Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu usulsüz tebligat şikayeti ile takibe dayanak bononun teminat olarak verildiğini belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin ve takibin iptali isteminin reddine karar verildiği görülmektedir....

    Mahkeme; takibin dayanağı olan senetteki imzanın davacı borçluya ait olmadığının bilirkişi raporu ile belirlendiği, senedi takibe koyan alacaklı davalının, lehtar olduğu ve senedi doğrudan keşideci borçludan aldığı gerekçesiyle davacının imzaya itirazının kabulü ile davacı yönünden takibin durdurulmasına, davalı aleyhine tazminata karar vermiştir....

    tarihinin 21/02/2018 olduğuna, bonoda tahrifat olduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayetin reddine, takibin iptaline ilişkin istemin süre aşımından reddine karar verildiği görülmektedir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.09.2020 tarihli, 2018/333 Esas, 2020/190 Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile takibin kaldığı yerden devamına karar verildiği, takibin kesinleşmesi üzerine şikayete konu taşınmazın haczedildiği, borçlu tarafından haczedilen taşınmazın kendisi ve ailesinin geçimi için zorunlu tarım arazisi olduğu belirtilerek maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Yargılama sırasında şikayetçinin vefat etmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesince şikayetçi mirasçıları T5 T4 ve T3 davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendi gereğince; borçlunun çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....

      DAVA KONUSU : Sıra Cetvelindeki Sıraya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı T3 A.Ş. tarafından müvekkili şirket aleyhine kambiyo takiplerine özgü Malatya İcra Müdürlüğünün 2017/24539 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibin kesinleşmesi üzerine müvekkilinin 34 XX 386 plaka sayılı aracına 07/09/2017 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, 17.10.2017 tarihinde alacaklının talebi ile borçlu şirkete ait 2 adet araç için yakalama şerhi konulmasının talep edildiğini ve T3 A.Ş. tarafından aynı gün yakalama avansı yatırılarak araçlara yakalama şerhi konulmasına karar verildiğini, yakalama işleminin satış isteme süresini kesmeyeceğini, İİK...

      Ancak; 1- Henüz yasal müracaatı ve şikayeti yokken şikayetçiye ait aracın bulunduğu sokaktan farklı sokakta şüphe üzerine yakalanan sanığın suça konu aküyü çaldığı aracın yerini göstermek suretiyle şikayetçiye eksiksiz ve tam iadeyi sağladığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Sanık hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h maddesi uyarınca belirlenen 5 yıl hapis cezasından aynı Kanun'un 143. maddesi uyarınca 1/2 oranında artırım yapılırken 7 yıl 6ay yerine hesap hatası sonucu 7 yıl 15 gün hapis cezasına ve ardından 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken, 6 yıl 3 ay yerine hesap hatası sonucu 5 yıl 15 ay hapis cezasına hükmolunarak eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak...

        Yukarıda açıklanan maddeler ve kurallar gereğince, anılan şikayeti inceleme yetkisi, ihalenin yapıldığı ... İcra Müdürlüğü'nün bağlı olduğu ... İcra Hukuk Mahkemesi'ne aittir. O halde mahkemece,yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken şikayetin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          KARAR Borçlu aleyhine alacaklı tarafından işe iade davası sonrası verilen hükme dayalı olarak ilamlı takip başlatıldığı, icra emriyle; 25.654,75 TL ücret alacağı ve ilamda lehine hükmedilen vekalet ücreti ile yargılama giderinin ödenmesinin istendiği, borçlunun ilamda hükmolunan yargılama gideri ve vekalet ücreti dışındaki bölümlerin eda hükmü içermemesi nedeniyle bu kısım yönünden takibin iptali şikayeti üzerine, Mahkemece, dayanak ilamın kesinleştikten sonra takibe konulduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm şikayetçi borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. HGK’nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas - 1997/776 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle, sınırlı yetkili İcra Mahkemesi'nce ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/47 Esas 2021/430 K. sayılı, 10/12/2021 tarihli ilamı ile 11/04/2022 tarihinde başlatılan ilamlı icra takibi olduğu, icra emrinin borçlular vekiline 17/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, takibin derdest olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 363. ve sonraki maddelerinde, icra mahkemesince verilecek kararlardan kanun yoluna başvurulabilecek olanlar belirlenmiş, bunların infaz edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiğine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir. Bir başka deyişle, icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu değildir. Somut olayda, dava konusu Salihli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2021/23409 Esas sayılı takibinin Salihli İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/411 E. 2022/121 K. sayılı kararı ile iptal edildiği tartışmasızdır. İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu olmadığından, Salihli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2021/23409 Esas sayılı takibinin iptaline karar verilmesi karşısında, alacaklının Salihli 1....

            İcra Müdürlüğü 2012/792 sayılı takip dosyasında, dava açıldıktan sonra davalı/borçlu tarafından yapılan takibin yasal düzenlemelere aykırılığı iddiası ile takibin iptali şikayeti üzerine Bismil İcra Hukuk Mahkemesince 2013/4 Esas sayılı dosya ile davalı/borçlunun şikayeti yerinde görülmüş ve ... İcra Müdürlüğünün 2012/792 sayılı takip dosyasının usul ve yasaya uygun bir takip olmadığı gerekçesi ile ... İcra Müdürlüğünün 2012/792 sayılı dosyadaki takibin iptaline karar verilmiştir. Davacı ..., Bismil İcra Müdürlüğünün 2012/792 sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan borca ve faize ilişkin itirazlarının İ.İ.K. Hükümlerine göre iptalini isteme yoluna gitme imkanı ortadan kalktığından, 05.07.2013 tarih dilekçesi ile taleplerini ıslah ederek, itirazın iptali davasının alacak davası olarak görülmesini talep etmiştir. Davacı tarafın 05.07.2013 tarihli ıslah dilekçesine hiçbir itiraz olmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu