Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, verilen karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

Sayılı dosyasından menfi tespit ve tapu iptali davası açtığını, mahkemeden tedbir kararı verilinceye kadar hakkında işlem yapılmamasını talep etmiştir. Müdürlük 07/12/2020 tarihli kararında; taşınmazın ihalesinin kesinleşmesi sonrasında 18/11/2020 tarihinde alacaklı adına tescil edildiğini, karar tarihi itibariyle mahkemeden dosyaya tedbir kararı gönderilmediği anlaşılmakla borçlunun talebi doğrultusunda işlem yapılmasına yer olmadığına, borçlunun taşınmazı halen fiilen işgalinde tuttuğu kanaatine varıldığından alacaklı vekilinin fuzuli işgalci tespiti talebi hakkında işlem tayinine yer olmadığına, İİK 135/2 gereğince borçluya tahliye müzekkeresi gönderilmesine karar verilmiştir....

Maddelerinde düzenlenen özel hukuk hükümleri uygulanması gerektiğini, Borçlar Kanununda belirtilen sebeplerin dışında davalı Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin riskli yapı gerekçesi ile tek taraflı bir beyanla ve TBK'da yer alan fesih sebepleri dışında bir gerekçe ile halen süresi devam bir kira sözleşmesi varken sadece tahliyeye gerekçe yaratmak üzere ve herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın tek taraflı bir beyanla tahliye isteminde bulunması haksız ve mesnetsiz olduğunu, ayrıca davalı idarenin hukuka aykırı şekilde başlattığı bu tahliye istemi ve dava açıldıktan sonra gerçekleşen şiddetli ve yıkıcı depreme rağmen herhangi bir hasar bulunmayan davaya konu dükkanın davalı idare tarafından tahliye edilmek istenmesine haklı bir gerekçe yaratmasının da mümkün olmadığını, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak, talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı....

Maddelerinde düzenlenen özel hukuk hükümleri uygulanması gerektiğini, Borçlar Kanununda belirtilen sebeplerin dışında davalı T1'nin riskli yapı gerekçesi ile tek taraflı bir beyanla ve TBK'da yer alan fesih sebepleri dışında bir gerekçe ile halen süresi devam bir kira sözleşmesi varken sadece tahliyeye gerekçe yaratmak üzere ve herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın tek taraflı bir beyanla tahliye isteminde bulunması haksız ve mesnetsiz olduğunu, ayrıca davalı idarenin hukuka aykırı şekilde başlattığı bu tahliye istemi ve dava açıldıktan sonra gerçekleşen şiddetli ve yıkıcı depreme rağmen herhangi bir hasar bulunmayan davaya konu dükkanın davalı idare tarafından tahliye edilmek istenmesine haklı bir gerekçe yaratmasının da mümkün olmadığını, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak, talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/372 Esas KARAR NO: 2023/525 DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 23/05/2023 KARAR TARİHİ: 20/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müflis şirketle aralarında ------Esas sayılı dosyasında zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescili davası bulunduğunu, -------- olan tahliye emrinin taşınmazın ihale alıcısına teslim edilmesinin durdurulmasını, tahliye emrine karşı ihtiyati tedbir kararı verilmesi, şahsının işgalci olmadığının tespitini, yargılama ve harç giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dilekçeler teatisi yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden karar verilmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, iflastan sonra açılan davacının taşınmazda işgalci olmadığının tespiti talebine ilişkin olup ilişkin olup 7101 Sayılı Yasa'nın 46....

    Noterliğinin 12/06/2019 tarih ve 5049 yevmiye numaralı tahliye taahhüdü verildiği halde tahliye yapılmaması üzerine tahliye emri (örnek no.14) talepli icra takibi başlatıldığını, davalının, tahliye taahhütnamesinin geçersiz olduğu iddiası ile takibe itiraz etmesi üzerine takip durdurulduğunu belirterek, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini istemiştir....

    Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; Hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....

    Maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK 390/3. Maddesine göre, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. HMK 391. Maddesinde, ihtiyati tedbir kararının şekil şartları belirtilmiş, mahkemenin ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine ilişkin kararının bu şekil şartlarına uygun olduğu anlaşılmıştır. HMK 392.maddesinde (1) İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır....

    taahhütnamesinin olduğu bir uyuşmazlıkta tahliyesi söz konusu olan taşınmaz bir aile konutu ise eşin rızası tahliye taahhütnamesinin geçerliliği için şart olduğunu, söz konusu tahliye taahhüdünde müvekkilinin eşinin rızası bulunmadığını, dolayısıyla, söz konusu tahliye taahhütnamesi geçersiz olup ona dayalı olarak tahliye kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, tahliye taahhüdünün kira sözleşmesinden önceki bir tarihte veya yapıldığı sırada verilemeyeceğini, hayatın olağan akışı içerisinde hiçbir kiracı, özellikle de kiralık ev bulmanın zor ve kira bedellerinin fahiş olduğu bu dönemde, 20 gün sonrası için taahhütte bulunamayacağını, davacı ile kira sözleşmesi imzalandıktan sonra tarafların bir daha hiç bir şekilde bir araya gelmediğini, davacı sanki 01.09.2021 tarihinde tarafların bir araya gelip "Tahliye Taahhütnamesi" imzalamış gibi daha önce kira sözleşmesi ile birlikte boş olarak imzalanıp davalıya verilen Tahliye Taahhütnamesini kendince doldurarak, icraya koymuş ve taşınmazın...

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kefalet taahhütnamesinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından yapılan takibin asıl borçlusunun ... Ltd.Şti olduğunu, müvekkilinin Müşterek Borçluluk ve Müşterek Kefalet Taahhütnamesinde kefil olarak imza attığından takipte kefil sıfatının bulunduğunu, taahhütnamenin boş olarak imzalatıldığını ve miktarının sözlü olarak 3.000.000.000.TL olması istendiği halde, miktar kısmının anlaşmaya aykırı olarak 120.000.000.000.TL olarak yazıldığını ileri sürerek belgenin geçersizliğinin tespiti ile iptalini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

      UYAP Entegrasyonu