Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtirazın kabulü kararına karşı temyiz süresinin sona erdiği veya onama kararının tebliğ edildiği tarihten başlayarak 10 gün içinde takibin yapıldığı yetkisiz icra dairesine başvurularak dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin istenilmesi gerekir. Bunun üzerine yetkili icra dairesinden borçluya yeni bir ödeme emri gönderilir. Bu halde, yetkili icra dairesince yürütülen bu takip yetkisiz icra dairesinde yapılan takibin devamı sayılır. (Prof. Dr.Baki Kuru İcra İflas Hukuku El Kitabı sayfa 667,668) İİK.nun 169. maddesine göre ise borçlunun aynı kanunun 168/5. maddesinde sayılan yetki itirazı satıştan başka icra muamelelerini durdurmaz. Somut olayda yetki itirazından sonra takip durdurulmadığı için yetkisiz icra dairesinde itirazın incelenmesi aşamasında konulan hacizler, yeni takip önceki takibin devamı sayıldığından bu takiptede geçerliliğini korur. İcra mahkemesince yetkisiz Zonguldak 2....

    Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/73 esas sayılı dosyasında; davacı borçlu tarafından açılan davada 13/04/2022 tarihinde "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden takibin tedbiren durdurulmasına ilişkin istemin İİK 72/2 maddesi gereğince REDDİNE, Ankara 27....

    kesinleştiği, dosyada takibin kesinleşmesinden sonra en son icrai işlemin 12/07/2021 tarihi olduğu, dava tarihi olan 08/06/2021 tarihi itibari ile 3 yıllık zamanaşımının dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir....

    Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde taraflarca icra dairesine müracaat edilmesi halinde takip dosyasının davacı borçlu açısından tefrik edilerek görevli ve yetkili Batman Nöbetçi İcra Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 3- Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde taraflarca icra dairesine müracaat edilmemesi durumunda TAKİBİN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİCEĞİ HUSUSUNUN İHTARINA, " karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi kapsamını aynen tekrarla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/03/2019 NUMARASI : 2018/753 ESAS 2019/234 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21/03/2019 tarih ve 2018/753 Esas 2019/234 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı Durmuş Yıldırım Vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı Durmuş Yıldırım Vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Adana 8....

    Borçlu takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait ödeme itirazı ileri sürmüş olmakla; başvuru bu hali ile İİK'nın 149/a-1 maddesi göndermesiyle İİK.nun 33/1. maddesine dayalı takipten önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde icranın geri bırakılması için ilamlı takiplere ilişkin İİK’nun 33. maddesinin 1,2 ve 4 fıkralarına atıf yapıldığı, ancak aynı Kanunun 33.maddesinin 3. fıkrasına atıf yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte borçlunun icranın geri bırakılması talebinin reddi halinde İİK.nun 33/3.maddesine göre; kararı temyiz eden borçlu tarafından İİK.nun 33/3. maddesinde öngörülen teminatın yatırılmasına gerek yoktur. Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun esasının incelenmesi gerekirken, HMK 352. maddesi gereğince usulden reddine şeklinde verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....

      İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfanın İİK'nun 71/1. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Mahkemece aldırılan ve hükme esas alınmaya elverişli ve yeterli olduğu kanaatine varılan bilirkişi raporu ve ek raporu uyarınca, davacı tarafın sunduğu ibranameye göre, yapılan değerlendirme sonucu dava tarihindeki bakiye borç miktarının 46.077,52- TL olduğu tespit edilmiştir. Sunulan ibraname kayıtsız şartsız ibra beyanı içermediğinden, takibin tamamen iptali gerektiği yönünde ileri sürülen husus yerinde değildir....

      Her ne kadar ilk derece mahkemesince borçluların başvurusu şikayet olarak nitelendirilmiş ise de; borçlular vekilinin duruşmada kapak hesabına itirazlarının olmadığı ve bilirkişi hesabı talep etmedikleri yönündeki açık beyanı da dikkate alındığında, dosya borcunun ödenmiş olması sebebi ile icra müdürlüğüne yapılan başvuru üzerine takibin iptaline karar verilmeyerek alacaklı talebi üzerine kapak hesabı hazırlanmış olması ve kapak hesabının yapılamayacağına ilişkin başvurusu, takip konusu alacağın tamamının takipten önce alacaklıya ödendiğine yönelik İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı olup, anılan madde uyarınca itfa itirazı 7 günlük süreye tabidir....

      İlk derece mahkemesince şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından İİK'nın 33. maddesine göre takibin kesinleşmesinden sonraki evrede alacaklı tarafından borçluya mühlet verildiği iddiasının süresiz olarak ileri sürülebileceği gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmesine yönelik talep İİK'nun 61. maddesine aykırılık nedenine dayalı şikayet olup, aynı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme/icra emri tebliğinden itibaren 7 günlük yasal sürede yapılmalıdır. Diğer taraftan, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde kural olarak limit aşımı dışında kalan tüm itiraz ve şikayetler yedi günlük yasal süreye tabidir. Bunun yanında, İİK'nın 33/2. maddesi uyarınca, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....

      Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder." hükmü yer almaktadır. Yukarıdaki kanun hükmüne göre, borca itirazın, takibin dayanağı olan kambiyo senedine açık atıf yapan yazılı belgeyle kanıtlanması veya alacaklının ödeme iddiasını kabul etmesi gerekir. Aksi takdirde, ödeme iddiası yargılamayı gerektireceğinden takip hukuku kurallarına göre itirazın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacı borçlu vekili ödeme iddiasının ispatı için dava dilekçesi ekinde banka hesap özetini sunmuş ise de, hesap özeti incelendiğinde, takibin dayanağı olan senedin vade tarihi, tanzim tarihi ve miktarı belirtilerek alacaklıya ödeme yapılmadığı, alacaklının da ödeme iddiasını kabul etmediği anlaşıldığından mahkemece borca itirazın reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....

      UYAP Entegrasyonu