Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı Kurum 15.12.2014 tarihinde ıslah talebinde bulunarak talebini arttırmış, ıslah talebi gözetilerek verilen davanın kabulüne ilişkin kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 25.05.2021 tarihli ilamıyla, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından ıslah talebi dikkate alınmadan karar verilmesi gerektiği yönünden bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın ilk talep edilen miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir. Somut dosyada; Davacı Kurumun ıslah talebinin asıl ve birleşen dava yönlerinden ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekirken, birleşen dava yönünden ıslah talebi gözetilmeksizin ilk talep üzerinden kabul kararı verilmesi yerinde değildir. Mahkemece, davalı ... hakkında açılan asıl davada ilk bozmadan sonra ıslah yapılmış olduğundan, asıl dava yönünden ıslah talebi dikkate alınmamalı, ilk bozma ilamından sonra davalı şirketler hakkında açılan ve asıl dava ile birleşen dava yönünden ise ıslahın geçerli olduğu gözetilmelidir....

    Bu nedenle asıl temyiz talebi esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile temyiz talebi de reddedilir. Bu durumda, davalı borçlunun temyiz talebi esasa girilmeden reddedildiğinden, katılma yoluyla temyiz talebinde bulunan davacı alacaklı vekilinin temyiz talebinin de 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK.’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 366. ve 348/2. maddeleri uyarınca REDDİNE, 02.03.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Ne var ki; davacı tapu iptali ve tescil talebi reddedildiği takdirde, tazminat isteminde bulunarak terditli dava açmış olup, Mahkemece davacının hem tapu iptali ve tescil talebi, hem de tazminat talebi reddedilmiştir. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü sürenin davacının tazminata ilişkin talebi yönünden uygulanması mümkün değildir....

        Mahkemece davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebi TMK. m. 174/1 kapsamında kabul edilerek reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı kadının tazminat talebi Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında olmayıp bağımsız nitelikte bir taleptir. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı- karşı davacı kadının maddi tazminat talebi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından nispi harca tabidir Bu talep nedeniyle davalı-karşı davacı kadından karşı davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi, bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....

          Yargılamanın yenilenmesi talebi yeni ve bağımsız bir dava olarak ileri sürülebilir. Talebin kabulü halinde, dava yeniden görülecek ve ve yeni bir karar verilecektir. Bir dava olarak açılıp görülen yargılamanın yenilenmesi talebi hakkında mahkemenin verdiği karara karşı süresi içinde diğer koşulların da bulunması halinde olağan kanun yollarına başvurulabilir(Pekcanıtez / Atalay / Özekes, Medeni Usûl Hukuku, s.931). Somut olayda yargılamanın yenilenmesine konu mahkeme kararı Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi yargılamanın yenilenmesi talebi ayrı ve bağımsız bir davadır. Talebin kabulü halinde verilecek karar da yeni bir karardır. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3.maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden sonra verilen söz konusu yeni kararın öncelikle istinaf denetiminden geçmesi gerekir....

            Yargılamanın yenilenmesi talebi yeni ve bağımsız bir dava olarak ileri sürülebilir. Talebin kabulü halinde, dava yeniden görülecek ve ve yeni bir karar verilecektir. Bir dava olarak açılıp görülen yargılamanın yenilenmesi talebi hakkında mahkemenin verdiği karara karşı süresi içinde diğer koşulların da bulunması halinde olağan kanun yollarına başvurulabilir(Pekcanıtez / Atalay / Özekes, Medeni Usûl Hukuku, s.931). Somut olayda yargılamanın yenilenmesine konu mahkeme kararı Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi yargılamanın yenilenmesi talebi ayrı ve bağımsız bir davadır. Talebin kabulü halinde verilecek karar da yeni bir karardır. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3.maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden sonra verilen söz konusu yeni kararın öncelikle istinaf denetiminden geçmesi gerekir....

              Aile Mahkemesinin 2009/908 E.- 2010/430 K. sayılı ilamı aylık 200,00-TL'ye yükseltilen nafakanın aylık 500,00-TL'ye çıkarılmasına ve hükmedilen nafakanın her yıl TEFE-TÜFE oranlarında artırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalı tarafın iş bu talebi yerinde görülerek ... 6. Aile Mahkemesinin 2009/908 Esas 2010/430 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen 200 TL aylık tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve fiili ayrılığın devamı müddetince sürmek üzere 200 TL arttırılarak toplam aylık 400 TL'ye yükseltilmesine, davalı tarafın talebi doğrultusunda hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleştiği tarih baz alınarak her yıl TÜİK'in açıkladığı resmi TEFE - TÜFE artış oranlan ortalamasına göre arttırıma tabi tutulmasına karar verilmiştir....

                Mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin maddi tazminat talebi Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi kapsamında kabul edilerek reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı erkeğin tazminat talebi Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi kapsamında olmayıp bağımsız nitelikte bir taleptir. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı-karşı davacı erkeğin maddi tazminat talebi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davalı-karşı davacı erkekten karşı davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi, bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....

                  yoluna başvuran, bu talebinden feragat eder veya talebi Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esasa girilmeden reddedilirse katılma yolu ile başvuranın talebi de reddedilir" hükmü yer almaktadır....

                    Mahkemece elatmanın önlenmesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve ecrimisil talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesince elatmanın önlenmesine konu taşınmazın değeri üzerinden harç ikmali yapılmadığı gerekçesiyle karar bozulmuş, harç ikmali akabinde Mahkemece davanın elatmanın önlenmesi talebi açısından, talep konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve ecrimisil talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu