Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayetçi alacaklı vekilinin 14/12/2020 tarihli talebinde de sadece borçlulardan Prosim şirketine ödeme emri ve eklerinin tebliğ edilmesinin talep edildiği görülmektedir. Buna göre, icra müdürlüğünce talep aşılarak borçlulardan T2/vekiline ikinci kez ödeme emri gönderilmesi usule aykırı olacaktır. Şikayete konu ilk tebligat olan 6 barkod nolu tebligat ile "borçlu T2 ve diğerleri vekili Av. T3" ödeme emri ve takip dayanağı belgelerin suretlerinin e tebligat vasıtasıyla 21/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ işleminin borçlulardan T2'ı da kapsadığı sabit olduğundan, yukarıdaki tespitlerimiz doğrultusunda bu tebliğ işleminin T2 yönünden iptali gerekmekte ise de, mahkemece bu tebliğ işlemi yönünden netice ve talep doğrultusunda "ve diğerleri" yazılması işleminin iptaline karar verilmiştir. Mahkemece verilen karara göre, bu tebliğde sadece "ve diğerleri" ibaresi yok sayılacağından, bu tebliğ işleminin T2 yönünden geçerliliği sonucu doğmaktadır....

Bu hale göre, yönetim kurulu üyesi bulunduğu kooperatiften tahsil edilemiyen vergi borcunun tahsili için önce kanuni temsilci olması nedeniyle ödeme emri düzenlenerek ilgiliye tebliğ olunması, ödeme emrinde gösterilen hususların yerine getirilmemesi halinde, ödeme emrinden sonraki aşama olan kat'i haciz işlemine tevessül olunması gerekir. Herhangi bir kamu borcu nedeniyle ödeme emri düzenlenip tebliğ edilerek borçluya ödeme emrine karşı yasal yollara başvurması veya mal beyanında bulunması için imkan tanınmadan, doğrudan malvarlığına haciz konulması 6183 sayılı Kanunun sistematiğine aykırı olur ve ödeme emrine karşı ileri sürülebilecek iddialardan kişileri yoksun kılar. Öte yandan; borcun kooperatif tarafından ödenmemesi halinde yönetim kurulu üyelerinin mal varlığına gidileceğini hatırlatan bir yazının yazılmış olması da yönetim kurulu üyelerine ayrıca ödeme emri düzenlenerek tebliğini engellemez....

    Yükümlü şirket adına düzenlenerek ... tarihinde tebliğ edilen ve dava konusu edilmeyerek kesinleşen ödeme emrine dayanılarak uygulanan haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı Danıştay Dokuzuncu Dairesinin bozma kararına uyarak yeniden yaptığı inceleme sonucunda, kendisine ödeme emri tebliğ edilen ... isimli şahsın şirketi temsile yetkili olmadığı, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun şekilde yapılmaması nedeniyle ödeme emrinin kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği ve uygulanan haciz işleminin yasal olmadığı gerekçesiyle kabul ederek haciz işlemini iptal eden mahkeme kararını onayan Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 17.4.1996 gün ve 1996/1462 sayılı kararının; ödeme emri tebliğ edilen ...'nin tebligatı müdür sıfatı ile kabul ettiği, ... ve ... tarihli yoklama fişlerinin de bu şahıs tarafından imzalandığı, ödeme emri tebliğ ve haciz işleminin yasal olduğu ileri sürülerek düzeltilmesi istenmektedir....

      İcra Müdürlüğünün 2021/5170 sayılı dosya üzerinden başlatılan takip nedeniyle kendisine gönderilen ödeme emrinin iptali için dava açtığını ve aynı zamanda icra dairesinde borca itiraz ettiğini, ödeme emrinin, İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/441 Esas, 2021/793 Karar sayılı, 02/11/2021 tarihli kararı ile iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini, bunun üzerine borçlu vekiline ödeme emrinin yasal dayanakları ile birlikte tekrar tebliğe gönderildiğini ve 15/11/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu tarafından herhangi bir itirazda bulunulmaması nedeniyle takibin kesinleştirilmesi yönündeki taleplerinin icra müdürlüğünün 08/12/2021 tarihli kararı ile : ''...icra mahkemesince ödeme emri iptal edilmeyip, ödeme emri tebliğ işlemi iptal edildiği, daha önceki itirazla takibin durduğu'' gerekçesi ile ret edildiğini, mahkemenin ödeme emrinin tebliğ işleminin iptali yönündeki kararı üzerine yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini, İzmir 8....

      İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, iptaline karar verilen ödeme emri olmayıp ödeme emrinin tebliği işlemi olduğunu, ödeme emrinin iptal edilmediğini, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline ve ödeme emri tebliğ tarihinin 11.08.2020 olarak düzeltilmesine karar verildiğini, kesinleşen karara istinaden takibin davalı borçlu yönünden durduğunu, bu durumda borçlu, 11.08.2020 itibariyle ödeme emrini tebliğ almış ve 14.08.2020 tarihli dilekçesi ile takibe ve borca itiraz ettiğini, tebliğ işleminin iptalinin itirazı geçersiz hale getirmediğini, itirazı da itirazın iptali davası açılabilmesi için gerekli olan dava şartının gerçekleştiğini, aksi yönde varılan kabulün usul ekonomisine de ters düşeceğini, borçluya yeniden ödeme emri gönderilecek olması mevcut itirazının geçersizliği anlamına gelmeyeceğini, borçluya yeniden ödeme emri gönderilmiş olması ve borçlunun gönderilen bu yeni ödeme emrine itiraz etmediği varsayımında, borçlunun 14.08.2020 tarihli itirazının geçersiz kabul edilmesi anlamına...

        Dava dosyası incelendiğinde, muris ...’in mirasçısı (babası) olduğundan bahisle davacının tapu kayıtlarına konulan haczin iptali ile muris ...’e ait prim, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası içerikli ödeme emrinin iptalinin istenildiği işbu davada, mahkemece, yasal mirasçıların mirası reddetmeleri sonucu, davacının mirasçılık durumuna gelemeyeceğinden bahisle davanın kabulüne karar verildiği, dosya içeriğinden, davacıya herhangi bir ödeme emri tebliği yapılmadan haciz işleminin uygulandığı anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda...

          Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı, İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda, usulsüz de olsa ödeme emrinin borçluya 16.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, bundan sonra, takip alacaklısı tarafından şikayetçi borçlu ve 3. kişi aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/103 Esas sayılı dosyası ile açılan tasarrufun iptali davasında, dava dilekçesinin 25.11.2014 tarihinde borçluya bizzat tebliğ edildiği görüldüğünden, borçlunun bu tarihte takipten haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik 14.12.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır....

            Bu sebeple İİK'nun 61/1. maddesi gereğince davacının ödeme emri tebligatının iptali yönündeki şikayetinin kabulüyle davacıya 11/01/2021 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri tebligatının iptaline, ödeme emri iptali talebi hakkında şikayet doğrudan doğruya memur işlemi olan ödeme emrine belge eklenmemesine yönelik olup, sebebiyet ilkesi dikkate alınarak davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, davacıya gönderilen ödeme emri iptal edildiğinden diğer itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına '' karar verildiği görülmüştür....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; icra müdürlüğünce gönderilen ve borçluya tebliğ edilen tebliğ evrakı üzerinde tebliğ tarihleri olarak 15.02.2020 ve 17.02.2020 tarihleri yazılmışsa da PTT ve elektronik ortam kayıtlarına göre ilk gönderilen ödeme emri tebligatının 12.02.2021, ikinci çıkartılan tebligatın ise 17.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, icra müdürlüğünce herhangi bir talep ve hukuki sebep olmaksızın ödeme emri tebliğe çıkartılamayacağından 17.02.2021 tebliğ tarihli tebliğ evrakının yok hükmünde olduğu, 12.02.2021 tebliğ tarihli ödeme emri tebliğ evrakına karşı borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin, mahkemece bekletici mesele yapılmaması hatalı ise de İstanbul ... 24....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğüne yaptığı itirazın reddi ve takibin devamına dair icra işleminin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 30/03/2015 olarak düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine yaptığı şikayet başvurusu mahkemece kabul edilerek icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmiş ise de ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm kurulmadığı görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat...

                UYAP Entegrasyonu