"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye Uyuşmazlık, İİK.'nun 135. maddesi gereğince ihale alıcısı davalı tarafından, davacıya gönderilen tahliye emrinin, itiraz yolu ile durdurulmasına ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; davalı alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip sonucunda davacının kiracı olarak bulunduğu taşınmazın ihale ile üçüncü kişiye satıldığı, davacı adına İİK m.135/2 uyarınca tahliye emri düzenlendiği, İİK m. 16 gereğince davacının tahliye emrinin iptali için şikayet yoluna başvurduğu, yine İİK m.22 gereğince yapılan başvurunun tahliye emrinin icrasını durdurmayacağı, kanunen tanınmayan bir hakkın icra memuru işlemiyle tanınmasının da mümkün olmadığı, bu nedenle 02/06/2022 tarihli icra memuru işleminde isabetsizlik bulunmamasına göre , ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmış, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Yapılan açıklamalar karşısında ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 hüküm gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
İstemin, davacı vekilinin 03.09.3009 günlü duruşmadaki beyanı da dikkate alındığında, İİK’nun 135. maddesi gereğince tahliye emrinin iptaline yönelik şikayet niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır.Bu itibarla şikayet, İİK.’nun 360. maddesi kapsamında olmadığından İİK.4. maddesi uyarınca asıl icra dairesinin bağlı olduğu İcra Mahkemesi davaya bakmakla yetkilidir. Bu durumda uyuşmazlığın İzmir 7. İcra hukuk Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İhale sonrası ... isimli şikayetçiye İİK 135 maddesine göre tahliye emrinin gönderildiği, tahliye emrine karşı şikayetçinin icra mahkemesine verdiği dilekçede, borçlu ... ile diğer hissedar ...'le aralarında şifai kira sözleşmesi bulunduğunu iddia ederek kiracı olduğunu gösteren, kira bedellerinin taşınmazın 3/16 hissedarı ... vasisine ödendiğine ilişkin “Eylül vs. aylar kirasını aldım” ibareli ve imzalı isimsiz ve tarihsiz belge sunduğu anlaşılmaktadır. İİK 135/2 göre üçüncü kişinin hacizden önceki tarihten beri kiracı olduğunu resmi belge ile ispatlaması gerekir. İbraz edilen ödeme belgeleri bu madde kapsamında ispata yeterli belge değildir. Bu nedenle mahkeme kararının onanması gerekirken olayda uygulama yeri olmayan tahliye için pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanmadığından bahisle kararın bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 09/02/2017...
ileri sürerek tahliye emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
emri gönderdiğini, bu tahliye emrinin müvekkiline 23/08/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, gönderilen tahliye emrinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay'ın yerleşik görüşü ve kural olarak, İİK md 135 uyarınca tahliye isteminin, tahliyeye hak kazanıldığı tarihten itibaren makul sürede gönderilmesi gerektiğini, QNB Finansbank'ın 29/04/2019 tarihli ihale ile taşınmazı aldığını, ihalenin 08/05/2019 tarihinde kesinleşdiğini ve taşınmazın 14/05/2019 tarihinde ihale alıcısı QNB Finansbank adına tescil edildiğini, somut olayda, tahliyeye hak kazanılan ve tahliye emri talebi gönderme hakkının doğduğu tarihin, ihalenin kesinleştiği 08/05/2019 veya en geç tapu tescilinin ihale alıcısı adına yapıldığı 14/05/2019 tarihi olduğunu, bu tarihten, yani tahliye emri göndermeye hak kazanılan tarihten yaklaşık 3.5 yıl sonra (12/08/2022 tarihinde) İİK md. 135 uyarınca tahliye emri gönderilmesinin yasaya ve yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile, Düzce İcra Müdürlüğü'nün 2018...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İİK'nun 135/2. maddesi “taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise on beş gün içinde tahliyesi için borçluya ve işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur” hükmünü içermektedir. 3. kişinin taşınmazı işgal etmekte haklı olduğunu, ancak hacizden önce yapılmış resmi bir belge ile ispat etmesi halinde tahliye emrinin iptal edilebileceği, şikayete konu icra dosyasında şikayetçi 3.kişiye İİK 135.madde kapsamında tahliye emri gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafın iddiasının İİK 135/2.maddesinde belirtilen delillerle ispat edemediği, bu nedenle şikayetin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2016/4583 Esas sayılı dosyasından 04/11/2019 tarihinde tahliye emri gönderildiğini, tahliye edilmesi istenin yerin ailesi ile birlikte yaşadığı mesken olup tahliye emri gönderilmesi ve tahliye emrinin içeriğinin yasanın aradığı şartları taşımadığını beyanla, davanın kabulü ile tahliye emrinin iptalini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, şikayet için öngörülmüş yasal sürenin tahliye emrinde gösterilmediğini, bu sürenin şikayet eden tarafından bilinmesinin beklenemeyeceğini, tahliye emrinin yasaya aykırı olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 135. maddesi uyarınca tahliye muhtırasının iptali istemine ilişkindir....
Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur" hükmünü içermektedir. Anılan hükme göre, ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise, ihalenin kesinleşmesi üzerine alıcı, icra dairesinden, üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir. Somut olayda, şikayete konu 02.03.2016 tarihli tahliye emrinin şikayetçi ...'a tebliğ edildiği, şikayetçinin İİK'nun 16/1. maddesinde yazılı 7 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak tahliye emrinin iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır. Şikayete konu tahliye emrinin taşınmazda hissesi bulunan ve alacaklı tarafından taşınmazda işgalci olduğu iddia edilen şikayetçi ...'a tebliğ edilmiş olması nedeni ile şikayette aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece adı geçen yönünden şikayetin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçi ...'...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, ihale alıcısından taşımazı satın alan müvekkilinin halefiyet gereği İİK 135/2. maddesine göre başvurabileceğini, İİK 135/2'nin aradığı şartlar bulunduğundan davacının tahliye edilmesi gerektiğini, dava edilen somut olayda gerek ihale alıcısının gerekse de müvekkilinin çektiği ihtarnamede ne ödenmemiş kira bedellerinin talep edildiğini, ne de kira sözleşmesinin yenilenmek istendiğinin davacıya bildirildiğini, her iki ihtarın da tahliye amacıyla yapıldığını ve tahliye iradesinin açıkça belirtildiğini beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davacının şikayet talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı-3.kişiye icra takip dosyasından çıkartılan 21/09/2021 tarihli tahliye emrinin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 10....