Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 2797 ve 2840 kayıt no'lu alacaklarının iflas masasınca kabul edildiği, 2811 ve 2812 kayıt no'lu başvurularına ilişkin taleplerinin güvence hesabından ödendiği, 2798, 2810, 2814, 2815 no'lu başvuruları yönünden ise bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulü gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile davacının 2797, 2840, 2811 ve 2812 kayıt no'lu başvurularına ilişkin talepleri konusuz olmakla karar verilmesine yer olmadığına, 2798 kayıt no'lu talebi bakımından 3.360,59 TL, 2810 kayıt no'lu talebi bakımından 1.964,55 TL, 2814 kayıt no'lu talebi bakımından 1.293,54 TL, 2815 kayıt no'lu talebi bakımından 1.771,43 TL olmak üzere toplam 8.390,11 TL davacı alacağının müflis masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karar Dairemizin 18.12.2014 tarihli ilamı ile onanmıştır. Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Mahkemece, tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın kabulüne, tenkis talebi yönünden hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle davalılardan Necati'nin mirasbırakandan intikal eden payını üçüncü kişi konumunda olan ...'a satmasından dolayı tenkise karar verilmesi istenmiş, mahkemece hak düşürücü süre yönünden talep reddedilmiş ise de bu husus tenkise konu yapılamayacağından davanın reddi sonuç itibariyle doğru olduğundan tarafların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.20 .-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan, 9.324.32 TL. Bakiye onama harcının da davalılardan alınmasına, 20.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, alacaklı vekilinin satış ve muhafaza altına alınması talebi olmasına rağmen, mahkemece, yalnızca muhafaza talebi ile ilgili değerlendirme yapıldığı, alacaklı vekilinin satış talebi hakkında bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. O halde, öncelikle, mahkemece şikayetin mahiyeti dikkate alınarak, duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taraflara diyeceklerinin ve varsa delillerinin sorulup, satış talebi hakkında da olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 2797 ve 2840 kayıt no'lu alacaklarının iflas masasınca kabul edildiği, 2811 ve 2812 kayıt no'lu başvurularına ilişkin taleplerinin güvence hesabından ödendiği, 2798, 2810,2814,2815 no'lu başvuruları yönünden ise bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulü gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile davacının 2797, 2840, 2811 ve 2812 kayıt no'lu başvurularına ilişkin talepleri konusuz olmakla karar verilmesine yer olmadığına, 2798 kayıt no'lu talebi bakımından 3.360,59 TL, 2810 kayıt no'lu talebi bakımından 1.964,55 TL, 2814 kayıt no'lu talebi bakımından 1.293,54 TL, 2815 kayıt no'lu talebi bakımından 1.771,43 TL olmak üzere toplam 8.390.11 TL davacı alacağının müflis masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Davacının, temyiz talebi olarak nitelendirilerek dairemize gönderilen 25/04/2016 hakim havale tarihli dilekçesi, nihai kararın temyizine ilişkin olmayıp,davacının adli yardım talebinin reddine ilişkin 25/02/2016 tarihli ara kararına ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 337/... maddesi; “ (Değişik fıkra: .../04/2013-6459 S.K./.... md) Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilir. Kararına itiraz edilen mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda, Mahkemece davanın davacının 9 numaralı parselden 8 numaralı parsele yapılan müdahalenin men’i ve kal talebi yönünden davasının taraf sıfatı yokluğundan reddine, davacının fen bilirkişisi ...’in 15.03.2018 havale tarihli bilirkişi raporu ve ek-2 nolu krokisinde yeşil renkli boyalı olarak gösterilen bina yönünden müdahalenin men’i ve kal talebi yönünden davasının kabulü ile; davalıların müdahalesinin men’i ile binanın kal’ine, ecrimisil talebinin kabulü ile 1.900,00 TL ecrimisilin 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden, 900,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 23.12.2013 ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahisili ile davacıya ödenmesine, davalı ...’ın temliken tescil talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1....
O halde yargılamanın iadesi davası sonuçlanmadan, kanun yararına bozma talebi bu aşamada incelenemez. Bu sebeple kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebi yukarıda gösterilen sebeple yerinde görülmediğinden REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 26.05.2015 (Salı)...
Mahkemece davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebi TMK. m. 174/1 kapsamında kabul edilerek reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı kadının tazminat talebi Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında olmayıp bağımsız nitelikte bir taleptir. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı- karşı davacı kadının maddi tazminat talebi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından nispi harca tabidir Bu talep nedeniyle davalı-karşı davacı kadından karşı davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi, bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....
Davalı vekilince 01/02/2022 tarihinde istinaf yoluna başvurulmuş ise de; müvekkilinin talebi doğrultusunda istinaftan feragat dilekçesini 19/04/2022 tarihinde sunması üzerine; HMK.349/2 fıkra gereğince...başvuru yapıldıktan sonra feragat edilir.... ve Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş henüz karara bağlanmamış ise başvurunun Bölge Adliye Mahkemesince reddedilebileceği amir hükmü esasa alınarak davalı tarafın istinaf başvurusunun dosya üzerinde yapılan ön inceleme neticesi kesin olarak reddine, Davacı vekilinin her ne kadar dilekçe başlığında katılma yoluyla istinaf talebi ibaresi var ise de, dilekçenin muhtevası istinafa cevap olup, davacının karar ile ilgili istinaf talebi bulunmamaktadır. O halde; Davacı vekilinin talebi hakkında da karar verilmesine yer olmadığına oy birliğiyle karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir....
Ne var ki; davacı tapu iptali ve tescil talebi reddedildiği takdirde, tazminat isteminde bulunarak terditli dava açmış olup, Mahkemece davacının hem tapu iptali ve tescil talebi, hem de tazminat talebi reddedilmiştir. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü sürenin davacının tazminata ilişkin talebi yönünden uygulanması mümkün değildir....