Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişi raporuna itiraz etmeyen taraf yönünden raporun kesinleşeceğine yönelik Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 05/06/2017 gün ve 2016/801 E.-2017/9091 K. Sayılı kararında özetle; "...Davanın taraflarınca itiraz edilmeyen uzman bilirkişi raporu her iki taraf yönünden de kesinleşir ve kesinleşen rapor hakimi de bağlar. Taraflardan birinin rapora itiraz etmesi, diğer tarafın itiraz etmemesi halinde ise rapor itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir ve itiraz eden taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Bu ilkenin sonucu olarak, itiraz üzerine yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda verilen raporun önceki rapora göre itiraz eden taraf aleyhine olması halinde, kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak önceki raporda belirtilen kusur oranı, zarar miktarı vs. esas alınarak hükmedilecek miktar belirlenir...." denilmiştir. Aynı husus Yargıtay 17....

Makinası sattığını, makinanın değerinin 110.400 € olduğunu makinayı satarken 30.000 € peşin aldığını, geri kalan 80.400 € alacağını 14 adet vadeli çek aldığını, anlaşmalarına göre çeklerin TL olarak kesildiğini, karşı tarafın borcunun ise € cinsinden olduğundan dolayı çeklerin tahsil edildiği gün tahsil edilen paranın € ya çevrilip tahsil edildiği gün kaç € ödendiğinin ortaya çıkacağını, çeklerin tahsil edildiği sırada kur farkı çıkarsa çeklerin hepsinin tahsil edildikten sonra kur farkı ödeneceğini, çeklerin hepsi tahsil edildiğinde 11.160 kur farkı çıktığını, karşı tarafa 11.160 € borçları olduğunu söylediğinde ödemeyeceklerini söylediklerini, neden olarak ise makinanın bazı parçalarının olmaması olduğunu, ama makinayı satmadan önce oğlu ...'...

    Öte yandan; 506 sayılı Yasa’nın 80/5.maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. 6183 sayılı Yasa'nın 58/1.maddesine göre ise, “ Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs,böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu (İş Mahkemesi) nezdinde itirazda bulunabilir....

      Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına … İstemin Özeti : Halkalı Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın 6 yaşından fazla olduğundan bahisle tahsil edilen toplu konut fonu üzerinden alınan katma değer vergisinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve yasal faize hükmedilmesi istemiyle açılan davayı; 2577 sayılı Kanununun 4 ve 7'nci maddelerinden bahisle, davacı tarafından ... gün ve 210072 sayılı makbuzla ödenen vergiye karşı onbeş günlük itiraz süresi geçirildikten sonra 26.5.1997 tarihinde itiraz edildiği, davalı idarece cevap verilmemesi nedeniyle süresinden sonra 18.8.1997 tarihli dilekçe ile dava açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle 2577 sayılı Kanunun 15'inci maddesinin 1/b fıkrası uyarınca süre aşımı yönünden reddeden ......

        Esas sayılı dosyasında konkordato isteğinde bulunulduğunu, mahkemece yerinde ve ciddi olarak görülen bu istek üzerine ilk olarak 01/07/2020 tarihinde müvekkil şirkete yönelik konkordato geçici mühlet kararı verildiğini, ardından 25/11/2020 tarihinde yine bu tarihten itibaren geçerli olmak üzere müvekkili şirket hakkında 1 yıl kesin mühlet kararı verildiğini, müvekkilinin yetkili hamil olduğu 17 adet çeki tahsil edilmesi amacıyla davalı bankaya tevdi ettiğini, bu hukuki işlemin tahsil cirosu hükmünde olduğunu, tahsil cirosunun, senedin asıl hamil adına tahsilini sağlama amacını güden ve bu konuda verilen yetkiyi kapsayan bir ciro olduğunu, davalı bankanın söz konusu çekleri rehin cirosuyla devralmadığını; çeklerin tahsil cirosuyla kendilerine tevdi edildiği hususunun dilekçe ekindeki çek teslim tutanağından net bir şekilde görüldüğünü, ancak davalı bankanın, müvekkili konkordato kesin mühleti içerisinde olmasına rağmen bu süre içerisinde tahsil etmiş olduğu çek tutarlarını hakkı olmadığı...

          İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacı Yapı ve Kredi Bankası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacı yönünden şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... Varlık Yönetim A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava ve birleşen dava, davalı banka tarafından bedeli paylaşıma konu taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin hukuki değerini yitirdiği iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra Mahkemesince alacağını tahsil eden davacı Yapı ve Kredi Bankası AŞ. yönünden karar verilmesine yer olmadığına; diğer davacı ......

            İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili davalı...’a ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen 27.01.2006 tarihli sıra cetveline itiraz etmediklerini, bu cetvelin davalı yanca iptal ettirilmesi üzerine düzenlenen 05.05.2006 tarihli ikinci sıra cetvelinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’nun 35 nci maddesinin göz önüne alındığını, oysa anılan yasanın mükerrer 35 nci maddesi uyarınca borçlu CMT. Petrol, Orm. Ür. Tic. Ltd. Şti.nin vergi borcundan, şirket temsilcisi...’ın sorumlu olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Ve Dış Tic.Ltd.Şti şirketine haciz ihbarnamesi gönderdiğini, ihbarnameye süresinde itiraz edildiğini, ancak idareye verilen evrak incelemesinden, haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra borçluya 1.455,500,00 TL ödeme yapıldığının tesbit edildiğini belirterek 6183 sayılı Yasa'nın 79 ve İİK'nun 338.maddesine göre gerçeğe aykırı itiraz eden davalıların cezalandırılmasını ve ödenen paranın haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, davacının isteminin haciz ihbarnamesine karşı gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu iddia edilen üçüncü kişinin İİK'nun 89/4 -338 maddeleri gereğince cezalandırılmasına ilişkin olduğu görevli mahkemenin İcra Ceza Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik karar verilmiş; hüküm, davacı vergi idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasanın 79 /6 maddesine dayalı olarak açılan tahsil davasıdır....

                Şubesi’nin cevabi yazısından 13.02.2012 vadeli 1.653.659 TL.bedelli senedin şubeye tahsil amaçlı verildiğinin anlaşıldığı, taraflar arasındaki temel ilişki gözetildiğinde davalı vekilinin yetki itirazının yerinde olmadığı, HMK.nun madde 209/1 hükmüne göre yazı veya imzanın inkarı halinde o senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbire itiraz eden vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Alacak likit olmasına rağmen davalı borçlu tarafından haksız olarak itiraz edilmesi nedeniyle % 20 icra inkar tazminatınında kabulü gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu