Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2020/11826 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalı borçlunun borca itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki kira sözleşmesine herhangi bir itirazda bulunulmadığını ve haksız ve kötüniyetle borca itiraz ettiğini, borcu ödediğine dair hiçbir belge sunulmadığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile haksız ve kötü niyetli itirazın kaldırılması ile takibin aynı koşullar ile devamına, borçlu aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı borçlu itiraz dilekçesinde, müvekkilinin takip alacaklısına hiçbir borcu bulunmadığını bildirerek asıl alacağa, gecikme zammına ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı ...... mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Dava, ...... alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece verilen ilk kararda, takibe konu alacağın adi alacak olarak takibe konulduğu ve borçluya ilamsız takibe ilişkin örnek 7 ödeme emrinin gönderildiği, takibe konu alacakla ilgili herhangi bir belge sunulmadığı, sadece takibe konu alacağın sebebinin ...... sözleşmesi olarak belirtildiği, bu sebeple takibe konu alacak İİK'nin 68. maddesinde sayılan belgelerle ispat edilemediğinden davacının itirazının kaldırılmasına yönelik davasının reddine karar verilmiştir. Davanın reddine dair verilen ilk kararın davacı tarafça temyizi üzerine Yargıtay 6....

    etmiştir Uyuşmazlık, gecikmiş itiraz niteliğindedir....

    icra takibine itiraz dilekçesindeki; “alacaklı tarafa takibe konu kira sözleşmesinden kaynaklı herhangi bir borcu bulunmamaktadır....

    Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü ile İİK'nun 66/1. maddesinde; “Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa takibe, kabul ettiği miktar için devam olunur” hükmü yer almaktadır....

    İİK 269/2 maddesinde, "ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62.madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak red etmez ise akdi kabul etmiş sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Olayımızda; davalı borçlu itiraz dilekçesinde, dosya alacaklısına borcu bulunmadığını bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca kira ilişkisine ve borç miktarına karşı çıkmamış, alacaklı görünen şahsa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiştir. Borçlunun kira ilişkisine ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK.nun 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davalı borçlu kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK.’nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak durumundadır....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 10.02.2010 No : 228-48 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili davacının iddialarının yersiz ve bir kısmının kıymet takdiriyle ilgili bulunduğunu, takibe dayanak kıldıkları bononun da illetten mücerret bir kıymetli evrak niteliğinde olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin bonolara dayalı olarak davalı hakkında ilamsız takibe geçtiğini, ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, takip dayanağı bonoların zamanaşımına uğramadığı gibi, davalının imza ve bonolarda tahrifat yapıldığı hususundaki iddialarında yerinde olmadığını öne sürerek davalının itirazının iptali ile % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiş, yargılamaya da katılmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının davalı hakkında bonolara dayalı olarak ilamsız takibe geçtiği, davalının imzaya itiraz etmesine rağmen, imza hususunda çıkarılan isticvap davetiyesine riayet etmediği, davacının, davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          - K A R A R - Davacı vekili; davalının borcuna karşılık verdiği çekin ödenmemesi üzerine başlatılan takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacı ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, icra takibine konu çekin zamanaşımına uğradığı, sebepsiz zenginleşmeye dayanılarak başlatılan takibe davalı itiraz etmiş ise de davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispatlayamadığı, alacağın belirlenebilir olduğu, faiz talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının iptali ile takibin 5.000 TL üzerinden devamına, fazla isteminin reddine, kabul edilen miktarın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet-İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; ilamın kesinleşmeden takibe konulduğunu, ilamda hükmedilen miktardan daha fazla talepte bulunulduğunu, ilama konu borcun itfa edildiğini beyanla icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. Mahkemece ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu