İcra Müdürlüğü'nün 2013/11847 Esas Sayılı dosyada takip tarihi itibariyle alacak miktarı olan 8.141.715,14 TL'nin avukatlık ücreti hariç olmak üzere takas ve mahsubuna karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 1-Borçlu vekilinin takas mahsup itirazı yönünden; takasa konu edilen İstanbul 23. İcra Müdürlüğü’nün 2013/11847 Esas sayılı dosyasında Yargıtay 11....
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.09.2007 tarih ve 2007/4-621 E. ve 2007/615 K. sayılı ilamı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04.10.2004 tarih ve 2004/139-9179 E.K. sayılı ilamı). Somut olayda ise davacı vekili, davalı tarafın takas mahsup talebini içeren dilekçesinin kendilerine tebliğinden hemen sonra 29.03.2010 tarihli dilekçesi ile davalının takas mahsup definin savunmanın genişletilmesi nitelinde olduğunu, muvafakat etmediklerini bildirerek davalının takas mahsup talebine karşı çıkmıştır....
Öncelikle davacının takibe konu 4 adet faturasının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması ve BA formu ile vergi dairesine bildirilmiş olması nedeniyle mal tesliminin kanıtlanmış olduğu dikkate alındığında davacının 4 fatura nedeniyle 459.981,35 TL alacaklı olduğu, bu alacaktan davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan 1.000,00 TL davalı ödemesinin mahsubu sonucunda iş bu davada talep edebileceği alacağın 458.981,35 TL olduğu anlaşılmaktadır. Bu aşamada uyuşmazlığın çözümü için öncelikle “takas” ve “mahsup” kavramlarının açıklanmasında fayda vardır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26/04/2022 Tarih, 2017/(23)6-873 Esas, 2022/605 Karar sayılı ilamında takas ve mahsup kavramları ayrıntılı olarak açıklanmış olup, buna göre; Takas ve mahsup farklı iki hukukî kurumdur. Sık sık birlikte ve aynı anlamda kullanılmaları yaygın ise de bu durum sadece benzer olmalarından kaynaklanmaktadır. İki kurumu ayrı ayrı ele almak gerekir....
Zarar tutarı kira esasına göre belirlendiğinden makinanın ne şekilde kiraya verildiği, dönem süresinin ne olduğu belirlenip her dönem için faiz başlangıcının belirlenip hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmediğinden kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir. 2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bent dışında sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 3- Davalı yan cevap dilekçesinde, usulüne uygun takas mahsup talebi bulunduğu halde, bu talebin reddi doğru olmadığından mahkemece takas mahsup istemi değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalının takas-mahsup taleplerinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
dan kullandığı kredilere müteselsil kefaleti nedeni ile ödediği tutarı diğer kefillere rücunu talep ettiği, her iki davada da davalıların şirketin borçlarına mahsuben yaptıkları ödemelerin takas ve mahsubunu istedikleri, dolayısı ile takas ve mahsup talebi içersinde dava konusu bankalara yapılan ödemelerin de olduğu, bu nedenle her iki dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, özellikle takas ve mahsup def-ine konu ödemelerin birlikte değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu dikkate alınarak davacının her iki davanın birleştirilmesi talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Hangi davanın önce açıldığının değerlendirilmesinde; davanın açılmasına ilişkin sayman mutemet alındılarının incelenmesinden her iki davanın da 08.05.2019 tarihinde saat 10.20'de açıldığı ancak hukuk mahkemesi tevzi dosya numarasının İzmir ......
O halde Mahkemece yapılması gereken; davacı ve davalı idareden TRH2.2.IQVETII/P-03/487 numaralı "Trakya Bölgesindeki Yiyecek ve İçecek Mesleki Eğitim Okullarında Kalitenin Arttırılması " projesi kapsamında sözleşmeye aykırı olduğu tespit edilen hususların ve takas ve mahsup savunmasına dayanak tüm belgelerinin eksiksiz olarak getirtilmesi, davalının takas ve mahsup talebi de değerlendirilerek, davalı tarafından sözleşmeye aykırı harcama yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, varsa sözleşmenin 14.2 maddesi kapsamında ücretlendirmeye ilişkin hükümlere göre hesaplama yapılması, davalının takas ve mahsup talebinin yerinde görülmesi halinde bu miktarın düşülmesi ile alacağın belirlenmesi için arasında emekli sayıştay denetçesi de bulunan bilirkişi heyetinden rapor alınarak, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de ( özellikle mali hükümlere ilişkin 14 vd. maddeler) gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalının çektiği banka kredisine davacının kefil olduğunu, kredi nedeniyle davalının toplam 58.550 TL ödeme yaptığını, davalının işbu borcu ödememesi üzerine yapılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu kredi borcunun gerçekte davacının oğlu için çekildiğini, kredi borcu nedeniyle davacının davalıya senet verdiğini, davacı ve oğlunun yaklaşık 200.000 TL davalıya borçlarının olduğunu, işbu alacaklarının dava konusu borca takas ve mahsup edilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddine ve % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
iptali için dava açıldığı, bu nedenle takas talebi ile ilgili kesinleşmiş, muaccel davalı şirket aleyhin verilmiş idari para cezası bulunmadığından ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalı, vekil olarak tahsil ettiği paralar için söz konusu paraları vekâlet ücreti alacağına mahsup ettiği için ödemediğini, hapis hakkını kullandığını savunarak süresi içerisinde takas mahsup definde bulunmuştur. Mahkemece, davalının davacıya yemin teklif etmesi üzerine, davacı 5.000,00 TL'yi davalının kendisine vermediği hususunda usulüne uygun yemin etmiş ve davalı tarafın takas def'isi davacının yemin etmesi sebebiyle ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki yemin 5.000,00 TL'nin davalı tarafından davacıya verilip verilmediği hususuna ilişkin olup davacının bu konuda yemin etmesi üzerine takas mahsup definin ispatlanamadığı sonucuna varılamaz. O halde mahkemece davalının takas mahsup defi değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve yazılı gerekçe ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, takas ve mahsup iddiası ile takibin iptali istemine ilişkindir. HGK'nun 12.10.1994 tarih ve 1994/251- 593 sayılı kararında da benimsendiği üzere, icra mahkemesinde takas ve mahsup iddiası kural olarak; 1- Takasa konu alacağın İİK'nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması, bu alacakla ilgili olarak icra takibi yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması, 2- Alacağın ilama bağlanması hallerinde nazara alınabilir. Borçlu takas talebini icra mahkemesine beyan edebileceği gibi, bu başvurusunu icra dairesine de yapabilir. Bu istem, takibin her safhasında bildirilebileceğinden herhangi bir süreye de tâbi bulunmamaktadır. Yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yöndedir. Başka bir anlatımla tarafların ilamdan kaynaklı ve herhangi bir nedenle yapılan takipte kesinleşmiş alacakları takas mahsup konusu yapılabilir. İlamdan kaynaklanan alacağın, takas mahsup edilebilmesi için icra takibine konu edilmesi şartı da yoktur. İİK.'nun 68/7....