olarak başlatıldığını, ihtiyati haciz kararında da 15.000,00 USD'nin 11/03/2021 tarihli kur karşılığı 111.750,00 TL alacağın yer aldığını ve bu miktar üzerinden takibe geçildiğini, açıkça hangi tarihteki kur üzerinden alacağın talep edildiğinin takip dosyasına ekli ihtiyati haciz kararından da anlaşıldığını bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Asıl ve birleşen davalar, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 17....

İİK'nun 168/1 maddesinde "İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir." hükmü yer almaktadır. Tebliğ mazbatasının üzerinde, ödeme emrinin ve senet suretinin tebliğ edildiğine ilişkin şerh bulunmakta ise, borçlunun, takibin dayanağı olan belgelerin ödeme emriyle birlikte tebliğ edilmediğini ve tebligat zarfından başka bir takip dosyasına ait ödeme emrinin çıktığını yazılı belgeyle kanıtlaması gerekir....

Hukuk Genel Kurulunun 13.12.2006 tarihli ve 2006/12- 786 E., 2006/783 K.; 11.11.2009 tarihli ve 2009/12- 417 E., 2009/511 K. sayılı kararlarında da benimsenen Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre alacaklının talebi üzerine yeniden ödeme emri çıkartılması borçluya yeni bir itiraz hakkı tanır. Somut olayda da alacaklı vekilinin 07/05/2019 tarihli dilekçesi ile borçluya ödeme emrinin ve yenileme emrinin tebliğini talep ettiği, bunun üzerine yenileme ve ödeme emrinin borçluya 10/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğünce 16/05/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....

Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 07/05/2019 tarihinde cari hesap alacağından kaynaklı 33.188,13 TL'lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 01/07/2019 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu şirketin 03/07/2019 tarihinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür. Somut olayda, davacı alacaklı takip konusu asıl borcun ödendiğini ancak icra vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden ödeme yapılmadığını, bu giderler yönünden taleplerinin devam ettiğini, bu kapsamda icra takibinin bu miktarlar üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı borçlu ise takipten sonra ödeme emrinin tebliğinden önce ödeme yapıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ederek, borca ve ferilerine itiraz ederek davanın reddini savunmuştur....

    doğurmayacağı, davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren süresi içerisinde itiraz da bulunmadığı ve ödeme emrinin tebliğinden önce yapmış olduğu borca itirazın değerlendirilmemesi gerektiğinden bahisle taraflarının takibin devamına ilişkin istemlerinin reddine dair icra müdürlüğünün 02/09/2022 tarihli işleminin iptali ile takibin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

    İcra ve İflas Yasası'nın 60. maddesinin son fıkrasına göre nüshalar arasında fark bulunduğu taktirde borçludaki muteber sayılır. Davalı, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca itiraz etmiş olup, şikayet yoluyla icra tetkik mercii hakimliğinden ödeme emrinin düzenlenmesindeki usulsüzlük nedeniyle ödeme emrinin iptali için herhangi bir başvuruda bulunmadığı da dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emri esas alınmak suretiyle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra ve İflas Yasası'nın 60. maddesinin son fıkrasına göre nüshalar arasında fark bulunduğu taktirde borçludaki muteber sayılır. Davalı, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca itiraz etmiş olup, şikayet yoluyla icra tetkik mercii hakimliğinden ödeme emrinin düzenlenmesindeki usulsüzlük nedeniyle ödeme emrinin iptali için herhangi bir başvuruda bulunmadığı da dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emri esas alınmak suretiyle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra ve İflas Yasası'nın 60. maddesinin son fıkrasına göre nüshalar arasında fark bulunduğu taktirde borçludaki muteber sayılır. Davalı, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca itiraz etmiş olup, şikayet yoluyla icra tetkik mercii hakimliğinden ödeme emrinin düzenlenmesindeki usulsüzlük nedeniyle ödeme emrinin iptali için herhangi bir başvuruda bulunmadığı da dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emri esas alınmak suretiyle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak, ödeme emrindeki bu eksiklik takibin değil, ödeme emrinin iptalini gerektirmektedir.O halde; mahkemece şikayetin kabul edilerek ödeme emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir.SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile...13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.06.2012 tarih ve 2012/227 E. -2012/347 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 1. bendinde yazılı ... 12. İcra Müdürlüğünün 2011/23278 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibin iptaline," sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine "şikayetin kabulüyle, ...12....

            Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçluya 9 örnek ödeme emri göndermeleri gerekirken sehven 6 örnek ödeme emri gönderdiklerini kabul ettiklerini, bu durumun ilamsız takip yapılmasına engel olmadığını, davacının takibin iptaline yönelik taleplerinin yerinde olmadığını, icra emrinin iptali ile 9 örnek ödeme emri gönderilmesi gerektiğini belirterek takibin iptaline ilişkin talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalıların kabulü nedeni ile icra emrinin iptaline yönelik talebin kabulüne, İzmir 23. İcra Müd.'nün 2020/2207 Esas sayılı takip dosyasında davacı borçluya gönderilen icra emrinin iptaline karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu