Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şubesi’nin cevabi yazısından 13.02.2012 vadeli 1.653.659 TL.bedelli senedin şubeye tahsil amaçlı verildiğinin anlaşıldığı, taraflar arasındaki temel ilişki gözetildiğinde davalı vekilinin yetki itirazının yerinde olmadığı, HMK.nun madde 209/1 hükmüne göre yazı veya imzanın inkarı halinde o senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbire itiraz eden vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Alacak likit olmasına rağmen davalı borçlu tarafından haksız olarak itiraz edilmesi nedeniyle % 20 icra inkar tazminatınında kabulü gerekmiştir....

      İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Davacı tarafça alacaklı sıfatı ile ---------kapsamında kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davacı ile davalı arasında imzalanan -------- tarihli kısa vadeli ihracat ------ kapsamında davalının dava dışı firmalardan sevkiyatlarına ilişkin alacağını tahsil edememesi sonucu meydana gelen zararın davacı tarafından karşılanması ve zararın davacıya temlit edilmesi nedeniyle davalının dava dışı firmalardan alacağı tahsil edip etmediği, tahsil etmesi halinde tahsil edilen miktarın ne kadar olduğu, tahsil edilen miktarları davacıya ödeyip ödemediği noktalarında toplanmıştır....

        İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Davacı tarafça alacaklı sıfatı ile ---------kapsamında kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davacı ile davalı arasında imzalanan -------- tarihli kısa vadeli ihracat ------ kapsamında davalının dava dışı firmalardan sevkiyatlarına ilişkin alacağını tahsil edememesi sonucu meydana gelen zararın davacı tarafından karşılanması ve zararın davacıya temlit edilmesi nedeniyle davalının dava dışı firmalardan alacağı tahsil edip etmediği, tahsil etmesi halinde tahsil edilen miktarın ne kadar olduğu, tahsil edilen miktarları davacıya ödeyip ödemediği noktalarında toplanmıştır....

          Sayılı Dosyasının Ara Kararı) NUMARASI: 2023/72 Esas (Derdest) TALEP: İhtiyati Tedbir İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023 Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ TALEP: İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; dava konusu senetlerin davalı banka'ya tahsil amacıyla değil, tahsil edildiğinde davacının kredi borcuna mahsup edilmek amacıyla borçlu firmanın kredilerinin munzam teminatını oluşturmak üzere temlik cirosu ile devir ve teslim edildiğini, senet tevdi bordrosunda senetlerin tahsil amaçlı devredildiğine ilişkin açık bir ifade bulunmadığını, senetlerin, bedelleri tahsil edildiğinde borçlu firmanın kredilerinin munzam teminatını oluşturmak üzere temlik cirosu ile davalı Banka'ya devir ve teslim edildiğinden senetlerin yasal ve yetkili hamili...

            Dolayısıyla, tahsil harcı, ancak icra takibi sırasında, takip dosyasına münhasıran yapılan ödemelerden kesilen bir harç olup, takip kesinleşmediği müddetçe ihtiyati haciz, icrai hacze dönüşmeyeceğinden ve dolayısıyla bu durumda ihtiyati haciz icra takip işlemi sayılamayacağından, ihtiyati haciz kapsamında, ihtiyaten haczedilen malvarlığı üzerindeki haczin fekki nedeniyle tahsil harcının kesilmesi mümkün değildir. Somut olayda, şikayetçi borçlu ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içerisinde borca ve imzaya itiraz ettiğinden takip durmuş, alacaklının Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/96 esas sayılı dosyası ile açtığı itirazın iptali davasından feragat etmesi nedeniyle mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine ve Mersin 1....

            İNCELEME ve GEREKÇE: ----- takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine---- tutarındaki alacağın, fer'ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, takip dayanağının; ----- adet çek olarak gösterildiği, ödeme emrinin borçlulara---- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu----- tarafından----- tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca, ferilerine, borçlu ---- itiraz dilekçesi ile borca, faize ve ferilerine ve borçlu ------- tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca ve ferilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği ve bu haliyle eldeki davanın yasal süresi içerisinde açılmış olduğu görülmüştür....

              İhtiyat hacze itiraz eden vekili, söz konusu çeklerin dava dışı ...' ne avans olarak verildiğini, karşılığı malların teslim edilmediğini, dava dışı firma ve banka aleyhine menfi tespit davası açılmış olup ilgili dosyalardan ihtiyati tedbir kararı verildiğini, çeklerin tahsil cirosu ile bankaya verildiğini ileri sürerek, ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, İİK.'nın 265/1. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin sınırlandırıldığı ve itiraz sebeplerinin yasada açıkça sayılan itiraz sebeplerinden olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, karar ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 03/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalının işyerinde çalışırken ödenmeyen işçilik alacakları talepli İcra Müdürlüğünün 2014/482 Esas sayılı dosyalarında işçi alacakları istemli icra takibi açıldığını, süresi içinde takibe itiraz edilememesi nedeniyle icra tehdidi altında tahsil edilen 11.870,50 TL miktarınca borçlu bulunmadığının tespiti ile haksız yere tahsil edilen paranın geri alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, söz konusu icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, bu durumun borcu kabul anlamına geldiği, ilaveten süresi içinde takibe itiraz ederek takibi durdurma olanağı varken bu yolu kullanmayıp istirdat davası açmanın icra tehdidi altında ödeme anlamına gelmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Borçlu, aslında borçlu olmadığı veya borçlu olmadığına inandığı bir borcu ödememek için, alacaklının takip yapmasını veya dava açmasını bekleyebilir....

                  Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. İdarî para cezaları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.'' şeklindeki düzenleme nazara alındığında, anılan idari para cezasına yönelik itirazı inceleme görevinin idari yargı merciinde olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği, yerinde görüldüğünden, Mersin 3....

                    UYAP Entegrasyonu