Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 135/2. maddesine dayalı tahliye emrinin iptali şikayetidir. İzmir 5. İcra müdürlüğü 2015/18547 Esas sayılı dosyasından, tahliye muhtırasının davacıya 22/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin süresinde olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 135/2.madde hükmü gereğince “taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise on beş gün içinde tahliyesi için borçluya ve işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur” hükmünü içermektedir. Anılan hükme göre taşınmaz, borçlu ya da bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise (ihalenin kesinleşmesi üzerine) alıcı, icra dairesinden, borçlunun ya da üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir....

ödenememesi kira sözleşmesinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmaz.” hükmüne havi olduğunu, bu sebeple Haziran 2020 dönemine ilişkin işyeri kirasının eksik ödenmesinin tahliye sebebi olmayacağını, bu nedenle takibin ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, yine müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olmadığını, alacaklı tarafından hangi aylarda ne kadar eksik kira ödendiği açıklanmadığı gibi ödeme emrinde alacaklı vekilinin adresine de yer verilmediğini, bu eksikliklerin ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini beyan ederek şikayetin kabulüne, takibin ve ödeme emrinin iptali ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi Uyuşmazlık, İİK. 135/2. maddesi gereğince icra müdürlüğü işleminin iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İdare Mahkemesi'ne yürütmenin durdurulması talepli olarak dava açtıklarını, iş bu davanın hala derdest olduğunu, kamulaştırma kararına dayanak imar planlarının iptal edildiğini ve dolayısıyla kamulaştırma kararlarının dayanaksız kaldığını, tahliyesi talep edilen taşınmazın korunması gereken kültür varlığı olduğunu belirterek dava konusu tahliye emrinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece şikayete konu takip ve tahliye emrinin usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gayrimenkulün teslimine dayalı tahliye emrinin, kamulaştırmaya ilişkin tescil işlemlerini içeren belgeler eklenerek gönderildiği, yapılan bu işlem nedeni ile 25.08.2014 tarihinde davacılara tebliğ edilen 05.06.2014 tarih 556128-5445 sayılı... Yönetimi Daire Başkanlığı Kamulaştırma Müdürlüğü işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açıldığı ve......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından aidat alacağının tahsili amacıyla tahliye talepli olarak icra takibine başlandığı ve örnek 13 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun, alacağın kira alacağı olmaması nedeniyle örnek 13 nolu ödeme emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır....

        Borçlunun kira sözleşmesine veya kira sözleşmesi dışındaki itirazı ile ilamsız tahliye takibi durur (İİK m. 269/3, c. l). Alacaklının itiraz ile duran tahliye takibine devam edebilmesi için itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliye istemesi gerekir. Somut olayda alacaklının takibine dayanak yaptığı 25/07/2016 başlangıç tarihli aylık 2.000,00 TL bedelli yazılı kira sözleşmesine dayalı ilamsız tahliye takibinde ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlu vekilinin yasal süresinde verdiği itiraz dilekçesinde kira ilişkisini ve yazılı sözleşme altındaki imzayı reddetmediği görülmektedir. Kira ilişkisine ve kira bedeline itiraz edilmediğinden eldeki takip açısından takip konusu kira sözleşmesi ve kira alacağı İİK’nın 269/2. maddesi mucibince kesinleşmiş olup borçlu kiracının artık ödemeyi veya takip konusu kira bedelinin talep edilemeyeceğini yine İİK'nun 269/c bendinde sayılan belgelerle ispatlaması zorunludur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye emrinin ve icra takibinin iptali Uyuşmazlık, tahliye taahhütnamesine dayalı olarak başlatılan icra takibinde icra memurunun işleminin şikayet yoluyla iptali istemine ilişkindir. Bu durumda kararın temyiz incelemesi görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Alacaklı vekili tarafından, kiracı borçlunun kira borcunu ödemediğinden bahisle icra takibi başlatıldığı, davalıya gönderilen örnek 13 nolu ihtarlı ödeme emrinin davalı borçluya 19.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Alacaklı kiralayan, borçlunun takibe itiraz etmemesi üzerine kesinleşen takip nedeniyle 06/12/2012 tarihinde açtığı dava ile tahliye isteminde bulunmuştur....

            İİK 269/2 maddesinde, "ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62.madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak ret etmez ise akdi kabul etmiş sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Olayımızda; davacı alacaklı takip talebi ile 01.05.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanmış olup, davalı borçlu itiraz dilekçesinde, kiralananı 10.11.2014 tarihinde tahliye ettiğini ve anahtarlarını teslim ettiğini, 2014 yılı Ekim ayının tamamı ve 2014 yılı Kasım ayının tahliye tarihine kadar olan 10 günlük kira borcu dışında herhangi bir borcu bulunmadığını bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca kira ilişkisine ve borç miktarına karşı çıkmamış, alacaklı görünen şahsa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiştir....

              Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince, alacaklı tarafından borçlu aleyhine kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle tahliye talepli ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebinde 2014 yılı Eylül, Ekim ve Kasım ayı kira bedelleri toplamı olan 2.250TL asıl alacağın talep edildiği, örnek (13) nolu ödeme emrinde, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük sürede itiraz edebileceği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren otuz günlük ödeme süresi içinde kira borcu ödenmez ise tahliye istenebileceğinin ihtar edildiği, ödeme emrinin borçluya 05.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal yedi günlük sürede itiraz etmediği, ilamsız tahliye takibinin kesinleştiği, alacaklı vekilinin 09.02.2015 tarihinde temerrüt nedeniyle tahliye istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, icra mahkemesinin 18.02.2015 tarihli tensip tutanağının (6) nolu bendinde “Davalı delilleri arasında (davacı tarafından temini istenen delillerin dışında) başka yerden getirtilecek belge ve dosyaların bulunması...

                UYAP Entegrasyonu