Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak davanın miktarı itibari ile duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir....

    İcra Müdürlüğü 2014/1477 Talimat. sayılı dosyası vasıtasıyla, 07.04.2016 tarihinde yapılan ihale, dosya alacaklısı T3 tarafından alacağına mahsuben alındığını, İhale alıcısının talebi ile icra müdürlüğü, 09.03.2023 tarihinde ihale konusu İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Gürpınar 804 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki yapıda kiracı sıfatıyla mukim müvekkil şirkette İcra Müdürlüğü tespit işlemi yaptığını, tespite istinaden icra müdürlüğü tarafından müvekkil şirkete hitaben şikayete konu 16.03.2023 tarihli tahliye emri gönderildiğini, Müvekkil şirket tahliye emrine konu edilen taşınmazda 15.08.2003 Başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile yaklaşık 20 yıldan bu yana kiracı sıfatı ile mukim olduğunu, İhale alıcısı, müvekkilin kiracılık ilişkisinden ihaleden çok evvel resmen haberdar olduğunu, hale alıcısının müvekkilin kiracılık sıfatından haberdar olması karşısında müvekkil aleyhine tahliye emri düzenlemesi ise İİK 135/2 hükmüne aykırı olduğunu, müvekkilin kira sözleşmesi yukarıda...

    Borçlunun (kiracının), kira sözleşmesine itiraz etmeyip (bilâkis kira sözleşmesini kabul ederek; m.269/2, c. 2) kiranın daha az olduğu, ödendiği, muaccel olmadığı, takas, kiralananı tahliye ettim gibi bir sebeple ödeme emrine itiraz etmesine kira sözleşmesi dışındaki itirazlar denir (Kuru, 838). Borçlunun kira sözleşmesine veya kira sözleşmesi dışındaki itirazı ile ilamsız tahliye takibi durur (İİK m. 269/3,c. l). Alacaklının itiraz ile duran tahliye takibine devam edebilmesi için itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliye istemesi gerekir. Somut olayda ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlunun yasal süresinde verdiği itiraz dilekçesinde kira sözleşmesindeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmediği, itiraz dilekçesinde borcun bulunmadığı iddiasını ileri sürdüğü görülmektedir. Borçlunun itirazı niteliği itibariyle borca itiraz hükmünde olup kira ilişkisi eldeki dosyada kesinleşmiş olduğu açıktır....

    Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, ödeme emrinin borçluya 27/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun takibe süresinde itiraz etmediği ve ödeme emri ile tanınan (30) günlük süre içinde talep edilen kira bedelini ödemediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davalı borçlunun takip konusu kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir. Somut olayda, ödeme emrinin davalı borçluya 27.01.2016 tarihinde tebliği üzerine, davalı 28.01.2016 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve takibe itiraz etmiştir. Davalı kiracının yasal süresinde takibe itiraz etmesi üzerine icra takibi 02.02.2016 tarihli karar ile durdurulmuş olup; itiraz kaldırılmadan tahliyeye karar verilemeyecektir....

      Ancak, dosyaya sunulan belgelerden kiraya konu taşınmazların ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibi sonucunda satıldığı ve davacı kiracının İİK.'nun 135/2 maddesi uyarınca tahliye edildiği anlaşılmaktadır. İİK.'nun 135/2.maddesinde "Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akte dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur. (Ek cümle:24/11/2021- 7343/28 md.) Taşınmazın ihale alıcısı adına tescilinden sonra henüz tahliye yapılmadan taşınmazı ihale alıcısından satın alan da bu fıkra gereğince tahliye isteme hakkına sahiptir." düzenlemesi bulunmaktadır....

      Somut olayda; her ne kadar tahliye taahhüdüne dayalı itirazın kaldırılması ve tahliye talep edilmiş ise de; icra takibinin örnek 2 icra emrine dayalı olarak başlatıldığı, icra dosyası içerisinde ve UYAP kayıtlarında İİK 272. maddesi gereği düzenlenmiş tahliye emrine rastlanılamadığı, (davacı alacaklının da yargılama safahatinde ödeme emrinin icra müdürlüğünün sorumluluğunda olduğunu belirttiği, tahliye emri düzenlendiğine ilişkin bir iddiasının bulunmadığı) icra dosyasında mevcut olan örnek 2 icra emrinde İİK 272. maddesinde belirtilen tahliye süresi ve diğer yasal ihtarların yazılı olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davalı kiracılara tebliğ edilen bir tahliye emri bulunmadığından, dolayısıyla tahliye emri tebliğ işlemi yapılmadığından anılan maddedeki süreler işlemez. Davalıların örnek 2 icra emrinin tebliği üzerine icra dairesine itiraz etmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında duruma etkili değildir....

      Eş söyleyişle, sözlü kira akdine dayalı tahliye istemini de içeren kira alacağının tahsiline ilişkin icra takibine, borçlu kiracı tarafından süresi içinde, kira akdi inkar edilerek alacaklı ile aralarında her hangi bir kira ilişkisi bulunmadığının belirtilmiş olması ve bu beyanın aksinin de alacaklı tarafından İİK 269b’de öngörülen belgelerle ispat edilememesi nedeniyle, anlaşmazlığın çözümü yargılamayı gerektireceğinden icra mahkemesince alacaklı itirazın kaldırılması ve tahliye talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Somut davada, borçlu davalı tarafından kira ilişkisi inkar edilmiş; alacaklı tarafından bu beyanın aksi İİK 269b’de öngörülen belgelerle ispat edilememesi nedeniyle itirazın kaldırılması ve tahliye talebinin reddine karar verilmesi yerindedir....

      Davacı alacaklı 01.11.2010 başlangıç tarihli sözlü kira akdine dayanarak 16.01.2014 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 03.04.2011 – 03.01.2014 tarihleri arası 49.292,00 TL kira alacağının faiziyle tahsilini istemiştir. İİK.'nun 269. maddesi gereğince, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini, İİK 62. madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Ancak davacı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde borçlu kiracıya ödeme emri tebliğ edilememiştir. Ödeme emri tebliğ işlemi yapılamadığından, borçlunun itiraz hakkı doğmaz. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz. Mahkemece, bu nedenle istemin reddine karar vermek gerekirken, işin esasına girilerek yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir....

        Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu taşınmazı cebri ihale ile edinen davacının İcra İflas Kanunu'nun 135. maddesi uyarınca davalıya tahliye emri çıkarttığı, davalının ise tahliye emrinin iptali için Söke İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/129 Esasında dava açtığı, bu dava sırasında tahliyenin geri bırakılmasına ilişkin olarak tedbir kararı verildiği ancak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği ve verilen ret kararının 30.07.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. 1. Davalı vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir. 2....

          a ait hissenin ihale ile satılması sonucunda ihale alıcısının talebi ile gönderilen tahliye emirlerinin iptali talep edilmiş; mahkemece bir kısım şikayetçilerin başvurusu kabul edilmiş ise de, temyiz eden şikayetçiler yönünden istemin süresinde olmadığından reddine karar verilmiştir. İİK'nun 135/2.maddesi “taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise on beş gün içinde tahliyesi için borçluya ve işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur” hükmünü içermektedir. Anılan hükme göre, ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise "ihalenin kesinleşmesi üzerine" alıcı, satış memurluğundan, üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir....

            UYAP Entegrasyonu