Somut olay ve iddiaların incelenmesinde, her ne kadar takip konusu senette çift vade olduğu nedenle kambiyo vasfında değil ise de davacı dava dilekçesinde borcun tamamını ödediğini iddia ettiği nedenle İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince kambiyo vasfının tartışılmasının artık mümkün olmadığı, davacı borçlu mahkemenin borca itirazın reddine ilişkin kararını istinafa getirmiş ise de borçlunun icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması zorunludur. Buna rağmen takip borçlusu davacı taraf bu maddede düzenlenen belgeler ile borca itirazını ispatlayamamıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince davanın reddine yönelik kararı isabetli olup, istinaf sebep ve gerekçeleri yerinde değildir....
İtirazın iptali davasının amacı itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamaktır. Bu nedenle davada haklılık durumu takip tarihi itibariyle belirlenmelidir (HGK 16.10.1996,19-601/711). İtirazın iptali davasında takipten önce, takipten sonra ancak ödeme emrine itiraz süresi bitmeden yapılan ödemeler gözetilir. Ancak ödeme emrine itiraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ödemeler ise dikkate alınmaz. Bu tür ödemeler kararın infazı sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınıp borçtan mahsup edilmelidir. Aksi halde ödeme tarihleri itibariyle takip konusu alacağa faiz yürütülüp, ödemenin öncelikle faize mahsup edilmesinden sonra kalan alacak saptanarak hüküm kurulmalıdır. Bu şekilde yapılacak işlem sonucu bulunan meblağ üzerinden hüküm kurulması infazda tereddüt yaratır. Davacının davadan önce yapılan ödemeler yönünden tüm borç ödenip, infaz edilmediği sürece hukuki yararı bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle sayın çoğıunluğun (2) nolu belirtilen bozma gerekçesine katılamıyorum....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :İ Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde takibin/ödeme emrinin iptali ve borca itiraza ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir". Buna göre; başvurunun niteliği de gözetilerek anılan madde gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir....
Davalı borçlu ... vekili süresi içinde icra takibine itiraz ederek Ö... ... şeklinde bir şahsın veya hükmi şahsın olmadığını takibe konu kira sözleşmesinin müvekkili ... Hancıoğülu ile bağlantısı olmadığını belirterek borca itiraz etmiştir. Mahkemece daha önce kira ilişkisine itiraz edildiği uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen ilk karar davacının temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş olup bozma ilamında, davalının kira sözleşmesindeki imzayı inkar etmediği, kira ilişkisi ve takip konusu kira borcunun miktarı kesinleştiğinden davalının borcu ödediğini kanıtlaması gerektiği, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında davalı vekili kira parasının bankaya ödendiğini belirtmiştir. Getirtilen banka hesap ekstresine göre davacının banka hesabına ......
İcra Müd. 2018/22322 E. sayılı dosyası üzerinden iflas yolu ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, takibin durduğunu belirterek, öncelikle davalının malvarlığının Defter Tutulmak suretiyle tespitine, tespit olunacak malvarlığı unsurları üzerine tedbir şerhi konulmasına, davanın kabulü ile Davalı/Takip Borçlusunun borca ve takibe vaki itirazının kaldırılmasına, depo kararı verilmesine, depo kararının yerine getirilmemesi durumunda davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; cari hesap üzerinde taraflarca mutabakat sağlanamadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkide vadeli satış söz konusu olduğunu, malların 9 ay vadeli olarak satın alındığını, vade gelmeden takibin başlatıldığını, alacağın muaccel olmaması sebebiyle iflas takibine itiraz edildiğini belirterek davanın reddi istemiştir....
