Geçici Bina Yöneticiliği aleyhine, genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçlunun takibe itirazı üzerine 13.09.2013 tarihinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının, itirazın iptali istemiyle 31.10.2013 tarihinde açtığı dava sonucunda, ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07.03.2016 tarih ve 2013/626 Esas, 2016/76 Karar Sayılı ilamıyla davacının davasının kabulü ile anılan itirazın iptali ne ve takibin devamına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Alacaklının 23.05.2016 tarihinde anılan ilamı icra müdürlüğüne ibraz ederek, ayrıca talep dilekçesine ekledikleri listede isimleri geçen kat maliklerinin her ay ortak gider avans alacaklarının olması nedeniyle aleyhlerine icra emri gönderilmesini talep ettiği, aynı tarihte icra müdürlüğünce talebin reddolunduğu, akabinde alacaklının anılan ret kararını şikayeti ile ... 2....
Öte yandan her ne kadar 06/02/2018 tarihinde icra müdürlüğünce geçici aciz vesikası düzenlenmiş ise de; söz konusu belge zamanaşımı süresini kesmeyeceği gibi, bir an için zamanaşımı süresini kestiği kabul edilse bile, takip dosyasındaki geçici aciz vesikasının düzenlendiği tarih olan 06/02/2018 tarihi ile dava tarihi olan 26/05/2021 tarihine kadar 3 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin ödeme ve zamanaşımı şikayeti niteliğindedir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, doğrultusunda faiz hesaplanılarak, Gerede İcra Müdürlüğü'nün 2010/469 Esas sayılı dosyasından yapılan ödemeler ve masrafların tetkikinde 1.473,58 TL fazla ödemenin yapıldığı, yine yapılan fazla ödemenin birleşen 2010/667 yeni esası 2016/1479 icra dosyası borcuna mahsuben yapılan değerledirilmede; borçlunun maaşından yapılan kesintiler ile birlikte dosya borcunun 16.03.2017 tarihi itibari ile tamamının tahsil edildiği ve 436,57 TL fazla ödemenin olduğu; bu tarihten sonra dosyaya yatırılan maaş kesintileri ile birlikte 20.669,35 TL daha ödemenin olduğu tespit edilmiş, bu rapor doğrultusunda takibin iptaline karar verilmiştir....
Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını, davalının itiraz etmesi sonucu takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili Av. ...'nun UYAP'tan göndermiş olduğu 04/11/2022 havale tarihli dilekçesi ile haricen tahsil sebebi ile işbu davanın konusuz kaldığını, dava harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2013/5008 Esas sayılı dosyası ile çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinin kesinleşmesinden sonra üç yıldan fazla süreyle zamanaşımını kesecek nitelikte icra işlem yapılmamış olması nedeniyle çeklerin tabi oldukları 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu ve kambiyo vasfını yitirdiğini belirterek zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep ve dava etmiştir CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe dayanak çeklerin 15/12/2012, 15/01/2013 ve 15/03/2013 keşide tarihli olup ödeme emrinin 29/04/2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, takibin itirazsız kesinleşmesi akabinde takibin ilerletilmesi amacıyla her biri zaman aşımını kesici nitelikte olan birçok işlemde bulunulduğunu, borçlu şirketin taşınır ve taşınmaz mallarına haciz işlemleri uygulandığını ve işlemlerin sürekli yenilendiğini beyan ederek davanın reddini dilemiştir....
Şikayete konu icra takip dosyasının incelenmesinde; borçlu hakkında başlayan takibin kesinleşmesi üzerine, takibi devam ettirmeye yönelik işlemlere devam edildiği ve takibin zaman aşımına uğramadığı görülmektedir. O halde, Mahkemece davacı borçlunun itiraz ve şikayetlerinin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur. Tüm bu nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiğini düşünülmektedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında verilen boşanma kararı kesinleşen davalıya, babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle kesilmesi sonucu tahakkuk ettirilen borcun tahsili için yapılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan işbu davada, mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası, davalının açmış olduğu, kurum işleminin iptali istemli ... 12....
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; kendilerine ödeme emri tebliğ edilmeden takibin haricen öğrenildiğini ve takibe itiraz edilmesi sonucu takibin durdurulmasına karar verildiğini ancak alacaklı yanca takibin durdurulmasına dair icra müdürlük işleminin şikayet edilmesi üzerine mahkemece şikayetin kabulü ile müdürlük kararının kaldırılmasına karar verildiğini, takibin devamına karar verilmesine karşın taraflarına yapılmış bir tebligat olmadığını ancak icra müdürlüğünce malvarlıkları üzerine haciz uygulandığından bahisle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; borçlunun ödeme emrinden haberdar olduğunu, ödeme emri tebliğ edilmese dahi borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takibin durması ile ödeme emri tebliğinden beklenen faydanın sağlandığını belirterek şikayetin reddini istemiştir. III....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nun 337/a maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nun 347. maddesine göre fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmayan şikayet hakkının düşeceği, İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Borçlu sanığa ödeme emrinin...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nın 337/a maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın 347. maddesine göre fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmayan şikayet hakkının düşeceği, İİK’nın Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta; borçlu...