Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2021/10578 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin mükerrer olduğundan bahisle iptaline karar verildiği, bu kararın kesinleşmediği ve henüz karar kesinleşmediğinden takibin iptali sonuçlarının uygulanamayacağı, bu nedenle hacizlerin kaldırılması ve davacı tarafın icra dosyasına yatırdığı paranın iadesine ilişkin talebin reddedilmesinin yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı alacaklının protesto çekmeden takip başlattığını, davacının takip alacaklısına borcunun bulunmadığını, dava kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği halde İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca davacı lehine tazminata ve davadaki haklılık durumuna göre müvekkili lehine vekalet ücreti verilmesi gerekirken vekalet ücretine ve tazminata hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın tazminat ve vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına, müvekkili lehine tazminata ve vekalet ücretine karar verilmesini istemiştir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, alacaklı hamilin senedi düzenleyene protesto keşide etmediği takdirde, lehtar olan borçluya karşı müracaat hakkını kaybedeceği iddiasına yönelik şikayet olup, takibin iptali kararının yasal dayanağı olan İİK’nın 170/a maddesinde tazminat hususu düzenlenmediğinden borçlu aleyhine tazminata hükmedilemez....

Bu durumda, aynı ilama dayalı olarak iki ayrı takip başlatıldığı, birinci takibin alacağın temliki işlemine dayandığı, temliki tüm davacıların birlikte gerçekleştirdiği, temlik edenler ile temlik alanın vekillerinin de aynı olduğu ve iki ayrı takibin aynı vekilce başlatıldığı da gözetilerek Mahkemece, daha sonra başlatıldığı anlaşılan .. İcra Müdürlüğü'nün 2013/18304 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmesi gerekirken takibin esasının kapatılarak 2013/18300 Esas sayılı dosya üzerinden takibin devamına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Şikayet eden borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Şikayet eden vekili tarafından tazminata hükmedilmesi talep edilmiş ise de; borçlunun mahkememize başvurusu takibe konu senedin kambiyo vasfını taşımadığına yönelik şikayet olduğundan ve İİK’nın 170/a maddesinde tazminat düzenlenmediğinden, şikayet edenin yasal koşulları bulunmayan tazminat talebinin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin kabulü ile; buna göre, İstanbul 8. İcra Dairesinin 2021/19812 Esas sayılı takip dosyasında şikayet eden borçlu Yıldızoğulları Otom. San. Ve T1 yönünden yapılan takibin iptaline, şikayet edenin yasal koşulları bulunmayan tazminat talebinin reddine" karar verildiği görülmüştür....

    Somut olayda da, davalı borçluya ödeme emrinin hiç tebliğe çıkartılmadığı, bu sebeple borçlunun kendisine ödeme emri tebliğ edilmeden yaptığı itiraz yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmayacağından, icra müdürlüğünce bu itiraz gözetilerek takibin durdurulmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu işleme yönelik şikayetin ilk derece mahkemesince kabulüne karar verilmesi gerekirken farklı bir gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerine yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin kabulü ile Ereğli İcra Müdürlüğünün 2020/4083 Esas sayılı takip dosyasında icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına ilişkin verilen 09/12/2020 tarihli kararın iptaline ilişkin yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    kabulü ile; davacının asıl alacağına yönelik limit aşımı şikayetinin kabulü ile, ... ... 4....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; İstanbul 10.İcra Dairesi'nin 2019/5342 E. dosyasından icra takibi başlatıldığını, İstanbul 18.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1459 E. dosyası ile takibin iptaline yönelik dava açtıklarını, bu davanın açılması sebebi ile satış işlemine geçilemeyeceğine dair talebin ret edildiğini, bu ret kararı üzerine İstanbul 24.İcra Hukuk Mahkemesi'ne yapılan şikayetin de ret edildiğini, mahkemenin red gerekçesinin, davanın derdest olduğu ve bu sebeple İİK Md.363/1 hükmünün uygulamasının hukuken mümkün olmadığı şeklinde olduğundan bahisle, İstanbul 18.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1459 E. dosyası ile takibin iptaline yönelik açılan davanın kesin hükümle sonuçlanmadan satışın yapılamayacağı hususu kamu düzenine ait bir husus olduğundan, satışa yönelik tüm işlemlerin durdurulmasını, yerel mahkeme kararının kaldırılarak satış işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan takibe konu bono aslında düzenleme tarihinin bulunmadığı ve anılan bononun kambiyo senedi vasfını taşımadığı takibin İİK'nın 170/a maddesi gereğince iptaline karar vermek gerektiği, davacı vekili tarafından tazminata hükmedilmesi talep edilmiş ise de; takibe dayanak bononun kambiyo senedi vasfını taşımadığı ve şikayetçi borçlu yönünden takibin iptaline karar verildiği anlaşıldığından davacının yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile, şikayetin kabulüne, İstanbul 5. İcra Dairesi'nin 2019/31095 esas sayılı takip dosyasından, şikayet eden borçlu T1 yönünden yapılan takibin iptaline, davacının yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, dayanak ilamın eda hükmü içermemesi nedeniyle ilamlı takibe konu yapılamayacağını belirterek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, teminat mektubunun iadesine ilişkin kararın eda hükmü içerdiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Takip dayanağı ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/247 Esas, 2013/184 Karar sayılı ilam ile davacının 22.08.2002 tarihli 31.000 TL bedelli teminat mektubu nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile teminat mektubunun iadesine hükmedilmiş olup, teminat bedelinin tahsiline yönelik karar verilmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında iki adet senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, ancak senetlere ilişkin protesto işlemi yapmaması nedeniyle lehdar olan müvekkiline karşı müracaat hakkını kaybettiğini belirterek icra takibinin iptaline ve müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, takibe konu senetlerin taraflar arasındaki hukuki ilişkinin karşılığı olarak verildiğini, takibin şekli ile ilgili olarak yapılacak itirazların ancak icra hukuk mahkemesine şikayet yoluyla yapılabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

          UYAP Entegrasyonu