Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinin 09/06/2021 tarihli ara kararı ile "Somut olayda, davacının davalı ile imzalandığı belirtilen kira sözleşmesinin tasfiye protokolü ve tahliye taahhüdünün iptali ile tahliyenin engellenmesi amacıyla tedbir kararı verilmesi yönünde talepte bulunulduğu, uyuşmazlığın ve tedbir talebinin yargılamayı gerektirdiği, sunulan delillere göre davacının davanın esası yönünden tedbir talebi bakımından haklılığını HMK 389. Madde uyarınca yaklaşık olarak ispat edemediği, davacının davaya konu ettiği kira sözleşmesinin, yargılamanın devamında davacı şirketin tasfiye protokolü ile tahliye taahhüdü kapsamında tahliye edilme ihtimali nedeniyle tedbiren talep sonucundan elde edilecek faydayı sağlayacak şekilde tedbir talebinin kabul edilemeyeceği, uyuşmazlığın esasını da halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği anlaşılmakla" gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, tahliye taahhütnamesinin iptaline ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İhtiyati tedbire esas olan "hak"; taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan haktır. Kanun, "uyuşmazlık konusu hakkında" diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (m. 389/1). Davacının tedbir talebinin tahliye emrine ilişkin olduğu bu hususun dava konusuna yönelik olmadığı anlaşıldığından tedbir talebinin reddine "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı 02/11/2020 havale tarihli istinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara kararın kaldırılması gerektiğini beyan ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince; Delil tespiti ve ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine, dair karar verildiği anlaşılmıştır....

      İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacagın yüzde on beşinden asagı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden dogan zararları karsılamak ve alacagın yüzde onbesinden aşağı olmamak üzere gösterecegi teminat karsılıgında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir. Somut dosyada; davacı aleyhine icra takibi başlatıldıktan sonra, davacı, takibe konu senetler ve sözleşme nedeniyle menfi tespit talepli dava açmış olup, işbu davada da takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını talep etmiştir....

        Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında kira ilişkisi kurulduktan sonra davalı tarafın serbest iradesi ile halen oturduğum ibaresi yazılmak sureti ile kiralananı 09/11/2017 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt ettiği, kira sözleşmesinin herhangi bir zamanda sona erdirilmesi amacı ile taahhütname verilmesine yasal engel bulunmadığı, icra takibine dayanak 05/09/2016 tarihli tahliye taahhütnamesinde “halen oturduğum” ibaresinin bulunması nedeni ile icra takibine dayanak taahhütnamenin kira ilişkisinin devamı sırasında verildiğinin kabulü gerektiği, davalı kiracı tarafından tahliye taahhütnamesinin boş olarak verildiği savunulmuş ise de, anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını aynı kuvvetteki başkaca deliller ile ispat edemediği, boş kağıda imza atan kimsenin bunun sonucuna katlanması gerektiği, davalı kiracının yasal hakkını kullanarak taahhütnamenin iptali yönünden bir talepte bulunmadığı anlaşılmakla düzenleme tarihi olmadan imzalanan tahliye taahhütnamesinin geçerli olduğunun kabulü ile davalının...

        GEREKÇE: Dava, kiracılığın tespiti istemine, istinafa konu ara karar ise kiralananın tahliyesinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair verilen karara yapılan itiraz üzerine ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair ara karara ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 394. maddesinde; "(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. (2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler....

        İhtiyati tedbire yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2021/3452 Esas, 2021/6001 Karar sayılı kararında gerekçeleri açıklandığı üzere Türk Borçlar Kanunu'nun 138. maddesi uyarınca açılan uyarlama davasında ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür. Bununla birlikte HMK'nun 390/3 maddesinde "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. " düzenlemesi bulunmaktadır. O halde ihtiyati tedbir talep edenin, mahkemede talebin haklılığı hakkında bir kanaat oluşturacak şekilde kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek delilleri sunmuş olması gerekmektedir....

        İhtiyati tedbire yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2021/3452 Esas, 2021/6001 Karar sayılı kararında gerekçeleri açıklandığı üzere Türk Borçlar Kanunu'nun 138. maddesi uyarınca açılan uyarlama davasında ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür. Bununla birlikte HMK'nun 390/3 maddesinde "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. " düzenlemesi bulunmaktadır. O halde ihtiyati tedbir talep edenin, mahkemede talebin haklılığı hakkında bir kanaat oluşturacak şekilde kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek delilleri sunmuş olması gerekmektedir....

        Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, a.g.e., s. 877). Son olarak, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır....

        UYAP Entegrasyonu