WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır....

    İİK'nun 66. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi gereğince, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü hususlar, İİK'nun 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin davacı borçluya 09/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı- borçlu tarafça yasal yedi günlük süre içinde 15/11/2021 tarihinde icra dairesine verilen dilekçe ile borca itiraz edildiği ve takibin durdurulmuş olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, süresinde yapılan itiraz sonucu İİK'nun 66/1. maddesi gereğince takibin durdurulmuş olması nedeniyle davacı - borçlu tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen husus ancak alacaklı tarafından açılacak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası ile mümkündür. O halde ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesi kararı da aynı doğrultudadır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, takibe konu bononun bono vasfında olmaması iddiasına dayalı İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptali talebine ve imzaya, borca itiraza ilişkindir. Davacının, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı, dayanak senetteki lehtar isminin çizilerek alacaklının isminin yazıldığını ve borca, imzaya itiraz ettiklerini belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6102 Sayılı TTK.nun 673. maddesi hükmüne göre, poliçe bizzat düzenleyenin emrine yazılı olabileceği gibi, bizzat düzenleyen üzerine veya bir üçüncü kişi hesabına da düzenlenebilir. Ancak 6102 Sayılı TTK.nun 778. maddesinde, aynı yasanın 673.maddesine yollama yapılmadığından anılan madde bonolar hakkında uygulanamaz. Bir kimse, poliçede olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez....

    İcra Müdürlüğünün 2018/9965 esas sayılı dosya numarasını yazarak borca ve faize itiraz ettiği, dosya numarasının itiraz dilekçesinde maddi hata ile yanlış yazılmasının hakkın zayiine neden olmayacağı belirtilerek, Osmaniye 2. İcra Müdürlüğünün 2018/9955 esas sayılı dosyasından verilen 04/02/2019 tarihli müdürlük kararının iptaline, takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T2 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının olaya ve mevzuata aykırı olduğunu, Osmaniye 2....

    Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hakkındaki takipten ve davadan 05.10.2020 tarihinde haberdar olduğunu ve aynı tarihte icra dosyasına borca itiraz ettiklerini, Teb. K.nun 32. Maddesine göre öğrenme ile tebliğin usule uygun hale geleceğini, öğrenme tarihine göre de süresinde borca itiraz ettiklerini, tebliğ işleminin usulsüzlüğünün yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğini, mahkemenin süresinde borca itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği ve süresinde borcun ödenmediği gerekçeleri ile tahliye yönünde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemştir. GEREKÇE: Mersin 4....

    Şti. tarafından hasardan doğan bedellerin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 14.825,63-TL'nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı ve borçluya Örnek No: 7 ödeme emri gönderildiği, Davalı/borçlu ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiği, borçlu itirazında icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve bilcümle fer'ilerine itiraz etmiş, takibin durdurulmasını talep ettiği, söz konusu hasar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçildiği, borçlular, haksız fiilden kaynaklı müvekkil kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmemiş; hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz ettiği, Davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İtirazın iptali davası açılabilmesi için yetkili icra dairesince borçluya ödeme emri çıkarılıp tebliğ edilmesi, ödeme emrine borçlunun 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmiş olması ve itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıl geçmemiş olması gerekmektedir. Somut olayda, davalı ...'in aleyhindeki İstanbul İcra Dairesindeki icra takibine yönelik borca ve yetkiye itirazı üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek yetkili olduğu bildirilen Tuzla İcra Dairesince ödeme emri çıkarılmış ancak bu ödeme emrinin davalılardan Yılmaz Olgan'a tebliğ edildiği, davalı ...'e ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür. Bu durumda, davalı ... yönünden itirazın iptali davası koşullarının somut olay bakımından gerçekleşmediği gözetilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        Ödeme emrine itiraz başlıklı İİK'nın 147 maddesine göre ödeme emrine itiraz hakkında 62'den 72. maddeye kadar olan hükümler uygulanır. Ancak; aynı maddenin 1. bendinde rehin hakkına açıkça itiraz edilmemiş ise alacaklının rehin hakkı takip safhası içinde artık tartışma konusu olamaz hükmü düzenlenmiştir. İİİK'nın 147 maddesinin göndermesi ile menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile yapılacak takiplerdeki ödeme emrine itirazlarda uygulanması gereken İİK'nın 68 maddesine göre; talebine itiraz edilen alacaklının takibi imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Taşınır rehni, teminat altına aldığı alacağa bağlı (fer'i) bir haktır. Varlığı bu alacağın varlığına bağlıdır....

          Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. 2004 Sayılı İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231)....

            Mahkemece, davacı tarafından davalıya 2013-2014 yılı kira bedelinin ödenmesi, aksi takdirde tahliye edileceğini bildirir ödeme emri gönderildiği, süresinde ödeme emrine itiraz edilerek takibin durdurulduğu, borçlunun İİK.269.md.ye göre itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe tanzim veya imzası tasdik edilmiş alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat edemediği gerekçesiyle davacı tarafın açmış olduğu davanın kabulüne itirazın kaldırılarak kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu