Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "....Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/5. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayeti İİK.nun 71/2.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a maddesi uyarınca süreye tâbi değildir. Borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı iddiasına dayanılarak icranın geri bırakılması talep edilmiştir. 03/02/2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nun 6273 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de, çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır. Çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir....

Somut olayda borçluların, dava dilekçesinde takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı, çekin teminat senedi olduğu ve borcun bulunmadığı iddiası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini birlikte ileri sürmesi ve yerel mahkemece ilk verilen kararın istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilip, daha sonrasında diğer borca itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına rağmen kaldırma kararı sonrası gerek İlk Derece Mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, iş bu usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....

    Şti. yönünden verilen zamanaşımı nedeniyle geri bırakılma talebinin kabulüne ilişkin kararın kesinleşmesi halinde, işbu kararın 89. hacizlisi müvekkil şirket açısından da sonuç doğuracağından bahisle davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; 2021/12 Esas (Bozmadan önce 2019/296 Esas) sayılı dosyasında 20/06/2019 tarihli tensip zaptının 9. no'lu ara kararıyla "Davacı Aka Tarım ... Ltd....

    Esas sayılı dosyasındaki takibe konu bono (50.000,00-TL bedelli) yönünden takibin kesinleşmesi sonrası zamanaşımının vaki olmadığının tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından İstanbul ......

      İcra Müdürlüğünün 2011/2922 E. sayılı dosyasıyla 26.08.2010 keşide tarihli 100.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri müvekkili tarafından tebellüğ edildiğini, takip kesinleştiğini, takibin kesinleşmesinden sonraki süreçte 11.02.2015 ile 22.10.2015 tarihleri arasında dosya yaklaşık 8 aylık bir süre boyunca işlemsiz bırakıldığını, bu süreçte 6 aylık zamanaşımı süresi dolduğunu, yine benzer şekilde 22.10.2015 ile 26.08.2016 tarihleri arasında dosya işlemsiz bırakılmış bu süreçte de zamanaşımı gerçekleştiğini, hükmü ve Yargıtay kararları ile istikrar kazanmış uygulama uyarınca takip konusu kambiyo senedinin bağlı olduğu zamanaşımı süresi kadar bir süre ( 6 ay ) alacaklı tarafça işlem yapılmadığından zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Konuş Yapı LTD'nin alacaklı olduğu İstanbul 14....

      Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; icra takibinin açıldığı tarihten itibaren geçen 23 yıllık süre zarfında zamanaşımına uğradığını, 05/12/2014 tarihinde müdürlük kararı ile durdurulan takibin herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın takibin durdurulması kararının kaldırılmasını şikayet ettiğini ancak ilk derece mahkemesince bu şikayetinin değerlendirilmediğini, dosya kapak hesabı sıfır iken aşkın haciz uygulandığını beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 85. Maddesi uyarınca açılmış taşkın haciz şikayeti ve takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığı iddiasına ilişkindir....

      Motorlu Araçlar imal ve Satış A.Ş.cevabında, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, araçta ayıp bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Diğer davalı ... A.Ş. davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, satış tarihinden ve özellikle davacının en son 18.11.2002 tarihinde su alma şikayeti ile baş vurması karşısında 2 yılık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun 4. maddesinde belirtilen ayıplı mal satışı nedeniyle satıcı ve üretici/ithalatçıya karşı açılmış malın değiştirilmesi veya satış bedelinin tahsiline ilişkindir. Anılan yasanın 4/3 maddesi hükmüne göre davalılar davacının seçimlik haklarından biri ile müteselsil sorumlu olup,yine anılan yasanın 4/4 maddesinde belirtilen 2 yıllık süre de yasada açıkça belirtildiği gibi hak düşürücü süre değil zamanaşımı süresidir....

        Uyuşmazlık, takip tarihi itibariyle 68.267,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla yapılan takibin kambiyo şikayeti ile zamanaşımı itirazı nedeniyle iptali talebine ilişkindir. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur. 5311 sayılı Kanunla değişik İİK.nin 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nin 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 20/01/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi. x...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından bir adet bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrinin borçluya 09.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu icra mahkemesine yaptığı 24.07.2014 tarihli başvurusunda kambiyo şikayeti yanında zamanaşımı itirazı ile borca itirazda bulunduğu, mahkemece takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 170/a madde kapsamında şikayet ile aynı yasanın 168/5.maddesi kapsamında itiraz olup, İİK'nun 168/3 ve 168/5 maddeleri gereğince 5 günlük süreye tabidir....

            Mahkeme 19.06.2012 tarih ve 2012/489 E- 2012/564 K. sayılı ilk kararında mükerrer takip yapıldığını belirterek istemin kabulüne ve takibin iptaline karar vermiştir. Kararın temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 10.02.2014 tarih ve 2013/23546 Esas -2014/2002 Karar sayılı ilamı ile ilk takibin süresinde satış istenmemesi sebebiyle düşmesi üzerine yeni takip yapıldığı ve mükerrer takibin söz konusu olmadığı , mükerrer takibe yönelik şikayetin reddine karar verilmesi ve borçlunun diğer şikayet sebepleri ile ilgili inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre hüküm tesisi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Mahkeme bozma ilamına uyulmasına karar vermiş ancak bu kez Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden, borçlunun az yukarıda belirtilen mükerrer takibe yönelik şikayeti dışındaki şikayet sebepleri ile ilgili hiçbir inceleme yapılmadan, Daire kararının aynen tekrarlanması sureti ile talebin reddine karar vermiştir....

              UYAP Entegrasyonu