-TL’ye hükmedildiğini, müvekkilinin alacağının fazla olduğunu belirterek, karşılıklı olan alacak borç ilişkisinin fazla olan miktar oranında takas ve mahsup edilerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında Balıkesir 3. Asliye Hukuk (Ticaret)Mahkemesi’nin 2019/200 Esas sayılı dosyası üzerinden konkordato talebinde bulunulduğunu ve mahkemece 10/09/2019 tarihinden başlamak üzere geçici mühlet verildiğini, buna göre davacı yanın takas mahsup talebinde bulunamayacağını ve icra işlemlerini de yapamayacağını, yine takas mahsup talebi kabul gördüğünde alacak ve borçları değerlendirecek olan konkondato komiserliğinin yetkisine de müdahale edilmiş olacağını, yine 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164. Maddesinin son cümlesi gereği de takas mahsup talebinin reddi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; takas mahsup talebinin reddine, dair karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2017/5128 sayılı takip dosyalarına takas mahsup talebi ile yapılan tenzilattan sonra ödeme yapıldığı,bilirkişi raporuna karşı belirtilen savunma ve itirazlarının bir an için kabul edilmediği düşünüldüğünde cevap dilekçelerinin ıslahı ile icra takip dosyasına takas mahsup itirazlarında da bulunduklarından bahisle beyanlarının kabul edilmemesi halinde şikayete konu edilen icra takip dosyasının İİK nun 33. Maddesine göre değerlendirilmesine karar verilmesini aksi halde Bakırköy 7. İcra müdürlüğünün 2017/5128 sayılı icra takip dosyasına itirazen itfa hükmü ile kabul edilmesine ve karşı dava olarak itirazlarının kabul edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Burada alacaklının takas mahsup talebinin normal bir davada davalının çekişmesiz olan alacağı ile ilgili takas mahsup talebi olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Zira borçlunun asıl talebi takas mahsup olup artık takas mahsuba karşı takas mahsup talebinde bulunulamaz....
Bu durumda alacağın temlik edilmiş olmasının takas mahsup talebine engel olmayacağı açıktır. Dolayısıyla alacağın temlik edilmiş olması sebebiyle temlik alana karşı takas mahsup talebinde bulunulamayacağı yönündeki mahkeme gerekçesi isabetsizdir. Buna göre; Hukuk Genel Kurulu'nun 12.10.1994 tarih ve 1994/251-593 sayılı kararında da vurgulandığı üzere dar yetkili icra mahkemesinin yargılama usulü göz önünde tutulduğunda; takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiasının kural olarak: 1) Takasa konu alacağın, İİK.nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması, 2) Bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması, 3) Alacağın ilama bağlanması, hallerinde icra mahkemesinde incelenmesi ve istemin sonuçlandırılması mümkündür....
ndan alacaklı olduklarını bildirerek İcra Mahkemesi'nden takas mahsup talebinde bulunmuştur. Takas mahsup konusu yapılan .. İcra Müdürlüğü'nün 2009/7389 Esas sayılı dosyası ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe ilişkin olup 13.02.2012 tarihinde taşınmaz satılmış takipte istenebilir halde bulunan alacak tümüyle karşılanamamıştır. Bu dosyadan bakiye alacak (limite kadar) için rehin açığı belgesi alma hakkı 13.02.2012 tarihinde doğmuştur. Belgenin 17.01.2013 tarihinde alınmış olması ilamlı takip alacağının doğduğu tarihe etkili değildir. Bu hali ile söz konusu alacak takas mahsuba konu edilebilir. Ancak takas mahsuba konu alacaklar üzerinde takas mahsup talebinden önce üçüncü kişilerin hacizlerinin bulunması halinde ise bu hacizler dikkate alınarak bakiye alacak kalmış ise bu alacak üzerinden takas mahsuba karar verilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2019 NUMARASI : 2019/395 ESAS- 2019/851 KARAR DAVA KONUSU : TAKAS MAHSUP TALEBİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Nafaka alacaklarının tahsili amacı ile başlatmış olldukları takibe davalının itiraz ettiğini itirazın iptali davası açtıklarını mahkemenin nafaka alacağının 33.000 TL lik kısmını kabul ettiğini ve reddettiği kısım yönünden icra inkar tazminatına hükmettiğini, davalı tarafından mahkemece verilen icra inkar tazminatına ilişkin kararın takibe konduğunu kendi alacaklı oldukları dosyadan davalının alacaklı olduğu dosya için takas mahsup talebinde bulunduklarını icra müdürlüğünün takas mahsup taleplerini reddittiğini, yine alacaklı oldukları dosyaya haciz ihbarnamesi gönderildiğini beyanla takas mahsup taleplerinin kabulüne ve haciz ihbarnamesinin iptailne karar verilmesini talep etmiştir....
