CEVAP: Davalılar T3 ve T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunarak, dava konusu taşınmazın neredeyse 100 yıldır müvekkillerinin kullanımında olduğunu, atalarından intikalen gelir şekilde kullandıklarını, taşınmazın müvekkilleri tarafından kendi mülkleri olarak bilinerek malik sıfatıyla ekilip biçildiğini, imar ve ihya edildiğini, üzerine çok sayıda ağaç dikildiğini, taşınmazın kullanımının kendi aralarında rızaen taksime dayalı ekilip biçilmekte ve kullanılmakta olduğunu, kök tapunun müvekkillerinin dedesine ait olduğu ya da tapulamadan önce muhtar senedi ile müvekkillerinin dedesine ait olduğunun sabit olduğunu, müvekkillerinin de mu inançla davaya konu taşınmazı kullanmakta olduğunu, haksız el atma ve ecrimisil talebi karşısında imar ve ihya ile taşınmaz üzerindeki ağaçların ve diğer mahsullerin bedelleri yönünden takas mahsup taleplerinin olduğunu ileri sürerek; davanın reddine, takas mahsup taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir...
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında imzalanan 02/03/2010 tarihli Bireysel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ve 17/02/2011, 25/03/2011 ve 25/01/2012 tarihli Tüketici Kredisi Sözleşmelerinde rehin, takas, mahsup ve hapis hakkına ilişkin hükümler nazara alındığında, davacının emekli maaşına ve bankadaki alacaklarına banka tarafından bloke konulmasına muvafakat ettiği, borcun ödenmemesi üzerine bankanın, söz konusu hükme dayanarak kesinti ve tahsilat yapmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, taraflar arasında düzenlenen tüketici kredisi sözleşmelerindeki rehin, takas, mahsup ve hapis hakkına ilişkin düzenlemelerin 6502 sayılı Yasa kapsamında haksız şart niteliğinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Takasta, birbirinden bütünüyle ayrı ve bağımsız, karşılıklı iki alacak (borç) vardır. Ayrıca takas edilecek alacakların muaccel, dava edilebilir olması ve takas hakkının kanunla veya tarafların yapmış oldukları bir sözleşmeyle ortadan kaldırılmaması gerekir. Bu alacak sahiplerinden her biri takas ileri sürebileceği gibi, bu yola gitmeksizin alacaklarını ayrıca dava konusu edebilirler. Takas savunmasında bulunan taraf, hem kendi, hem de karşı tarafın alacağını ortadan kaldırmayı istediğinden, her iki alacak üzerinden de etkin olur. Bu niteliği ile takas, inşai bir haktır. Mahsup ise bir inşai hak ya da def'i olmayıp, bir itirazdır. (YHGK'nın 24.05.1950 gün ve 74 E, 31 K sayılı ilamı bu yöndedir.) Örnek vermek gerekir ise, bir alacak davasında, davalı kendisinin de bir başka ilişkiden dolayı alacaklı olduğunu savunuyorsa bu bir takas savunmasıdır....
Takasta, birbirinden bütünüyle ayrı ve bağımsız, karşılıklı iki alacak (borç) vardır. Ayrıca takas edilecek alacakların muaccel, dava edilebilir olması ve takas hakkının kanunla veya tarafların yapmış oldukları bir sözleşmeyle ortadan kaldırılmaması gerekir. Bu alacak sahiplerinden her biri takas ileri sürebileceği gibi, bu yola gitmeksizin alacaklarını ayrıca dava konusu edebilirler. Takas savunmasında bulunan taraf, hem kendi, hem de karşı tarafın alacağını ortadan kaldırmayı istediğinden, her iki alacak üzerinden de etkin olur. Bu niteliği ile takas, inşai bir haktır. Mahsup ise bir inşai hak ya da def'i olmayıp, bir itirazdır. (YHGK'nın 24.05.1950 gün ve 74 E, 31 K sayılı ilamı bu yöndedir.) Örnek vermek gerekir ise, bir alacak davasında, davalı kendisinin de bir başka ilişkiden dolayı alacaklı olduğunu savunuyorsa bu bir takas savunmasıdır....
Davalının, dava dayanağı olayı ve borcun varlığını inkar etmeden, borçlu bulunduğu edimi, özel bir sebebe dayanarak yerine getirmekten kaçınmasına imkan veren hakka defi denir. En tipik örneği, "zamanaşımı def'i"dir. Defiler, dava dilekçesine cevap verilirken ileri sürülmelidir. Aksi halde, davalı "savunmanın genişletilmesi yasağı" ile karşılaşabilir. Defiler, davada ileri sürülmedikçe hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınmazlar. Takas ve mahsup bir defidir. İleri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz. Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebilir. Takasın defi olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup defi nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir....
savunmasında kendisininde davacının kefili olarak dava dışı bankaya ödemede bulunduğunu,ödediği paranın tahsili amacıyla davacıya karşı ... 20.İcra Müdürlüğü'nün 2003/2019 esas sayılı dosyası takip başlattığını,takibin kesinleştiğini ve kendisinin alacağının daha fazla olduğunu savunarak takas ve mahsup talebinde bulunmuştur.Bu durumda mahkemece,davalının dayandığı az yukarıda zikredilen icra dosyası getirtilmeli,her bir icra dosyasından dolayı tarafların alacak ve borç miktarı teredddüde yer vermeyecek bir şekilde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla belirlenmeli,gerekli mahsup yapıldıktan sonra sonucuna uygun bir karar verilmelidir.Her ne kadar alınan 29.09.2006 tarihli raporda bu yönde inceleme yapılmış ise de rapor açık ve denetime elverişli değildirBu rapora itibar edilemez.Mahkemenin az yukarıda açıklanan yönleri gözardı ederek,Dairemiz bozma ilamına uymasına rağmen bozmadan sonra bozma gereklerini yerine getirip,takas ve mahsup konusunda herhangi inceleme yapmaksızın yazılıl...
bankaya ait bir hakkında özüne ilişkin karar ve müdahale yetkisinin bulunmadığını, davacı bankanın müflis şirkete borçlu olmadığını, davacı bankanın müflis şirket hesaplarında bulunan 29.346,85 TL ve 668.94 Euroya ilişkin kullandığı takas ve mahsup hakkı İİK 200/1 ve Borçlar Kanunun 142....
Takas aynı zamanda borcu sona erdirdiği için bir tasarruf işlemidir. Bu nedenle borçlunun takas edilecek alacak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; Davalı vekili, davacıya avans ödemesi altında 1.138,00 TL. ödeme yapıldığını takas-mahsup yapılması talep edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davacı ile yapılan ibraname başlıklı belgede İhbar tazminatı için 1.797,25 TL. kıdem tazminatı için 9.364,95 TL. olmak üzere toplam 11.132,20 TL ödeme yapılacağı hususu kararlaştırılmış olup banka kayıtlarının incelenmesinde iki taksit halinde 13.11.2012 ve 16.11.2012 tarihlerinde belirtilen toplam rakamın ödendiği anlaşılmıştır. Akabinde banka kaydında 03.12.2012 tarihinde davalı tarafından avans ödemesi adı altında 1.138,00 TL ödeme yapıldığı ancak söz konusu ödeme ile ilgili talep edilmesine rağmen mahsup işlemi yapılmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece tüketici kredisi sözleşmesinin taksitlerinin davacının hesabından mahsup edilmesine ilişkin davacı tarafından imzalanmış sözleşme ve varsa taahhütname ile kredili mevduat hesabı için düzenlenmiş bankacılık hizmet sözleşmesi ve taahhütnamenin celbi ile davacının imzasının bulunduğu takas mahsup yetkisini içeren sözleşme veya taahhütname bulunması halinde davacı bankanın tüketici kredisi taksitlerini ve kredili mevduat hesabı alacağını davacının hesabından mahsup edebileceği kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi, davacının imzasının bulunduğu takas mahsup yetkisini içeren sözleşme veya taahhütname bulunmaması halinde ise davacının hesabından mahsup hakkı olmadığının kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve iyileştirme bedeline ilişkin usulüne uygun takas ve mahsup talebi bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....