Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Geçerli bir haczin varlığı için öncelikle takip borçlusu hakkındaki takibin kesinleşmesi gerekmektedir. Somut olayda, her ne kadar takip dosyasındaki ödeme emrinin borçluya 26.6.2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği kabul edilerek dava konusu araç üzerine 17.12.2009 tarihinde haciz şerhi işlenmiş ise de dava dosyası içerisinde mevcut olan ... 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 19.10.2010 gün ve 2010/958-1196 sayılı kesinleşmiş kararına göre, borçlunun ödeme emri tebliğine yönelik şikayeti üzerine, mahkemece şikayetin kabulüne ve takip dosyasındaki 26.6.2009 tarihli usulsüz ödeme emrinin iptali ile borçlunun ödeme emrine 24.6.2010 tarihinde muttali olduğuna karar verilmiştir. Bu durumda, davanın açıldığı 16.3.2010 tarihi itibariyle takibin kesinleşmediği, buna bağlı olarak takip kesinleşmeden konulan dava konusu haczin geçersiz hale geldiği ve hüküm tarihinden önce asıl ve karşılık davalar yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır....

    Kabul edilmeli ve takibin değil ödeme emrinin iptaline karar verilmelidir. Davacı aynı zamanda ilk derece mahkemesinin 21/12/2022 tarihli ek kararını da istinaf etmektedir. Davacı mahkemeden İİK 170/a maddesi uyarınca ek karar verilmesini istemiş ancak mahkeme bu talebi ret etmiştir. Davacının İİK 170/a maddesi kapsamında yaptığı istinafları dairemizce incelenmiştir. Dolayısıyla bu yöndeki istinaflarda konusuz kalmıştır. Davalının istinafına gelince; ödeme emri iptal edilmekle artık davalı istinafları da yersizdir. Tüm bu nedenlerle, davalının hükme yönelik istinaflarının reddine, davacının istinaflarının ise kabulü ile hükmün ortadan kaldırılmasına, takibin iptali talebinin reddi ile salt ödeme emrinin iptaline, davacının usulsüz tebliğ şikayeti, yetki itirazı ve diğer şikayeti konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi kararında özetle; " Zamanaşımı Yönünden; dosyada üç yıllık zamanaşımı süresi içinde en azından zamanaşımı kesen bir işlem yapılmış ve zamanaşımı süresi her işlemle yeninden başlamış olduğundan, bonoya bağlı alacaklar için T.T.K'da öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı yargısına varılmıştır....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/684 Esas 2018/602 Karar sayılı kararı ile icra dairesinin yetkisizliğine karar verildiği, bu kararın kesinleşmesi üzerine alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda icra dosyasının 06/11/2018 tarihinde alacaklı vekili T4 teslim edildiği, ancak mahkemenin kabulünde olduğu gibi avukat tarafından ilgili icra dosyasının yetkili Sivas İcra Dairesine götürülmediği ve Sivas İcra Müdürlüğünce Esasa kaydedilip takip işlemlerine devam edilmediği, davacı vekili tarafından takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesinin istendiği, mahkemece takibin açılmamış sayılmasına yetkili icra dairesinin bulunduğu yer icra mahkemesinin vermesi gerektiği gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de, Yargıtay 12....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Takibin durdurulmasına dair icra dairesi kararına yönelik alacaklı tarafın şikayeti sonucu verilen icra mahkemesi kararının kesinleşme şerhli örneği ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; takibin iptali talebi ile takip sonrası zamanaşımı itirazına ilişkindir. Tokat Kapatılan 2....

      İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket ile birlikte dava dışı İnci Deri şirketi aleyhine bono alacağından bahisle kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, takibe dayanak bono fotokopilerinin incelenmesinde keşidecinin dava dışı İnci Deri Şirketi olduğu, davacının ise lehtar ciranta olduğu, ödeme emrinin davacı şirkete 20/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafın takip sonrası zaman aşımı nedeniyle takibin geri bırakılması talebi ile birlikte takibin yetkili hamil olmayan kişi tarafından başlatıldığından dolayı takibin iptali istemiyle 30/03/2021 tarihinde dava açtığı, ilk derece mahkemesince takibin iptaline yönelik davanın süre yönünden reddine, takip sonrası zaman aşımı itirazının ise esastan reddine karar verildiği, davacı takip borçlusunun takibin zaman aşımına uğradığını belirterek takibin geri bırakılması istemiyle istinaf yoluna başvurduğu görülmüş olup, icra dosyasının incelenmesinde 15/03/2019 tarihinde takip başlatıldığı, ödeme...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İcra Hukuk) Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibin zamanaşmına uğradığını belirterek iptalini talep ettiği, mahkemece, borçlu hakkında ilamsız takip yapıldığını ,bu takiplerde zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu ve dosyada bu sürenin henüz dolmadığını ifade ederek zamanaşımı şikayetinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Başvuru bu hali ile İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, vekalet ücreti alacağına dayalı olarak borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte; borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi talebi ve taşkın haciz şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; davacının usulsüz tebligat şikayetinin ve takibin iptali talebine yönelik davasının reddine ve taşkın haciz şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, borçlunun temyizi üzerine Dairemizce; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme...

          nun 360. maddesinde düzenlenen artırma ve ihaleye ilişkin olmayıp, güncel dosya hesabı talebi ile ilgili olarak asıl icra müdürlüğünce verilen ret kararının iptali istemine yönelik olduğundan, yukarıda açıklanan maddeler ve kurallar gereğince, anılan şikayeti inceleme yetkisi, asıl takibin yapıldığı Kastamonu 2. İcra Müdürlüğü'nün bağlı olduğu .. İcra Hukuk Mahkemesi'ne aittir. O halde mahkemece, şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu