Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihinden itibaren yasal süresi içinde icra dosyası içine sunulan borca itiraz dilekçesinin bulunmadığına, PTT makbuzu ve posta gönderisi içeriğinden, makbuza ilişkin evrakın Bodrum 2....
yargılamayı gerektirdiğinden bahisle borca itiraz ettiğini, ancak faturalar ile ilgili herhangi bir açıklama getirmediğini ve ödeme belgesi de sunmadığını, takibe konu faturaların ekte sunulduğunu, davalının sunulan fatura mucibince müvekkilinden konut satın aldığını, fatura tutarından bakiye kalan miktarı ödemediğini, kendisine tebliğ edilen faturaya itiraz etmediğini ancak yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek, davalının borca ve icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyası üzerinden devamına, davalının takip konusu işlemiş ticari faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere faiziyle birlikte tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/373 KARAR NO : 2020/476 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AVANOS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2018 NUMARASI : 2018/46 ESAS-2018/63 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında Avanos İcra Müdürlüğü tarafından yapılan takibe yönelik gönderilen ödeme emrini tebliğ aldıklarını, sözkonusu takibin Nevşehir Avanos'ta yapıldığını, davacının ikametgahının Afşin Kahramanmaraş olduğunu, Avanos İcra Dairesi'nin yetkisine itiraz ettiklerini, ödeme emrinde borca işletilmiş olan faizin fahiş olduğunu, işletilmiş ve işletilecek olan faize itiraz ettiklerini, davacının 01/01/2018 tarihinde Nevşehir Avanos'ta hiç bulunmadığını, 2014...
Somut olayda, alacaklı tarafından, yazılı kira sözleşmesi ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi nedeniyle tahliyesi talebiyle ilamsız icra takibine başlandığı, borçluya örnek 14 numaralı tahliye emrinin 13.11.2015 tarihinde tebliği üzerine, borçlunun icra müdürlüğüne 18.11.2015 tarihinde verdiği itiraz dilekçesi ile, tahliye emrine konu taşınmaz ile tahliye taahhütnamesinde belirtilen taşınmazın adreslerinin farklı olduğunu ve tahliye taahhütnamesinin baskı altında alındığını ileri sürerek takibin durdurulmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce, itiraz merciinin icra mahkemesi olduğu gerekçesiyle 20.11.2015 tarihinde talebin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 274/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle itiraz tahliye takibini durdurur" hükmüne yer verilmiştir....
Bu nedenle takibe , borcun sebebine, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize açıkça itiraz ediyorum. İcra takibine ,ödeme emrine, faize, faiz oranına ,borcun sebebine, borca itiraz etmiş olduğumdan hakkımda açılan icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ederim” demek suretiyle borca genel anlamda itiraz ederek takibin durdurulması istediğini, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde yapılan bu itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin hükümleri açık olup, alacaklı müvekkil banka sözleşmedeki hükümler uyarınca işlem yaptığını, bu nedenle davalı borçlunun borca genel anlamda yaptığı itirazları haksız ve yersiz olduğunu, alacağın tahsilini temin için borçlu davalının borca vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına ve alacaklarının davalıdan tahsiline , % 20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir....
SAVUNMA:Davalı vekili 12/11/2020 tarihli cevap dilekçesinden özetle; tebligatın usulsüz olduğu iddiasına katılmadıklarını, zira tebligatın muhatabın imzasına yapıldığını, senedin müvekkiline borca binaen verildiğini, borca ilişkin taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, senedin kambiyo vasfında olduğunu, teminat senedi niteliğine haiz olmadığını, senette teminattır ibaresinin bulunmadığını, protokolde geçen "ödeme yapıldıktan sonra senet hükümsüz olacaktır" ibaresinin dahi senedin müvekkiline borca binaen verilmiş bir senet olduğunu ve borcun ödenmediğini ortaya koyduğunu beyanla, davanın reddine, kambiyo vasfına ilişkin şikayet ile ödeme emrine itiraz talebinin reddine, verilen takibin geçici olarak durdurulması kararının kaldırılmasına, borca haksız yere itiraz eden davacıların % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2009/9159 sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, borçlunun faturada yazılı malları almadığı yönünde herhangi bir beyan ve belge sunmadığını, sadece itiraz dilekçesi ekinde tahsilat makbuzu örneği sunmuş ise de bu makbuz altında müvekkili şirket yetkililerinin imzasının bulunmadığını belirterek, davalının itirazının iptaline, %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; 24.08.2007 tarihinde firmaya en son bakiye borcunu ödediğini, firmaya ait tahsilat makbuzu ile birlikte borca ve ödeme emrine itiraz ettiğini, davacının yasal süresi içinde itirazın iptali davası açmamış olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Dairesinin 2012/1146 E. sayılı dosyasında yapılan icra takibinde davalının 04.11.2012 tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazda herhangi bir neden belirtilmediği gibi itirazın da haklı bir yanı bulunmadığını ileri sürerek takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %40 icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı Cevabı: 5. Davalı vekili 28.11.2013 harç tarihli cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, kaza tarihinden itibaren geçen zaman zarfında zamanaşımının dolmuş olduğunu, icra takibine itiraz tarihi ile itirazın iptali davasının açıldığı tarih arasındaki zaman zarfında arzu edilen zamana uyulmadığı için ve itirazın iptali isteme tarihi ile icra itiraz tarihi arasında geçen zaman zarfında zamanaşımı hükümlerinin uygulanması gerektiğini savunarak davanın reddine karar istemiştir. Mahkeme Kararı: 6. Kars 1....
Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı tarafça davaya cevap verilmemiş, icra takibine itirazında genel ifadelerle borca itiraz edilmiş, özel bir itiraz nedenine dayanılmamış olup ispat yükü davacı alacaklıdadır. Davacı alacağınını varlığını ispat ile yükümlüdür. Davacı tarafın sunmuş olduğu deliller ile özellikle taraflar arasında düzenlenen ... Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi ve davalı şirket adına tanzim edilen faturalar ile davacının alacağı kanıtlanmış, davalı tarafından Merkezi Takip Sistemi ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu öğrenen borçlunun öğrenme tebliğinden itibaren 7 gün içinde hem icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmesi, hem de aynı 7 gün içinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ve ödeme emrini tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması gerektiği, borçlunun usulsüz tebliğe öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde başvurmuş ve fakat aynı 7 gün içinde icra dairesine ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde takibin kesinleşmiş sayılacağı , davacı borçlu aleyhine İstanbul 22....