İcra Müd. 2018/22322 E. sayılı dosyası üzerinden iflas yolu ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, takibin durduğunu belirterek, öncelikle davalının malvarlığının Defter Tutulmak suretiyle tespitine, tespit olunacak malvarlığı unsurları üzerine tedbir şerhi konulmasına, davanın kabulü ile Davalı/Takip Borçlusunun borca ve takibe vaki itirazının kaldırılmasına, depo kararı verilmesine, depo kararının yerine getirilmemesi durumunda davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; cari hesap üzerinde taraflarca mutabakat sağlanamadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkide vadeli satış söz konusu olduğunu, malların 9 ay vadeli olarak satın alındığını, vade gelmeden takibin başlatıldığını, alacağın muaccel olmaması sebebiyle iflas takibine itiraz edildiğini belirterek davanın reddi istemiştir....
Celp edilen-----Esasa sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığı, İcra takibinin 16.12.2014 tarihli protokole dayandırıldığı , dosyanın incelenmesinde, ---- davalı-borçludan tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlu vekili tarafından verilen ---- dilekçesinde, icra takibinde alacaklı konumunda bulunan şirkete, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş faize, faiz miktarına da itiraz ettiği ve takibin durdurulmasını talep etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlık İİK. 67 madde gereğince itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizin ---- tarihli duruşmada verilen ------yapılmasına karar verilmiştir. Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir....
Borçlunun ödeme emrine yaptığı itirazın alacaklıya tebliği için yatırması gereken posta giderinin davacı tarafından yatırılmaması hususu, hak düşürücü nitelikteki dava şartı olan sürenin işlemeye başladığı anlamına gelmez. Zira İİK.nun 59. maddesi uyarınca alacaklının tebliğ masrafını avans olarak peşinen ödememesi, icra takibine vaki istemini hükümsüz kılmaz. Somut olayda, icra dosyasındaki borçlular ...,...,...,...vekilleri Av. ... vasıtası ile 17.08.2010 tarihli itiraz dilekçesi ile ödeme emrine itiraz ederken borçlu ... ise asıl olarak 18.08.2010 tarihli itiraz dilekçesi ile ödeme emrine itiraz etmiştir. Alacaklı davacı vekiline, itiraz dilekçesi 24.08.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. İtiraz dilekçesinin tebliğ edildiği tebligat zarafında tebliğ isteyen Av. ..., tebliğ edilen “itiraz dilekçesi” yazılmıştır. Bu durumda, davacı vekiline tebliğ edilen itiraz dilekçesinin davalı borçlular ...,...,... vekili Av. ...’ün 17.08.2010 tarihli itiraz dilekçesi olduğu anlaşılmaktadır....
İlk derece mahkemesi kararında özetle; takip dayanağı senette teminat amacıyla verildiğine ilişkin bir şerh bulunmadığı, bu sebeple davacı borçlunun teminat iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, borca yönelik itirazın da İİK.'nın 169/a maddesindeöngörülen belgelerden herhangi biri ile ispat edilemediği, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olduğu, Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğünün 2021/392 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; 26/02/2019 tarihinde ödeme emrine karar verildiği, ödeme emrinin 05/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün yasal süresi içerisinde yapılmadığı anlaşılmakla borca itirazın süresinde açılmadığı anlaşıldığından reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Teminat senetleri kayıtsız şartız borç ikrarı içermediğinden kambiyo senetlerine haciz yolu ile takibe konulamadığını. İlamsız takip yapılması gerektiğini....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/6305 esas sayılı dosyası ile müvekkiline kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığını, ödeme emrinin gönderildiğini, İİK 169'un göndermesiyle 168/5'de "borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine" borca itiraz edebileceğinin belirlendiğini, madde metninde yer alan hususlardan birinin de borcun itfa edilmesi olduğunu, itfa sonucu doğuran durumların birininde takas olduğunu, dar yetkili icra mahkemesinin yargılama usulü göz önünde tutulduğunda, takip hukuku bakımından Yargıtay HGK'nun 12/10/1994 tarih ve 1994/251- 593 kararıyla yerleşik hale geldiğini, davalının ciro ettiği ve müvekkile teslim ettiği 260.000,-TL'lik çek mevcut olduğunu, bu çek ödenmediği için müvekkili tarafından İstanbul Gaziosmanpaşa 6....