Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ise; icra müdürlüğünce verilen ret kararının hatalı olduğunu, bu karara karşı şikayet davası açtığını bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek borcu olmadığından bahisle davanın reddini istemiştir. Davacı 18.04.2013 tarihinde ıslah dilekçesi vererek borçlu tarafından açılan şikayet davasının kabul edilip takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek davasını itirazın iptali ve tahliye davası olarak ıslah ettiğini bildirmiştir. ...İcra Hukuk mahkemesinin 12.03.2013 tarihli 2012/362 Esas 2013/119 Karar nolu kararıyla şikayetin kabulü ile ilgili icra müdürlüğünün itirazın reddi ile takibin devamına dair kararının kaldırılmasına ve takibin durdurulmasına ilişkin kararının temyiz edilmeksizin 25.03.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ancak 6100 Sayılı HMK.nun 176. maddesinde "Taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir." hükmüne yer verilmiştir....

    Buna karşılık gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara yönelik) ilamların icraya konulabilmesi için kesinleşmesine gerek yoktur. Somut olayda, takip dayanağı ilam, elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Bu hali ile ilam taşınmazın aynı ile ilgili, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratacak hüküm içermemektedir. Takibe dayanak hüküm, anılan madde kapsamında kalmadığından, icrası için kesinleşmesi şartı bulunmamaktadır. Bu durumda Mahkemece şikayetin reddi yerine, yazılı gerekçeyle kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Borçlu vekili, takip dayanağı ilamın, kesinleşmeden icraya konulamayacağını belirterek takibin iptalini talep etmiş, İcra Mahkemesince, ilamın gayrimenkulün aynına ilişkin olduğu, fer'i nitelikteki harç, vekalet ücreti ve diğer giderlerin kesinleşmeden icra olunamayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'nun 443/4. maddesi gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara ilişkin hükümler kesinleşmedikçe icra edilemezler....

        Dava, sıra cetvelinde şikayet olunan ...'nin sırasına itiraza ilişkindir. Şikayet olunanın borçlusu aleyhine başlattığı takipte borçlunun yaptığı yetki itirazının dosyaya geç intikal etmesi karşısında şikayet olunan tarafından yapılan haciz işleminin geçersiz olduğu, haczin geçerli olması için haciz tarihinde takibin kesinleşmiş olmasının şart olduğu, şikayet olunan tarafından daha sonra geçerli bir haciz de konulmadığı halde bu hususun dikkate alınmaması doğru olmadığı gibi aynı sıra cetveline dayalı ve tarafları aynı olan ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/652 Esas sayılı dosyası ile eldeki dosya arasında bağlantı bulunduğundan her iki şikayetin HMK'nın 166. maddesi gereğince birleştirilerek birlikte görülmesi gerekirken bu hususda gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

          Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki takibin iptaline yönelik şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; dava dışı 3. kişi ......

            belirterek takibin açıldığı tarihte borçlunun taraf sıfatının olmaması nedeniyle adına takip başlatılamayacağından takibin iptaline, takip konusu borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

            Sayılı dava kapsamında tespit edilmiş ve ayrıca Mahkeme kararı ile birlikte mirası reddetmiş sayılmasına hükmedildiğini, söz konusu karar Trabzon İcra müdürlüğü 2015/8821 E sayılı dosyasına sunularak icra müdürlüğünden takibin kapatılması ve hacizlerin kaldırılması istenildiğini, ancak İcra Müdürlüğü, takibin kesinleştiğini ve takibin iptaline karar vermeye yetkili olmadıklarını gerekçe göstererek talebini reddettiğini, tüm bu hususlar karşısında icra takibinin iptali ve hacizlerin kaldırılması taleplerini reddeden İcra Müdürlüğü kararını şikayet ederek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür. CEVAP : Davalı vekili duruşmada alınan beyanında; yasal süresi içerisinde takibe itiraz edilmediği gibi reddi miras kararının süresinde dosyaya sunulmadığını, yasal süresinde yapılmayan davanın reddini istediği görülmüştür....

            İcra Hukuk Mahkemesinin 28/01/2020 tarih ve 2019/118 E.-2020/134 K. sayılı kararı ile İstanbul 18.İcra Müdürlüğünün 2016/16953 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibin iptaline karar verildiği, borçlunun bu karara dayanarak hacizlerin kaldırılmasını ve yatan paranın iadesini talep ettiği ve bu talebin 24/02/2020 tarihli müdürlük kararı ile reddedildiği görülmektedir. İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesinin zorunlu olmadığı, icra mahkemesince borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verildiğine göre, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği, yine aynı şekilde takibin iptali ile icra dairesi tarafından haksız tahsil edilen paranın İİK'nun 361. maddesine göre tahsili mümkün hale gelmiştir....

            İcra mahkemesinde icra takibine itiraz, icra takibinin veya ödeme emrinin iptaline yönelik şikayet bu dava kapsamı içine girmez. İİK'nun 169/1. ve 170/1. maddeleri gereğince borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan itiraz ve mahkemece verilen kararın temyizi, satıştan başka icra muamelelerini durdurmadığı gibi tek başına da zamanaşımını kesmez. Aynı şekilde İİK'nun 22. maddesine göre; “şikayet, icra mahkemesince karar verilmedikçe icrayı durdurmaz.” Ancak icra mahkemesince takibin tedbiren durdurulmasına dair bir karar verilmişse zamanaşımı bu süre içerisinde işlemez. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08/12/2020 tarih, 2019/17-855 Esas, 2020/1001 Karar sayılı kararında da açıkça "....ÖTE YANDAN, TAKİP ŞİKÂYET ÜZERİNE İCRA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLİRSE, İPTAL EDİLEN BÖYLE BİR TAKİP TALEBİ İLE ZAMANAŞIMI KESİLMİŞ OLMAZ. (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 206; Sarı, M.: Takip Hukukunda Zamanaşımı, Ankara 2016, s. 45, 97)."...

              Oto Lastik Pazarlama Şubesi yönünden takibin iptaline, Diğer davacılar yönünden icra takibi yapılmasında hukuki bir engel bulunmadığından bu davacılar yönünden de davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın kısmen kabul kısmen reddine, İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2021/24088 esas sayılı takip dosyasında, borçlu Kolin İnşaat T4 A.Ş. Oto Lastik Pazarlama Şubesi yönünden takibin iptaline, diğer davacılar yönünden takibin iptaline yönelik talebin reddine. " karar verildiği görülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu