Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Davacı ...12.2015 tarihli dilekçe ile; borçlu olan ... hakkında icra takibi başlattıklarını, takib sırasında ...'in öldüğünü, mirasçılarının da mirası reddettiklerini belirterek, TMK'nın 612. maddesine göre ...'in terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, UYAP'tan alınan nüfus kayıtlarına göre, terekesi iflas hükümlerine göre tasfiyesi istenen murisin yerleşim yerinin ... ili, ... ilçesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. ... Sulh Hukuk Mahkemesi ise miras bırakan ...'in terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesinin talep edildiği, miras bırakanın en yakın yasal mirasçıları olan eşi ve çocukları tarafından mirasının reddine ilişkin davanın ......

    Böyle olunca, eksik değer üzerinden harç yatırılmadığından Harçlar Kanununun 30.maddesi hükmünce yalnız o celse için muhakemeye devam olunması, takib eden celseye kadar noksan değerin üzerinde peşin karar ve ilam harcı tamamlanmamışsa davaya devam edilmemesi ve dosyanın işlemden kaldırılması gerekir (Harçlar Kanununun m.30, HUMK.nun m.409). Hiç kuşkusuz Harçlar Kanununun 32.maddesi hükmünce davalı da ancak noksan harcı tamamlamak suretiyle davaya devam edilmesini sağlayabilir. Somut olayda; davacı yargılama sırasında saptanan değer üzerinden ortaya çıkan noksan harcı tamamlamadığı gibi aynı işlem davalı tarafından da yerine getirilmemiştir....

      Somut olayda alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine Anlaya 2.İcra müdürlüğünün 2001/795 sayılı dosyası ile icra takib yapılmış olduğu bu takibin Alanya İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/191-538 sayılı kararı ile İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararı ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece davacı tarafından İİK.nun 33a/2 maddesi uyarınca dava açılıp açılmadığının araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenilmesi, davacı tarafından dava açılmamış olması ve borçlu davalı tarafından açılan icranın geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmiş olması halinde geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....

        İcra Müdürlüğünün 2008/601 numaralı dosyasında icraya konulduğunu, müvekkil şirket tarafından icra dosyasına toplam 64.289,21 TL ödeme yapıldığını, kesinleşen tazminat dosyasında müvekkil şirkete sigortalı araç sürücüsünün 1/8, karşı aracın ise 7/8 kusurlu olduğunu, kesinelşen dava dosyasında kusura göre değil, müşterek ve müteselsil sorumluluğa göre hüküm kurulduğundan sigortalıya düşen kusur nispetinde 33.660,80 TL'nin davalılardan rücuen tahsili için........İcra müdürlüğünün 2010/850 sayılı dosyasında başlattıkları ilamsız icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptali ile takib devamına ve davalıların %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2022 NUMARASI : 2022/102 ESAS- 2022/88 KARAR DAVA KONUSU : TAKİB KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziosmanpaşa 6. İcra Müdürlüğünün 2022/61798 E.sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafından hakkında Erzurum 1.Aile Mahkemesi ilamına dayalı olarak takip başlatıldığını, takip dayanağı ilamın boşanmaya ilişkin olup, kesinleşmeden icraya konulamayacağını, boşanmanın ferileri olan kısımlara yönelik olarak da boşanma kararı kesinleşmeden takip yapılamayacağını, takip dayanağı ilamına da kesinleşmediğini beyanla, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 17/02/2022 2022/102 Esas- 2022/88 Karar sayılı ilamı ile " Şikayetin kabulü ile, Gaziosmanpaşa 6. İcra Dairesinin 2022/61798 Esas sayılı icra takibinin İPTALİNE," karar verilmiştir....

          İcra Müdürlüğünün 2012/3234 sayılı dosyası ile takib yaptıklarını, 29.02.2012 tarihinde ödeme emrininin tebliğ edildiğini, aynı gün işverenin 14.816,15 TL kısmi ödemede bulunarak kalan kısma itiraz ettiğini, takibin durduğunu, yapılan itirazın yerinde olmadığını ileri sürerek, takibin devamı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiş, 01.10.2012 tarihli duruşmada, davalının talepleri ile ilgili asıl alacağı ödediğini, icra takibindeki vekalet ücretini ödemediğini, aralarındaki uyuşmazlığın bu olduğunu beyan ederek, takiple ilgili ücreti vekalet ve yüzde kırk icra inkar tazminatı talep ettiğini bildirmiştir....

            Ne var ki, davacının icra takibi ile talep ettiği ücretin sözleşme ile kararlaştırıldığı kadar olması ve bu miktar için davanın kabulüne karar verilmiş olması karşısında bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/son maddesi gereğidir. 3-İkinci bentte düzeltilen gerekçe uyarınca sözleşme gereği talep edebileceği ücret 10000 TL olup icra takib tarihi itibariyle bunun işlemiş faizi 897,50 TL olarak bilirkişice denetime elverişli bir şekilde hesaplanmış olduğundan işlemiş faize yönelik kurulan hükmünde düzeltilmesi HUMK.nun 438/7.maddesi gereğidir....

              İcra Müdürlüğünün 2011/2287 sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, davalının hile ile elde ettiği imzalı boş senetde evrakta sahtecilik yaptığını ileri sürerek, takip dosyasına konu hile ile alınan senet ve senede dayalı takib yönünden davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, alacağın %40' dan az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, borç olarak verilen senedin sonradan doldurulmasının mümkün olduğu ancak taraf iradelerinin aksine doldurulduğunun ve sahtecilik yapıldığının ve karşılığı olmadığının iddia eden kişi tarafından kanıtlanması gerektiğini, davacının iddialarının doğru olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....

                İcra Müdürlüğü'nün 2015/8382 E. sayılı dosyası üzerinden devamına, asıl alacağa takib tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, alacağın yargılama sonucu belirlenebilen ve likit olmayan alacak olduğu anlaşıldığından davacının icra-inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İİK'nın 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullarda değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş olan bir yaptırımdır....

                  DAVA KONUSU : TAKİB KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında Bakırköy 32. İş mahkemesi ilamına dayalı olarak ilamda hüküm altına alınan asıl alacaklar için Bakırköy 12. İcra müdürlüğünün 2020/2480 E. sayılı dosyasında, vekalet ücreti içinde Bakırköy 12. İcra müdürlüğünün 2020/3682 E sayılı dosyasında olmak üzere iki ayrı ilamlı icra takibi yapıldığını, aynı ilama ilişkin alacakların iki ayrı takibe konulmasının usulsüz olduğunu beyanla, Bakırköy 12. İcra müdürlüğünün 2020/3682 E sayılı dosyasındaki takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı- alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy 12....

                  UYAP Entegrasyonu