Takas ve mahsup bir defidir. Bu itibarla, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz. Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebilir. Takasın defi olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup defi nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir. Somut olayda, davalı cevap dilekçeside davacının 1.300 Euro ve 4.100 TL olarak bankadan çektiği paraları kendilerine vermediğini ileri sürüp takas-mahsup iddiasında bulunmuş, davacı vekili ise 10/04/2012 tarihli dilekçesinde " davacının davalı işveren için bankadan bahsedilen paraları çekse bile bu paraları işverene verdiğini, vermemiş olsaydı davalının çoktan hukuksal işlem başlatacağını" beyan etmiştir....
Takas ve mahsup bir defidir. Bu itibarla, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz. Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebilir. Takasın defi olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup defi nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir. MAHSUP KURUMUNUN İNCELENMESİ; I. Normatif Dayanak Uyuşmazlığın normatif dayanağı Borçlar Kanununun 84–86 maddeleridir. Borçlar Kanununun 84 üncü maddesinde “Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise kısmen icra eylediği tediyeyi resülmale mahsup edebilir....
Takas hakkını ileri sürenin alacağı, dava edilebilir bir alacak olmalıdır. Takası ileri süren tarafın alacağının tartışmalı olması, takas ileri sürülmesine engel değildir. Alacağı tartışmasız olan taraf bu takasa itiraz edebilir ve kendi alacağını dava edebilir. Takası ileri süren tarafın bunun için dayandığı alacak, talep ve dava edilebilir bir alacak olması gerekir. Bunu istisnası zaman aşımına uğramış borçlarda görülür. Zaman aşımına uğramış borç talep ve dava edilebilir olamamasına karşın, alacaklı buna takas için dayanabilir. Somut olayda, mahkemece, davalının takas mahsup defi, her iki alacağın aynı tür ve nitelikte olmadığı gerekçesiyle reddedilmiş ise de, davalının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak takas mahsup definde bulunduğu, her iki alacağında işçi işveren ilişkisinden kaynaklandığı, para ile ölçülebilir nitelikte alacaklar olduğu ve aynı nitelikte bulunduğu dikkate alındığında takas mahsup definin reddi doğru olmamıştır....
Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının ücret alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, takas ve mahsup defi talebinin ise reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe: 1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2.Davalının takas ve mahsup definde bulunup blunmadığı taraflara arasında uyuşmazlık konusudur. Kural olarak takas ve mahsup defiin davaya cevap süresinde bildirilmesi gerekmektedir. Cevap süresinde yapılmayan takas defi savunmanın genişletilmesi yasağına tabidir. Süresinde yapılmayan takas defi içn ise davacının buna muvafakatinin olmadığını bildirmesi gerekir....
Yukarıda açıklanan takas ve mahsup kuralları dikkate alındığında, bir tarafta para borcunun, bir tarafta ise daire teslim vaadini içeren sözleşmenin olduğu görülmektedir. Bu durumda, mahkemece takas ve mahsup şartlarının bulunmaması nedeniyle şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünce yapılan takas ve mahsup işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....