Oysa, aleyhine takip yapılan borçlunun takas-mahsup talebini ileri sürerek itiraz etmesi “borca itiraz” niteliğindedir. Takas mahsup savunmasında bulunan borçlunun başka bir mahkemede takasa konu alacağı dava etmesi takas-mahsup savunmasında bulunmasına engel değildir. Elinde dar yetkili İcra Hukuk Mahkemesinde takas-mahsup savunmasını kanıtlayacak nitelikte belge bulunmayan borçlunun bu savunmasının İcra Hukuk Mahkemelerince değerlendirilmesi mümkün olmayıp, ancak genel mahkemelerce değerlendirilmesi mümkündür. Bu nedenle, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2019 NUMARASI : 2017/120 ESAS- 2019/727 KARAR DAVA KONUSU : TAKAS MAHSUP KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların aynı ilama dayalı olarak birbirlerinden alacaklı ve borçlu hale geldiklerini, ilamı her iki tarafında takibe koyduğunu, icra müdürülğüne takas mahsup talebinde bulunduklarını, müdürlüğün taleplerini reddettiğini belirterek, ilgili müdürlük kararının kaldırılmasına takas mahsup taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; ilamı tehiri icra talepli istinaf ettiklerini, tehiri icra kararı alındığını alacaklının teminata bağlanmış ve tehiri icra kararı alınmış bir alacak hakkında takas mahsup talebinde bulunduğunu,borçlu oldukları dosyada nakti ödeme yapılarak takip dosyasının kapatıldığını, istinaf kararı ile manevi tazminat ve yargılama giderlerinin düşürüldüğünü belirterek takas mahsup talebinin reddini talep etmiştir....
İcra dosyası incelendiğinde; takas ve mahsuba konu edilecek alacak olarak belediye borç hesap kartına göre göre 01.06.2016 tarihi itibariyle 142.351,00 TL’lik meblağın takas ve mahsuba konu edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan takas ve mahsup kuralları dikkate alındığında, bir tarafta kesinleşmiş takipte para borcunun, diğer tarafta ise takip yada ilama konu edilmeyen alacaklının borçlu belediyeye olan vergi borcu olduğu görülmektedir. Yine vergi borcunun merkezi bütçeye dahil olacak kısmının olup olmadığının da belirlenmesi gerektiği gözardı edilmemelidir. Bu durumda, mahkemece takas talebine konu bir alacak bulunmadığından, takas ve mahsup şartlarının bulunmaması nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Tarafları aynı olan mahkeme ilamlarına dayanılarak takas-mahsup istenilebilir ise de, bu halde takas-mahsuba konu alacaklar üzerine üçüncü şahıslarca takas-mahsup talebinden önce haciz konulmuş ise bu hacizler nazara alınarak bakiye alacak kaldığı takdirde takas-mahsuba karar verilebilir. Somut olayda; ... 24. İcra Müdürlüğü’nün 2015/15265 Esas sayılı takip dosyasında, takip çıkış miktarı 19.583,81 TL olup; 3. kişi tarafından dosya alacağı üzerine 246.984,98 TL alacak için 5.10.2015 tarihinde haciz konulmuş olduğu görülmektedir. Bu halde Mahkemece, üçüncü şahsın hacze konu alacağı toplam dosya alacağından fazla olup takasa konu alacak kalmadığından talebin reddine karar verilmesi gerekirken inkar tazminatı ve işlemiş faiz yönünden takas-mahsup isteminin kabulü yönünde hüküm tesisi doğru değildir....
Mahkemece yapılacak iş, bu mektup davacıya sorularak değerlendirilip davacıya ait ise 66.000 DM nin davacının uhdesinde olduğunun kabulü ile ödemeye yönelik davacı savunması varsa bu savunma da dikkate alınıp davalının takas mahsup talebi hakkında karar vermektir. 3- Yukarıda da açıklandığı üzere takas mahsup bir def'i olup harca tabi değildir. Ayrıca reddi halinde vekalet ücreti de söz konusu olmaz. Mahkemece takas-mahsup def'inin karşı dava ile karıştırılıp harca tabi tutulması ve red nedeni ile vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın aynı ilamda kendisinin de alacaklı olduğunu ileri sürerek takas mahsup iddiasıyla İcra Mahkemesine başvurduğu, Mahkemece borçlu tarafından yapılıp kesinleşen bir takip bulunmadığı ve takip alacaklısının alacağını üçüncü şahsa temlik ettiğinden bahisle itirazın reddine karar verildiği, borçlu vekilinin temyizi üzerine Dairemiz'in 2012/6602 E-2012/8320 K. Sayılı ilamıyla takas için ileri sürülen alacağın aynı ilamda yer alması ve temlik tarihinden önce doğmuş bulunması nedeniyle temlik alacaklısının alacağı ile takas ve mahsup edilebileceğinden Mahkemece belirtilen ilkeler ışığında itirazın kabulü gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, Mahkemece bozma ilamına uyularak 09.06.2014 havale tarihli ek rapor doğrultusunda 09/02/2012 takip tarihi itibariyle ilam vekalet ücreti hariç, davacı takip borçlusu ...'ın 10.198,11 TL, ...'ın ise 9.857,96 TL alacaklı oldukları, takas mahsup işlemi yapıldığında, davacı ...'...
Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebilir. Takasın defi olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup defi nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir. Somut olayda, davalı vekili süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesi ile davacının görev yaptığı bahçe büfe kantininde yapılan sayımlarda kasada toplam 21.000,00 TL açığa sebep olduğunun tespit edildiğini belirterek şirketin uğradığı bu zarar nedeni ile takas ve mahsup talebinde bulunmuştur. Mahkemece davalının bu konuda usulüne uygun dava açmadığı gerekçesi ile zarar iddiası konusundaki takas ve mahsup talebi değerlendirilmemiştir....
İcra Müdürlüğümün 2007/-891 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu ödemenin dava konusu davacının kıdem tazminatı alacağından mahsup edilmesini talep etmiştr. Her ne kadar mahkemece davalı tarafın süresi içerisinde takas ve mahsup defiinde bulunmadığı gerekçesi ile davalının takas ve mahsup talebi reddedilmiş ise de davalı tarafın süresinden sonra ileri sürdüğü mahsup defiine karşı davacı taraf savunmanın genişletildiği iddiası ile itiraz da bulunmadığından mahsup definin dikkate alınması gerekir. Bu sebeple davalı işveren tarafından davalının ıslah dilekçesi vermesinden sonra ileri sürülen takas ve mahsup defii dikkate alınarak davalı işverenin müteselsil sorumluluğu gereği ödemek zorunda kaldığı miktarın belirlenerek davacının kıdem tazminatı alacağından mahsup edilmesi ve kalan miktar dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken bu hususlar göz önünde bulundurulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Şikayetçi mahkemeden, takas mahsup talebinde bulunmasına ve bakiye borcun bulunmadığı iddiası ile muhtıranın iptalini talep etmesine rağmen, Mahkemece davacının takas ve mahsup talebi de değerlendirilerek alınacak bilirkişi raporu ile davacının talepleri hakkında yeni bir uyuşmazlığa sebebiyet vermeyecek şekilde hüküm kurulması gerekirken, yalnızca muhtarının iptali ile icra müdürlüğünün takas-mahsup talebinin reddine ilişkin kararının iptaline karar vermekle yetinilmesi isabetsizdir. Zira Mahkemece uyuşmazlığın esası hakkında, uyuşmazlığı sonlandıran bir karar verilmemiştir....
Bu bağlamda, kıdem tazminatı talebinin kabulüne, takas-mahsup defi kapsamında yapılan mahsup işlemi nedeniyle ihbar tazminatı talebinin kısmen kabulüne ve takas-mahsup defi kapsamında yapılan mahsup işlemi nedeniyle ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karar da taraflarca temyiz edilmiş ve Dairemizce bozulmuştur. Bu ikinci bozma ilamında özetle, davalının tüm temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra devamla, takas-mahsup defi kapsamında yapılan mahsup işleminin hatalı yapıldığı belirtilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu bağlamda, kıdem tazminatı talebinin kabulüne, takas-mahsup defi kapsamında yapılan mahsup işlemi nedeniyle ihbar tazminatı talebinin kısmen kabulüne ve takas-mahsup defi kapsamında yapılan mahsup işlemi nedeniyle ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Bozmadan sonra verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....