taşınmazlara haciz konulup, kıymet takdiri ve satışı talep edildiğinden takibin durdurulmasını ve zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep ettiğini ancak borçlu kendisi üzerinde bulunan taşınmazların satışını engellemek ve borcu bertaraf etmek amacıyla kötüniyetli olarak işbu davayı açmış ve takibin durdurulmasını talep ettiğini, müvekkillerinin yürütülen icra takibi hukuka ve mevzuata uygun ilerletilmekte ve alacaklının kanunda sayılan haklarına uygun haciz konulduğunu, alacaklının haciz hakkı ve borca mahsuben satış talep etmesi hukuka uygun olup borçlunun talebi doğrultusunda takibin durdurulması kararının kaldırılarak takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13.12.2018 tarih 2017/249 Esas, 2018/1187 Karar sayılı kararıyla karar verildiği, iş bu davanın açılmasıyla davacının icra takibinden haberdar olduğu, bu nedenle dava tarihi itibariyle itirazların yasal süresinde olmadığı, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, alacaklının zamanaşımı süresi içerisinde takibin devamını sağlayıcı işlemler yaptığı anlaşıldığından, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde, istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK.353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....
nun 663/2. maddesi gereğince zamanaşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Ayrıca, alacaklının, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. Somut olayda, takip dosyasında son usuli işlemin davacı-borçlu hakkında 21/01/2015 tarihinde yapıldığı, bu tarihten sonra 22/10/2020 tarihinde alacaklı tarafından yenileme talebinde bulunulduğu, söz konusu yenileme tarihine kadar dosyada icra takibini ilerletici nitelikte bir işlem yapılmadığı görülmektedir....
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 1.120,00-TL'nin 427,60-TL maktu karar harcından mahsubu ile fazla 692,40-TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya iadesine, 3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-13 maddesinin "...Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır..." hükmü gereği 1.320,00-TL'sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine, 4-Davacının vekalet ücreti talebi bulunmadığından, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine, Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın...
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın REDDİNE, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 44,40-TL' nin 80,70-TL nispi karar harcından mahsubu ile fazla kalan 30,31-TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya iadesine, 3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 6.500,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine, Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle ......
nin 2021/4045 esas sayılı dosyasında görüldüğünü, bu uygulamanın kanuna ve usule aykırı olduğunu, faiz şikayeti incelenirken aynı mahiyette inceleme ile karşı dava konusu aşkın zararın belirlenmesinin mahkemeye yük getirmeyeceğini, faiz tartışmalarının anlamsız olduğunu, bu sebeple TBK'nın 122/2. maddesi gereği işlem yapılması gerektiğini belirterek tefrik olunan istinaftaki davanın bu dava ile birleştirilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı/borçlunun başvurusu, faiz yönünden ilama aykırılık şikayeti olup, davalı alacaklı cevap dilekçesi ile karşı dava açtığını belirtip, karşı dava olarak alacaklarının değer kaybının TBK'nın 122/2. maddesi uyarınca belirlenerek takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı istinaf başvurusunda, davacının şikayeti bakımından verilen karara yönelik bir istinaf sebep ve gerekçesi göstermemiştir. Davalının istinafı, karşı davanın tefrik edilmesinin hatalı olduğu nedenine dayalıdır....
Takip dosyası incelendiğinde; 15.10.2010 keşide tarihli çeke dayalı başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, örnek 10 ödeme emrinin 28.05.2011 tarihinde borçlu tarafa tebliğ edildiği takibin kesinleştiği, şikayetçi borçlunun 26.09.2013 tarihinde, 01.06.2012 - 09.01.2013 tarihleri arası icra takip işlemi yapılmadığını ileri sürerek zamanaşımı şikayetinde bulunduğu, şikayetin halen derdest olduğu görülmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/19179 sayılı dosyası ile 17/08/2018 tarihinde 17/10/2008 tarihli taksitten başlamak üzere diğer muaccel olan taksitlerin ilamlı icraya konu edildiğini, işbu davaya konu 17/08/2018 tarihli icra takibinin, 17/10/2008 tarihli taksit ve sonrası taksitler için açılmış olup 10 yıllık zamanaşımı süresinin aşılmadığını, verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla, istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacıların başvurusu; takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığı şikayeti olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir....
zamanaşımını kesmeyeceğini, takip dayanağı bononun zamanaşımına uğradığını beyanla takibin zamanaşımı nedeniyle, ödeme emirlerinin de birden fazla olduğu iddiasıyla iptaline karar verilmesini talep etmiştir....