Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tahliye emrinin iptali istemine ilişkindir. ... 11. Sulh Hukuk Mahkemesince, talebin tahliye emrinin iptali istemine ilişkin olduğu, açılan davanın ahkam-ı şahsiye davası olmadığı, sehven tevzi edildiği gerekçesiyle dosyanın ... Sulh Hukuk Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmiştir. ... 7. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, tahliye emrinin iptali istenen icra dosyasının ... 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/7 E. sayılı satış dosyasına ilişkin olduğu, HMK'nın 322. maddesine göre satış her ne kadar icra yolu ile gerçekleşiyor ise de satışı yaptıranın satışa karar veren mahkeme olduğu, bu nedenle kıymet takdirine itiraz, şikayet ... vb. konularda satış kararını veren mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı yönünde hüküm kurmuştur....

    Tahliye istekli ödeme emri davalıya 28.09.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olup, dava İİK/269/1 maddesinin yollaması ile uygulanması gereken (Bk.260) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 315. maddesinde öngörülen otuz günlük ödeme süresi beklenilmeden 15.10.2012 tarihinde açılmıştır. Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenilmeden tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda mahkemece tahliye isteminin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle itirazın kaldırılmasına ilişkin kararın ONANMASINA, 2. bentte yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulü ile kiralananın tahliyesine ilişkin kararın BOZULMASINA ve onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 06.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek duyulan tahliye emrinin tebliğ tarihinin şikayet yoluyla düzeltilmesine ilişkin ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/..... karar sayılı kararının kesinleşme şerhli onaylı örneğinin evraka eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı vekilince karar takipte tahliye talebi bulunmadığı, bu durumda örnek 7 ödeme emri gönderilmesi gerektiği, gönderilen 13 ödeme emrinin geçersiz olup hukuki sonuç doğurmayacağı, mahkemece ödeme emrinin tahliye yönünden geçersiz kabul edilip ödeme ihtarı yönünden geçerli sayılmasının yasal olmadığı beyanı ile istinaf edilmiştir. Davada dayanılan icra takibinin takip talepnamesinde takip yollarının bulunduğu sütunda haciz isteminin yanında tahliye isteminin bulunmaması takibi geçersiz hale getirmez. Bu durumda alacaklının icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunması mümkün değildir. Kira alacaklarının ödenmesi ihtarı geçerli olup borçluya ödeme yönünden 30 günlük süre verilerek ihtarda bulunulduğu kabul edilir. Anılan durum karşısında mahkemece verilen kararda yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, tahliye emrinin 2004 sayılı İİK.uyarınca tahliye emrinin şikayet yoluyla iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 12Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 12.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 27.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ; Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının alacağa yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte yazılı nedenle davalının tahliyeye ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın tahliyeye hasren BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

            Mahkemece, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı borçlunun alacağa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davalı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davalıya gönderilen örnek 13 nolu ihtarlı ödeme emrinin davalı borçluya 08.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve bu ödeme emri ile borçluya 30 günlük ödeme süresi verildiği anlaşılmıştır. İİK.269/1 maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken TBK’nun 315.maddesi gereğince 30 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden, alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamaz. Davacı alacaklı vekili, 30 günlük ödeme süresi dolmadan, 29.11.2013 tarihinde icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunmuştur....

              İlamsız tahliye takibinden sonra borçlu kiracının menfi tespit davası açmış olması halinde menfi tespit davasına bakan mahkeme, ihtiyati tedbir yoluyla ilamsız tahliye takibinin durdurulmasına karar veremez. Ancak teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verebilir. Fakat bu halde borçlu kiracı icra dairesine ödemiş olduğu paranın kiralayana ödenmesine muvafakat etmediğinden ve böylece temerrüde düşmüş olacağından icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verir. Borçlu kiracının ilamsız tahliye talebinden sonra menfi tespit davası açması icra mahkemesinin İİK 269/c maddesi hükmüne göre alacaklı kiralayanın tahliye talebini incelemesine ve tahliye kararı vermesine engel değildir. Ancak menfi tespit davasına bakan mahkeme, borçlu kiracının talebi üzerine ve teminat karşılığında, tahliye kararının icrasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verebilir....

                Davalının mahkememizin 19/01/2022 tarihindeki duruşmasında sunduğu üç adet ödeme dekontları incelendiğinde, ödeme tarihlerinin 18/01/2022 tarihi olduğu, borcun ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 30 günlük süre içerisinde ödenmediği dikkate alınarak bu yöndeki savunmaları yerinde görülmemiştir. Mahkememizce alacaklının (kiralayanın) tahliye talebi İİK’nın 269/d ve 70 maddeleri gereğince duruşmalı olarak incelenmiş, bu bağlamda ödeme emrinin kanuna uygun olduğu, özellikle ödeme (ihtar) süresinin gösterildiği, tahliye ihtarı yapıldığı ve borçlunun süresi içinde ödeme emrine itiraz etmediği ve kira bedelini ödemediği anlaşılmıştır. Süresinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan kiracı (borçlu) ödeme süresi içinde kira borcunu da ödemezse, kiralayan (alacaklı) hem kira alacağının tahsili için haciz talep edebilir (İİK, 78 vd), hem de kiracının (borçlunun) tahliyesini icra mahkemesinden isteyebilir (İİK, 269a)....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davacı aleyhine kira alacağından dolayı tahliye talepli icra takibine gidildiği davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette bulunduğu ayrıca kefaletin geçersiz olduğu iddiası ile takibin iptalini istediği ve takibe dayanak belgelerin eksik olduğu iddası ile ödeme emrinin iptalini istediği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK21/1 maddesine göre ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, ancak beyanı alınan kişinin kim olduğunun tebligat parçasına yazılmadığı, ödeme emrinin davacıya usulsüz tebliğ edildiği, davacının 10/10/2018 tarihinde itirazını içerir dilekçe verdiği, yasal süre içerisinde 17/10/2018 tarihinde de davayı açtığı, bu nedenle davalı tarafın istinaf talebinin esastan reddi gerektiği, her ne kadar davacı taraf katılma yolu ile vermiş olduğu istinaf dilekçesinde takibin iptali ve ödeme emrinin iptaline yönelik talepleri hakkında bir karar verilmediğini beyan...

                UYAP Entegrasyonu