Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafça tahliye istemli dava, İİK'nun 269/1.maddesi uyarınca, yasal 30 günlük süre beklenmeden 06.01.2016 tarihinde açılmıştır. Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi hatalı olmuştur....

    Bu hal ve şartlar altında müdürlükçe yapılması gereken borçluya, örnek no 7 (genel haciz yolu ile takipte ödeme emri) hazırlayıp göndermek iken, sanki alacaklı yanca İİK 269 maddesi uyarınca tahliye istemli kira alacaklarının tahsiline ilişkin takipte bulunulmuş gibi yanılgılı değerlendirme ile örnek no 13 ödeme emri gönderilmesi de usul ve yasaya aykırı görülmüş bu nedenle de ödeme emrinin iptali yoluna gidilmiştir....

    Davaya dayanak yapılan takip talepnamesinde tahliye isteği bulunmadığı ve öte yandan İİK nun 269/1. maddesi yollaması ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanununun 315. maddesinde yer alan yasal otuz günlük ödeme süresinin verilmesi öngörüldüğü halde, ödeme emrinde itiraz ve ödeme süresinin 7 gün olarak belirtildiği görülmektedir. Davacı tahliye isteminde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunması zorunludur. Bu nedenle, Mahkemece, ödeme emrinin temerrüde esas alınamayacağı ve yasal koşulları içermeyen ödeme emrinin hukuki sonuç doğurmayacağı hususları gözetilerek tahliye isteminin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir. (Yargıtay 3. HD 2017/7361 E 2019/4991 K) Olayımızda; temerrüde esas alınan dava konusu Ordu İcra Müdürlüğü 2021/2664 E dosyasında, icra takibi talebinde tahliye istemi bulunmamaktadır. Ödeme emrinde tahliye istemi bulunması sonucu değiştirmez....

    Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmeyerek takibin kesinleşmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Davacının dayandığı ... İcra Müdürlüğünün 2010/7138 esas sayılı icra takip dosyasında, davalı borçluya gönderilen örnek 13 ödeme emrinde 30/7 günlük ödeme ve itiraz sürelerinin metin kısmında yazılmadığı, matbu olarak düzenlenen ödeme emrinde A ve B harfli dipnotta yazılı olduğu görülmüştür. İİK nun 269/1 maddesi yollaması ile uygulanması gereken Borçlar Kanununun 260. maddesinde yer alan yasal otuz günlük ödeme süresinin ödeme emrinde açıkça yazılması zorunlu olup dipnotta yazılı olması ödeme emrinin yasaya uygun şekilde düzenlendiği anlamına gelmez. Yasal koşulları içermeyen ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından bu ödeme emrine bağlı olarak tahliye kararı verilemez....

      Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçluların takip talebinde tahliye talep edilmediği halde takip talebine aykırı düzenlenen örnek 13 ödeme emrinin iptali bunun kabul görmemesi halinde ise aşkın hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; tahliye talep edilmediği halde borçluya tahliye ihtarını havi örnek 13 ödeme emri gönderildiği gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline, aşkın haciz hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği, alacaklılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı icra memur işlemini şikayete ve takibin iptali talebine ilişkindir. Uşak 2. İcra Dairesinin 2021/1223 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalılar tarafından borçlu davacılar aleyhine tahliye taahhüdüne dayalı olarak icra takibi yapıldığı, örnek 14 tahliye emrinin borçlulara 06/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin süresi içerisinde takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. Tahliye taahhüdüne dayalı takip şekli, İİK’nun 272 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde takibe dayanak belgelerin düzenlenecek tahliye emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmesi gerektiğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda takibin şekline göre, takibe dayanak yapılan belgelerin, 14 örnek tahliye emri ile birlikte borçluya gönderilme zorunluluğunun bulunmadığı anlaşılmaktadır....

        Somut olay ve iddiaların incelenmesinde; alacaklı T1 tarafından borçlu T3 aleyhine Gaziantep İcra Müdürlüğünün 2020/63665 Esas sayılı dosyası ile tahliye talepli takibe başlandığı, ödeme emrinin davalı borçluya 14/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun takibe süresinde itiraz ettiği, takibin durdurulduğu, borçlunun itiraz dilekçesinde alacaklının tarafında doğmuş doğacak hiçbir hak ve alacağının bulunmadığının ifade edildiği, borçlu tarafından açıkça kira ilişkisine karşı çıkılmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki kira ilişkisinin kesinleştiği, ve kira borcunun İİK 68.madde de yer alan belgelerle ödendiği ispat edilemediği anlaşıldığından itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına, haklı dava kabul edildiğinden İİK 68 maddesi uyarınca asıl alacağın % 20'si oranında tazminata hükmedilmesine karar verildiği görülmüştür....

        Yasal ödeme süresi dolmadan ve böylece borçlunun temerrüdü gerçekleşmeden, davacı icra mahkemesinden tahliye isteyemez. Ödeme emrinin 12.12.2013 tarihinde davalıya tebliğinden sonra, yasal otuz gün süre beklenmeden 26.12.2013 tarihinde açılan dava ile tahliye istenemeyeceğinden Mahkemece tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye kararı verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle kararın tahliye davasının kabulüne ilişkin kısmının BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 24.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra Müdürlüğü'nün 2020/2015 esas sayılı dosyası incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 31/08/2018 tarihli yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak toplam 528.571,69 TL kira alacağının tahsili için 01/09/2020 tarihinde öncelikle ilamsız icra takibi başlatıldığı, sonrasında tahliye tahhütnamesi sunularak 02/09/2020 tarihinde tahliye emri gönderilmesinin talep edildiği,14 örnek tahliye emrinin davalı borçlu şirkete tebliğ edildiği, süresi içinde yapılan itiraz ile icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği eldeki davanın davacı alacaklı tarafından itirazın kaldırılması ve tahliye istimli olarak açıldığı anlaşılmıştır. Takibe dayanak 31/08/2018 tarihli kira sözlemesinde davacı alacaklı şirketin kiralayan olduğu, kiracının ise Ereğli Park Akaryakıt Ltd....

          Şti yönünden İİK 170/a maddesi de gözetilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekirken bu davacı yönünden de davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmakla davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-3 maddesi gereğince kabulü ile mahkeme kararının tümden ortadan kaldırılmasına, davacı SRL Hırdavat Lti. Şti yönünden takibin iptaline, İİK 170/a maddesinde tazminat ön görülmediğinden davacının tazminat talebinin reddine, davacı T1 ile ilgili kısmın aynen muhafaza edilerek karara derç edilmesine Dairemizce oy birliğiyle karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Davacıların istinaf talebinin HMK 353/1/b/3 maddesi gereğince kısmen kabulü ile Bakırköy 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03/06/2021 gün 2021/135 E. 2021/468 K.sayılı ilamının tümden ORTADAN KALDIRILMASINA, a-SRL Hırdavat Ltd....

          UYAP Entegrasyonu