"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine, iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesinden sonra, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, takip sonrası zamanaşımının dolduğu gerekçesi ile icranın geri bırakılması isteminde bulunduğu, mahkemece TTK'nun 726. maddesindeki altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacılar hakkındaki icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
Maddesi ise, " (1) Zamanaşımı; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesiyle kesilir." hükmünü içermektedir. Somut olayda takibin dayanağı belge, 15.03.2017 keşide tarihli, kambiyo senedi niteliğini haiz çektir. 16.02.2018 tarihinde takip açılmakla birlikte zamanaşımı kesilerek, üç yıllık zamanaşımı yeniden işlemeye başlamıştır. Daha sonra alacaklı vekili 16.10.2020 tarihinde davacı borçluya ödeme emri tebliğ edilmesini talep etmiş, aynı tarihte de masrafını yatırmıştır.09.04.2021 tarihide de yine davacı borçluya ödeme emri gönderilmesini talep ederek, takibi ilerletici nitelikte işlem yapmıştır. Dolayısıyla 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır....
İcra dosyasının incelenmesinde, borçlu itirazı üzerine duran takibin devamı amacıyla, alacaklı vekilince itirazın iptali ilamının dosyasına sunulduğu ve icra dairesinde ilama uygun dosya borcunun hesaplanmasının istendiği, alacaklı vekilinin işlemiş faize ilişkin herhangi bir miktar belirterek talepte bulunmadığı, itirazın iptali ilamında asıl alacağın takip tarihinden itibaren reeskont faiziyle tahsiline hükmedildiği, mahkemce ilama uygun şekilde bilirkişi vasıtasıyla yaptırılan hesaplamada istenebilecek faiz miktarının 41.348,47 TL olduğunun tesbit edildiği ve buna göre alacaklı vekili şikayeti kabul edilerek icra emrindeki miktarın düzeltildiği görülmektedir....
DAVA KONUSU : Sıra Cetvelindeki Sıraya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı T3 A.Ş. tarafından müvekkili şirket aleyhine kambiyo takiplerine özgü Malatya İcra Müdürlüğünün 2017/24539 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibin kesinleşmesi üzerine müvekkilinin 34 XX 386 plaka sayılı aracına 07/09/2017 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, 17.10.2017 tarihinde alacaklının talebi ile borçlu şirkete ait 2 adet araç için yakalama şerhi konulmasının talep edildiğini ve T3 A.Ş. tarafından aynı gün yakalama avansı yatırılarak araçlara yakalama şerhi konulmasına karar verildiğini, yakalama işleminin satış isteme süresini kesmeyeceğini, İİK...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.09.2020 tarihli, 2018/333 Esas, 2020/190 Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile takibin kaldığı yerden devamına karar verildiği, takibin kesinleşmesi üzerine şikayete konu taşınmazın haczedildiği, borçlu tarafından haczedilen taşınmazın kendisi ve ailesinin geçimi için zorunlu tarım arazisi olduğu belirtilerek maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Yargılama sırasında şikayetçinin vefat etmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesince şikayetçi mirasçıları T5 T4 ve T3 davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendi gereğince; borçlunun çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....
Davaya konu araçtaki ayıbın satıcı davalının ağır kusuru veya hilesi ile davacıdan gizlendiği de ispatlanamadığı’ gerekçesiyle zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 27/09/2012 tarihinde satın alınan aracın dosya arasında bulunan servis kayıtlarına göre; 15/10/2012 tarihinde hiç çalışmıyor şikayeti ile, 02/09/2013 tarihinde sağa çektiği, titreme olduğu şikayeti ile, 24/09/2014 tarihinde lastik yeme probleminin bulunduğu şikayeti ile, 02/02/2015 tarihinde yol bilgisayar ekranının çalışmadığı ve frene basınca ses geldiği şikayeti ile, 26/03/2015 tarihinde ön soldan ses geldiği şikayeti ile, 8/4/2015 tarihinde frene basınca ses geldiği şikayeti ile, 25/5/2015 tarihinde frene basınca sürtme sesi geldiği şikayeti ile yetkili servise götürüldüğü anlaşılmaktadır....
Öte yandan ilama aykırı takip yapıldığı iddiası yukarıda da belirtildiği üzere İİK. nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, şikayeti inceleme görevi icra mahkemesine aittir. O halde mahkemece, borçlunun talep edilen alacağın ipotek akit tablosuna uygun olmadığına ilişkin şikayeti incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu usulsüz tebligat şikayeti ile takibe dayanak bononun teminat olarak verildiğini belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin ve takibin iptali isteminin reddine karar verildiği görülmektedir....
Mahkeme; takibin dayanağı olan senetteki imzanın davacı borçluya ait olmadığının bilirkişi raporu ile belirlendiği, senedi takibe koyan alacaklı davalının, lehtar olduğu ve senedi doğrudan keşideci borçludan aldığı gerekçesiyle davacının imzaya itirazının kabulü ile davacı yönünden takibin durdurulmasına, davalı aleyhine tazminata karar vermiştir....
tarihinin 21/02/2018 olduğuna, bonoda tahrifat olduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayetin reddine, takibin iptaline ilişkin istemin süre aşımından reddine karar verildiği görülmektedir....