Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

alındığında, sözü edilen kamu alacaklarının tahsil zaman aşımına uğradığı sonucuna ulaşılmaktadır....

    , netice-i talep bölümünü de bu şekilde ıslah ettiklerini, davalı tarafın haksız olarak itiraz ettiği faiz alacakları olan 18.218,97.TL....

      Mahkemece, her ne kadar bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı bu rapora itiraz etmiştir. Gerçekten de hükme esas alınan bu raporda davalı banka tarafından hayat sigortası prim tahsilatı adı altında tahsil edilen 29.760,99 TL tutarındaki bedelin sigorta ile ilgili poliçe sunulmamış olması sebebiyle haksız olarak alındığı ve yine faiz ve masraf adı altında tahsil edilen 24.138,22 TL'nin ise bu bedelin tahsil edileceğine ilişkin sözleşme hükmünün haksız şart olarak değerlendirilmesi nedeniyle iade edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir. Davalı bilirkişi raporuna itiraz etmiş, faiz ve masraf adı altında tahsil edilen 24.138,21 TL'nin davacının krediyi erken kapatması nedeniyle oluşan kur farkının ve davalının kredisi sebebiyle ödemek zorunda olduğu sözleşmesel faizin toplamından, yine sigorta masrafı olarak tahsil edilen bedelin 26/07/2007 tarihinde sigorta işlemi için BNP Paribas Cardif Emeklilik A.Ş.'...

        verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil dairesine ödemek zorunda kalacağı ve bu maddenin üç, dört ve beşinci fıkra hükümlerinin üçüncü şahsa bildirileceği; haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahsın; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorunda olduğu, üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılacağı ve hakkında bu Kanun hükümlerinin tatbik olunacağı; herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahsın, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna...

          Diğer taraftan 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde; "Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır" hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, ödeme emrinin tebliğinden sonra, ancak hacizden önce vazgeçme beyanında bulunulduğu dikkate alınarak, alacaklıdan (492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesi hükmü doğrultusunda) takip safhasına göre, ödeme halinde alınması gereken tahsil harcının yarısının, yani % 2,27 oranı üzerinden hesaplanan tahsil harcının alınması gerekirken, % 4,55 oranında tahsil harcı alınması usul ve yasaya aykırıdır. O halde mahkemece, şikayetin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            O halde Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davacının takip etmiş olduğu dava ve icra takipleri yönünden, henüz tahsil edilmemiş olan karşı taraf vekalet ücretleri yönünden davacının ücrete hak kazanamayacağının kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir....

              Dosyadaki bilgilere göre icra dosyasında tahsil edilen miktarın rehin alacağını da karşılamaması üzerine düzenlenen sıra cetvelinde davacı dışındaki alacaklılara ödeme yapılamayacağının ve sıra cetveline itiraz edilebileceğinin bildirilmesi üzerine davalının da yasanın kendisine tanıdığı itiraz hakkını kullanarak İcra Hukuk Mahkemesi'nde Sıra Cetveline itiraz ettiği anlaşıldığına ve dosya kapsamı ile de davalının kötüniyetli olarak hareket ettiği ispatlanamadığına göre istemin reddedilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. .../.. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Ödeme emrine itiraz yasal süresi içinde değilse, takip durmadığından itirazın iptali davası açılması da mümkün değildir....

                  İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. .../.. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Ödeme emrine itiraz yasal süresi içinde değilse, takip durmadığından itirazın iptali davası açılması da mümkün değildir....

                    İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. .../.. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Ödeme emrine itiraz yasal süresi içinde değilse, takip durmadığından itirazın iptali davası açılması da mümkün değildir....

                      UYAP Entegrasyonu