Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Ecrimisil talebi yönünden temyiz incelemesinde; Temyize konu miktar, karar tarihi itibariyle 2.080,00 TL'lik temyiz kesinlik sınırının altındadır. 6100 Sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK'nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 2.080,00 TL'yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan, ecrimisil talebi yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2-Ortak alana müdahalenin önlenmesi talebi yönünden temyiz incelemesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin temyiz eden davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edenlerden...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve genel güvenliği kasten tehlikeye sokacak şekilde silahla ateş etme HÜKÜM : Temyiz talebinin reddine, Eski hale getirme talebi konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına, Gereği görüşülüp düşünüldü: Eski hale getirme talebi yerinde görülmeyerek yapılan incelemede; Sanığın yokluğunda verilen kararın yakalama ile alınan beyanlarında belirttiği adresine 28.11.2010 tarihinde yapılan tebligatın, 7201 sayılı Tebligat Kanunun 35. maddesi uyarınca adli mercilerce usulünce bir tebligat yapılmamış olması nedeni ile usulen geçersiz olduğu ancak, sanığın başka bir suç nedeniyle cezaevindeyken ilgili hükmün adli para cezasına ilişkin ödeme emri sanığa 18.02.2011 tarihinde tebliğ edilmesi ile kararı öğrendiği ve Tebligat Kanununun 32. maddesi uyarınca yapılan tebligat geçerli sayıldığından, sanığın yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 16.01.2016 günlü eski hale getirme talebi ile vaki temyiz...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir. Davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Davanın kısmen kabulü söz konusu değildir. Bu nedenle davacının kademeli talebi kabul edildiğinden davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdiri gerektiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

        Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda, Mahkemece davanın davacının 9 numaralı parselden 8 numaralı parsele yapılan müdahalenin men’i ve kal talebi yönünden davasının taraf sıfatı yokluğundan reddine, davacının fen bilirkişisi ...’in 15.03.2018 havale tarihli bilirkişi raporu ve ek-2 nolu krokisinde yeşil renkli boyalı olarak gösterilen bina yönünden müdahalenin men’i ve kal talebi yönünden davasının kabulü ile; davalıların müdahalesinin men’i ile binanın kal’ine, ecrimisil talebinin kabulü ile 1.900,00 TL ecrimisilin 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden, 900,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 23.12.2013 ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahisili ile davacıya ödenmesine, davalı ...’ın temliken tescil talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından katılma yoluyla kusur belirlemesi, tazminat miktarları, soy isim kullanımına izin talebi hakkında verilen karar yönünden; davalı erkek tarafından ise boşanma davasınının tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının soy isim kullanımına izin talebi hakkında verilen karara yönelik katılma yoluyla temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davalı erkek, soy isim kullanımına izin hakkında verilen kararı temyiz etmediğine göre, bu talepler yönünden davacı kadının katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmamaktadır....

            KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacılar vekilinin tashih talebi ile ilgili işlem yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine geri çevrilmesine,2-Tashih talebi ile ilgili işlemler tamamlandıktan sonra istinaf başvurularının incelenmesi için dosyanın yeniden Dairemize gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, oy birliğiyle karar verildi. 07/02/2022...

              Ancak, dava dilekçesinde davacının 116 ada 10 parsel sayılı taşınmazda veraseten iştirak halinde malik gözüken diğer kişilere ilişkin talebi bulunmadığı halde; mahkemece sanki talebi varmışçasına davacının aktif dava ehliyetinin yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, talebi aşar şekilde kurulan kısmen ret kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün kısmen ret kararı bakımından BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 11.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                hale getirme talebi ile yasal süresi geçtikten sonra yaptığı temyiz inceleme başvurularının, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 22/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebi yönünden kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan ...'ya ait, davalı ... şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan, diğer davalı ...'...

                    Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 2797 ve 2840 kayıt no'lu alacaklarının iflas masasınca kabul edildiği, 2811 ve 2812 kayıt no'lu başvurularına ilişkin taleplerinin güvence hesabından ödendiği, 2798, 2810,2814,2815 no'lu başvuruları yönünden ise bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulü gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile davacının 2797, 2840, 2811 ve 2812 kayıt no'lu başvurularına ilişkin talepleri konusuz olmakla karar verilmesine yer olmadığına, 2798 kayıt no'lu talebi bakımından 3.360,59 TL, 2810 kayıt no'lu talebi bakımından 1.964,55 TL, 2814 kayıt no'lu talebi bakımından 1.293,54 TL, 2815 kayıt no'lu talebi bakımından 1.771,43 TL olmak üzere toplam 8.390.11 TL davacı alacağının müflis masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu