Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, takibe konu edilen fatura bedellerinden dolayı davalının müvekkiline borçlu olduğunu, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davacının verilen kesin süre içinde taraflar arasındaki sözleşmeyi ibraz etmeyip son celsede ibraz etmiş olması nedeniyle sözleşmenin hükme esas alınamadığı, davalı tarafça sözleşme ilişkisinin inkar edildiği ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, davacının defterlerinin kendi lehine delil niteliği taşımadığı, takibe konu alacağın aranacak borçlardan olduğu halde takibin davalının ikametgahında yapılmadığı ve icra dairesinin yetkisiz olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, söz konusu takipten önce yine aynı icra müdürlüğünün 2014/... esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, söz konusu ilk takipte muhasebesel hata nedeniyle alacak bakiyesinin sıfırlanarak takip yapıldığını, bu takibe itiraz üzerine dayanak belgelerdeki hata nedeniyle davaya konu 2014/... sayılı takip dosyasında gerçek ve doğru belgelerle icra takibi başlattıklarını davalının bu takibe de haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmolunmasını talep etmişlerdir....

      İcra Dairesinin ...esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği ancak davalı tarafın icra takibine itiraz ederek takibin durdurduğunu, daha sonra takibe ... İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı dosyası ile devam edildiğini, ancak davalı şirketin bu takibe de itiraz ettiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan cari hesap ve faturalar incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını belirterek sonuç olarak haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket adına dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermediği ancak davalı şirket temsilcisinin ... tarihinde yargılamaya katılarak ... İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı takibe konu borcu kabul ettiği anlaşılmıştır. Dava: ... İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı takibe yapılan itirazın iptali davasıdır. ......

        Davalı kiracı vekili yasal sürede yaptığı itirazında, ...' in sözleşmeyi şirket yetkilisi olarak imzaladığını, davaya konu taşınmazın Halk Bankasına satıldığını, banka tarafından taşınmazdan tahliye edildiklerini belirterek takibe itiraz etmiştir. Davacı alacaklı bu takibe itiraz üzerine, birleşen dava 2013/58 Esas ile, kiracı şirket hakkında, birleşen dava 2012/432 Esas ile, şirket yetkilisi ... hakkında itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davacı .... İcra Müdürlüğü 2010/11661 Esas sayılı icra dosyasında ise 08.11.2010 tarihinde başlattığı icra takibi ile 01.10.2010 ila 01.10.2011 tarihleri arası olmak üzere 23.550 TL kira alacağının tahsilini istemiştir. Davalı kiracı vekili yasal sürede yaptığı itirazında, ...' in sözleşmeyi şirket yetkilisi olarak imzaladığını, davaya konu taşınmazın ...na satıldığını, banka tarafından taşınmazdan tahliye edildiklerini belirterek takibe itiraz etmiştir....

          Esas sayılı Genel Haciz Yolu İle Takibe yapılan itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına, takibe kötü niyetli itiraz eden borçlu aleyhine takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere müvekkilimiz lehine (fazlaya ilişkin haklarımız saklıdır) İcra inkar tazminatına hükmedilmesine ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....

            Mahkemece, davalı tarafından takibe konu asıl alacak tutarı ödenmiş ise de, işlemiş faiz, vekalet ücreti ve harçlar gibi takibe ilişkin feri alacakların ödenmediği ve haksız şekilde takibe itiraz edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı şirket yetkili temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından icra takibine dayanak yapılan ve davalıya tebliğ olunan ödeme emrinde 24.702,76 TL istemde bulunulmuş ise de, dava dilekçesinde davalı ödemeleri gözetilerek 4.471,85 TL üzerinden harç yatırılmak suretiyle itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi talep edilmiştir....

              Davalı borçlu; 27.4.2010 tarihinde başlatılan icra takibinde ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde verdiği itiraz dilekçesinde, takibe konu alacağın 1.657,67 TL'lik kısmını kabul etmekte buna karşılık ana alacağın 1.157,33 TL'lik kısmına itiraz etmektedir. Bu durumda takibe konu kira alacağının itiraza uğrayan 1.157,33 TL'lik kısmı üzerinden itirazın iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde borçlunun kabulünde olan 1.657,67 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 2 No'lu bentte yazılı nedenlerle hükmün 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 13.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                . - K A R A R - Davacı banka asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere 152.259.09 YTL alacağın tahsili için 24.10.2005 tarihinde borçlu ve kefiller hakkında icra takibi yapmış, takibe itiraz edilmesi üzerine de itirazın iptali ve tazminat istemi ile bu davayı açmıştır. Dava açıldıktan sonra borçlu şirket ile davacı banka arasında 08.06.2006 tarihli bir taahhütname imzalanmış ve toplam 94.222.20 YTL borcun taksitler halinde ödenmesi kararlaştırılmış bunun üzerine davalılar vekili takibe yönelik itirazlarını geri aldıklarını bildirmişlerdir. Davacı banka ile davalılardan ...Büro A.Ş. arasında kredi sözleşmesi imzalandığı ve diğer davalılarında sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                  Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, tarafların ticari defterlerinin yasal delil niteliğine haiz oldukları, davacıya ait ticari defterlerde takibe konu alacak ile ilgili kayıt bulunduğu halde, davalı yana ait ticari defterlerde böyle bir kaydın yer almadığı, ancak takibe dayanak faturanın davalı yana tebliğ edildiği, bu faturaya yönelik iade ve itiraz işleminin yapılmadığı, bu itibarla faturanın TTK’nun 23/2.maddesi uyarınca davalı tarafından kabul edilmiş sayılacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile asıl alacak yönünden takibe yapılan itirazın iptali ile bu miktar itibariyle takibin devamına, işlemiş faiz yönünden talebin reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                    Somut olayda borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamsız takibe ilişkin bir itiraz olup, itirazı incelemeye yetkili ve görevli icra mahkemesi ise, İİK'nun 4. maddesi uyarınca icra takibinin yapıldığı yer icra dairesinin bağlı olduğu yer icra mahkemesidir. Bu yetki kanunu düzenine ilişkin olup kesindir. Bu nedenle, ... İcra Müdürlüğünün 2015/1912 Esas sayılı icra dosyasında anılan takibe yönelik şikayet ve itirazları inceleme yetkisi ve görevi ... İcra Mahkemesine aittir. O halde mahkemece, borçlunun itiraz ve şikayetlerinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yasanın açık hükmü gözardı edilerek, yanılgılı değerlendirme ile icra mahkemesinin yetkisiz ve görevsizliğine dair yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                      UYAP Entegrasyonu