WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, icra tazminatı ve tahliye isteminde bulunmuştur....

    Ödeme emrine itiraz ile duran ilamsız tahliye takibine devam edilebilmesi için, alacaklı kiraya veren icra mahkemesinden, borçlu kiracının itirazının kaldırılmasını ve taşınmazın tahliye etmesini İİK'nun 269/b-269/c maddelerine dayanak isteyebilir. İtiraz kaldırılmadan ya da iptal edilmeden icra mahkemesince tahliyeye karar verilemez. Davacı sadece itirazın kaldırılması talebiyle müstakil bir dava açar ise, itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesinden sonraki altı ay içerisinde de tahliye isteminde bulunabilecektir. Her ne kadar olayımızda davacı itirazın kaldırılmasını istemeden iş bu davada tahliye talebinde bulunmuş ve mahkemece tahliye kararı verilmiş ise de, davacının 13.11.2014 tarihinde açmış olduğu ..... İcra Mahkemesi'nin 2014/651 Esas sayılı itirazın kaldırılmasına ilişkin dava dosyasında, itirazın kaldırılması davasının reddine karar verildiği ve henüz kararın kesinleşmediği görülmektedir....

      Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Davalı kiracıların ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan, artık 30 günlük yasal süre içeresinde ödeme yapılması zorunludur. Dosya kapsamından davalı tarafından ödeme emrinin tebliğinden sonraki 30 günlük yasal süre içinde kiralayana ödeme yapıldığına dair herhangi bir delil ibraz edilmediği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulü ve tahliye yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı tarafından davalı kiracı aleyhine tahliye taahhüdüne dayalı olarak yapılan takip nedeniyle düzenlenen tahliye emrine davalı kiracının yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        Davalı borçlu 09.02.2016 tarihli itiraz dilekçesi ile, alacaklının dosyaya ibraz etmediği dayanak belge suretlerinde müvekkili şirket yetkilisi tarafından atıldığı iddia olunan imza asılları görülemediğinden, belge asılları taraflarına tebliğ edildikten sonraki hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kabul etmediklerini, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle ödeme emrine, alacağa, faize ve diğer tüm ferilerine itiraz ettiklerini, ödeme emri ekinde hiçbir dayanak belge olmadığından takibe bu yönüyle de itiraz ettiklerini, dayanak belge aslı kasaya alındığı zamana kadar da imza ve diğer itiraz haklarını saklı tuttuklarını bildirerek itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

          Davalı vekili; müvekkilinin bu tahliye davasından kazara haberdar olduğunu, usulüne uygun tebligat yapılmadığını, ödeme emrinin zorunlu unsurları içermediğini, tahliye talepli takip talebinin açıkça beyan edilmesinin gerektiğini, ödeme emrine binaen müvekkilinin ödemelerini yaparken tahliye kararı verildiğini, müvekkilinin taksitle ödemeye ikna eden davacı vekilinin, müvekkilinin ödemelerini yaparken bu ödemeleri icra müdürlüğüne bildirmeyip takibi kesinleştirmesi ve tahliye davasını açmasının başka adres (iş yeri gibi) araştırması yapmayıp, icra takibi işyerine yapılmış iken, ısrarla tebliğ yapılamayan ikamet adresine tebliğ yaptırıp müvekkilin haberi olmayan tahliye davasında cevap hakkı doğmadan karar verilmesini sağlamasının açıkça kötü niyetli davrandığının kanıtı olduğunu, mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu bildirerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

          Bu durumda, kiracı borçlunun takibe itirazı geçerli olmakla takibin durdurulduğu da dikkate alınarak kiralayan alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile tahliye isteminin değerlendirilmesi gerekir. (Yargıtay 12. HD'nin 2020/1200 E. 2020/2827 K. Sayılı, 17/03/2020 tarihli içtihadı) İlk derece mahkemesince davalı borçlunun takibe itiraz etmediği belirtilerek İİK'nın 269/a maddesi uyarınca tahliye kararı verilmiştir. Ancak, davalı borçlunun takibe itirazı bulunduğu gibi, davacı alacaklının da itirazın kaldırılması ve tazminat talebi bulunmaktadır. Bu nedenle, davalı borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği, bu itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı alacaklının da dava dilekçesinde itirazın kaldırılmasına, tazminata ve tahliyeye karar verilmesini talep ettiğine göre, itirazın kaldırılmasına karar verilmeden tahliyeye karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          Davacı tarafından davalı hakkında tahliye taahhüdüne dayalı olarak başlatılmış olan icra takibi nedeniyle düzenlenen tahliye emrine davalının yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin kabulü ile itirazın kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin malik olduğu taşınmazın tahliye edilmesi için tahliye taahhüdüne dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek, itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise taahhüdün hile ile alındığını bildirmiş ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır....

            Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmemesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Örnek .... ihtarlı ödeme emri davalıya 10.07.2014 tarihinde tebliğ edilmiş davacı icra mahkemesinden 11.08.2014 tarihinde tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı borçluya verilen 30 günlük ödeme süresinin son günü hafta sonuna (tatil gününe) dek geldiğinden ödeme süresi HMK.'nun 93. Maddesi gereğince 11.08.2014 günü akşamına kadar uzamıştır. İ.İ.K.'nun 269/1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanununun 315/2. maddesinde yer alan yasal 30 günlük ödeme süresinin geçmesi beklenmeden tahliye isteminde bulunulamaz....

              Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, ödeme emrinin borçluya 30/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinde borçlunun alacaklıyı tanımadığı, böyle bir kira borcunun bulunmadığını beyan ederek itirazda bulunduğu, ancak itiraz üzerine ödemeye ilişkin belge eklenmediği gibi davalının duruşmada kira ödemesi yapmadığı yönünde beyanda bulunduğu, buna göre itirazın haksız olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 11.03.2015 tarihinde başlatılan icra takibi ile 11.712,80 TL kira alacağının tahsili istenilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu